Dell Technologies her ölçekten şirkete dijital dönüşüm sürecinde uçtan uca destek verecek ürün ve çözümler sunuyor.
Dell, EMC satın almasının kurumsal bilgi teknolojileri alanındaki en iyi yansımalarından biri de Dell Technologies gibi bir markanın doğmasına sebep olması. Bu gibi yapılar altyapı ihtiyacı olan şirketlere ölçek ya da sektör fark etmeksizin ihtiyaçları olan tüm desteği sunabiliyor. Geçtiğimiz hafta bir araya geldiğimiz Dell Technologies Veri Merkezi Bilgi İşlem ve Ağ Direktörü Nevcihan Matur ile tüm bunları konuştuk. Çok uzun olmuş derseniz en alttaki videoda nefis bir özet de var.
Kurumların dijital dönüşüm yolculuğu nasıl gidiyor, bu alanda Dell Technologies’in rolü nedir?
Son olarak hazırladığımız dijital dönüşüm endeksi sonuçlarında, Türkiye’deki her 10 işletmenin 9’u (yüzde 92) önümüzdeki beş yıl içinde değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük yaşayacaklarına inanıyor. Bu oran dünya çapında yüzde 51 oranında kalırken ve dünya çapındaki işletmelerin yaklaşık üçte biri (yüzde 30) dijital dönüşümün işletmelerinin geride kalmasından endişe duyuyor.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri Dell Technologies olarak, işletmelerin endişelerini ortadan kaldırarak dijital dönüşüm yolculuklarının en başından sonuna kadar yanlarında olabiliyoruz. Öncelikle eksiklerin belirlenmesi, sonra üstesinden gelmek için yol haritasının çizilmesi ve uygulamaya geçilmesi gerekiyor. Tüm bu yapıyı Dell Technologies elindeki ürün ve çözüm gruplarıyla uçtan uca oluşturabiliyoruz.
Küresel anlamda modern veri merkezlerindeki gelişmeler nelerdir?
Tüm dünyadaki dijital dönüşüm trendinin yanı sıra bulut bilişim, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi iş yapış biçimlerini tamamen değiştiren konular veri merkezlerinin de dönüşmesine sebep oluyor. İşletmeler yeni dünyanın gereksinimlerini karşılayabilmek ve daha verimli altyapılara kesintisiz şekilde sahip olabilmek için yatırımlarını değiştiriyorlar.
Her sektördeki zorluklar büyük değişikliklere neden oluyor, yeni ve çok büyük ölçüde geliştirilmiş müşteri deneyimleri ve hizmetleri yaratıyor. Bu yeni dijital gelir akışlarını yakalamak, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin bekledikleri gelişmiş deneyimleri sunmak için, işletmeler ve BT departmanlarının önemli BT ve Dijital Dönüşüm geçirmeleri gerekiyor.
Günümüzde modern veri merkezi, BT altyapısı ile başlıyor ve altyapı inşa etmekten mümkün olan her şeyi satın almaya ve işinize değer kazandırmaya kadar uzanan bir yolculuk ile başlıyor. Bütünleşik ve modüler altyapılar, donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı dağıtma, yapılandırma ve yönetme süresini ve maliyetini azaltıyor ve BT yatırımları için değer kazanma süresini artırıyor.
Günümüzde olmazsa olmaz veri merkezi özellikleri arasında şunlar yer alıyor;
Flash depolama tutarlı ve tahmin edilebilir düşük gecikmeli performans sağlama maliyetini önemli ölçüde azaltır. Flash, ödün vermeyen bir yaklaşımla olağanüstü depolama hizmetleri sunmak için gereken yer alanını, güç tüketimini ve soğutma gereksinimlerini önemli ölçüde azaltır. Kapasite yükselirken Flash fiyatları düşmeye devam ettikçe, Modern Veri Merkezinde Flash her yerde olacak.
Bulut Etkin altyapılar, Modern Veri Merkezi tasarımı için temeldir. Çeviklik, hız ve verimlilik elde etmek için, modern mimarinin veri merkezinizin dört duvarı dışına taşması gerekir. BT, işin gerektirdiği şekilde bilgi merkezlerini, veri merkezlerinden bir kamuya veya şirket bulut sağlayıcısına dağıtma, yönetme ve genişletme yeteneğine sahip olmalıdır. BT, bu iş yüklerini veri merkezleri ve bulut sağlayıcıları arasında serbest bir şekilde hareket ettirmek için esnekliğe ihtiyaç duyuyor.
Modüler mimari tasarım, BT’nin gereksinimler geliştikçe altyapıyı ölçeklendirmek için modüler bir yaklaşım sağlarken düşük giriş maliyetine sahip sistemleri dağıtabileceği anlamına gelir. BT çok az kaynakla büyük kapasiteleri verimli bir şekilde uygulayabilir, ölçeklendirebilir ve yönetebilir. Bu, sürekli genişleyen iş yükleriyle ve hizmetleri hızlı bir zaman dilimi içerisinde yineleme ve genişletme ihtiyacı ile uğraşırken kritik öneme sahiptir.
Yazılım tanımlı veri merkezleri yaygınlaşıyor çünkü API’deki ve diğer yazılım özelliklerindeki gelişmeler sayesinde, altyapı sistemleri artık yazılım üzerinden yönetiliyor. Bu yeni yazılım tanımlı model, BT hizmetlerinin yapılandırılmasını ve kullanılmasını otomatikleştirerek daha fazla iş çevikliği ve veri hizmetlerini yönetmeye daha esnek, programlanabilir bir yaklaşım sunar. Bu, daha fazla kaynağa dönüşüm ve yenilik konularına odaklanmak için standart BT işlemlerini optimize etmede önemlidir.
Sunduğunuz modüler yapıların kurumlara faydası nedir?
İş yükleri, makine öğrenimi, derin öğrenme ve uç nokta bilgi işlem gibi yeni uygulamalarla hızla değiştiği ve çok miktarda veri ürettiğinden, BT altyapısının daha fazla miktarda ve genellikle gerçek zamanlı olarak çok büyük miktarda veriyi oluşturan içgörülerden yararlanmak için daha verimli olması gerekiyor.
Bu gibi ortamlar için Dell Technologies olarak geliştirdiğimiz Kinetik altyapılarda, modüler sunucu platformlarında sunucunun yanı sıra depolama ve ağın da yer aldığı, her parçası tamamen ayrıştırılabilen ve birleştirilebilen yapılar sunuyoruz. Böylece iş yükünü karşılayan ve değişen ihtiyaçlara anında yanıt veren, gelişen ve dinamik bir BT mimarisi ortaya çıkıyor. Kinetik altyapı, daha fazla verimlilik ve BT kaynaklarının daha iyi kullanılmasına olanak tanıyor.
Kinetik altyapının endüstrideki ilk ve tek ürünü şu anda Dell Technologies tarafından piyasaya sürülen PowerEdge MX. Bu modüler sunucu altyapısı ile işletmeler 10 yıl boyunca yapacakları yatırımın temelini atmış oluyorlar ve baştan sona sistem yenileme devrini kapatıyorlar. Dell Technologies, Intel’in Cascade Lake sonrası piyasaya süreceği gelecek 3 jenerasyon işlemcileri destekleyeceğini ve 400Gb Ethernet için hazır olduğunun garantisini sunuyor. Böylece geleceğin iş yüklerine uygun altyapılar kurulması için inanılmaz bir yatırım fırsatı karşılarına çıkıyor.
Entegrasyon nasıl sağlanıyor? Projelendirme aşamalarınız nelerdir?
Bir mimari içerisinde sunucu, depolama, ağ ve güvenlik gibi donanımların bir arada yer alması, çözümün entegrasyonunu oldukça kolaylaştırıyor. Ortalama bir projede günlerce süren entegrasyon süreci saatler mertebesine kadar inebiliyor.
Öncelikle müşterinin ihtiyacını belirleyip, gereksinim duyduğu altyapı kapasitesini belirliyoruz. PowerEdge MX ile sunduğumuz modüler yapı sayesinde işletmeler altyapılarını istedikleri anda “tak-çıkar” yöntemiyle yenileyebiliyor, geliştirebiliyorlar.
Sunduğunuz çözümlerin diğer mevcut çözümlerden farkı nedir?
En önemli farkı istenildiği anda donanımın ihtiyaca göre değiştirilebilmesinin ardında yatıyor. Örneğin başka hiçbir şey değiştirmeden 3 nesil ileriye kadar sadece işlemciyi yükseltmek mümkün hale geliyor. Hem de diğer sistemler gibi, sistemi tamamen kapatıp sunucunun içine donanım ilave ederek değil, yazıcılardaki bir kartuşu değiştirir gibi Lego benzeri bir yapıyla doğrudan sisteme takarak.
PowerEdge MX, teknik gelişmiş özelliklerinin yanında Dell Technologies’in 15. jenerasyon sunucu üretimindeki yıllara dayanan Ar-Ge üstünlükleri ve müşteri deneyimlerinin kattığı, mimarideki yenilikleri ve gelişmiş yönetim yazılımı OME (Open Manage Enterprise) ile müşterilere çok avantajlı bir toplam sahip olma maliyeti sağlıyor.
OME’in getirdiği yenilikler ile müşterilerimiz tek bir konsoldan, modüler ürünlerin yanı sıra tüm sunucu portföyünü rahatlıkla yönetebilir. Tüm portföy üstünde gelişmiş profil bazlı yönetim yapabilirler. Unified Restfull API seçeneği ile tüm kısımların bilgi işlem, depolama ve ağlarını kolaylıkla yönetebilir ve OME’nin gelişmiş özellikleri ile VSphere, MS System Center gibi sistem yönetim araçlarına farklı ara yüzlerden giriş yapmadan OME içinden yönetim sağlanabilir.
Dell Technologies Veri Merkezi Bilgi İşlem ve Ağ Direktörü Nevcihan Matur ile gerçekleştirdiğimiz videoyu da aşağıdan izleyebilirsiniz.