Huawei Orta Asya ve Kafkasya Bölgesi Başkanı James Chen, küresel dijitalleşmenin daha bağlantılı ve akıllı bir dünyaya etkisini değerlendirdi.
“Dijital dünya ve fiziksel dünya gittikçe birbirine yaklaşıyor, bu da bizi her şeyin birbirine bağlı ve akıllı hale geleceği bir dünyaya doğru götürüyor. Küresel dijitalleşme hızla yaygınlaşırken, hükumetlere, işletmelere ve bireylere yönelik sürdürülebilir büyümenin de kapılarını aralıyor. Dünya her yerini etkisi altına alan dijitalleşme dalgasından uzak kalan Orta Asya ülkeleri geriye doğru gitme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu ülkeler inovasyon odaklı deneyimlerden yararlanarak ve böylece yeni rekabet avantajları elde ederek büyük bir sıçrama yapabilirler.”
Araştırmalar, BT yatırımlarının ekonomiye faydalarının çok ötesine geçen kapsamlı etkileri olduğunu göstermiştir. 2017 yılında Huawei ve Oxford Economics, Dijital Yayılma Raporu’nu yayınladı. Rapora göre, son 30 yılda dijital teknolojilere yapılan her 1 ABD Doları tutarındaki yatırım GSYH’de 20 ABD doları seviyesinde artış sağladı. Dijital teknolojilere yapılan uzun vadeli yatırımın getirisi, dijital olmayan yatırımların 6,7 katı daha fazlayken dijital ekonomi de ortalama küresel GSYH’den 2,5 kat daha hızlı büyümekte.
Her geçen gün daha fazla ülke ve bölgede dijital teknolojinin ekonomik büyümeyi teşvik edecek büyük bir potansiyele sahip olduğu kabul ediliyor. Almanya’da Endüstri 4.0, Singapur’da Smart Nation ve AB’de Horizon 2020 gibi pek çok ulusal dijital ekonomi stratejisi oluşturuluyor. Bazı Orta Asya ülkeleri ulusal dijital planlarını yayınlıyor, buna en güzel örnek olarak Dijital Kazakistan ve 2030’a kadar gerçekleştirilmesi hedeflenen “Dijital Özbekistan” projesini gösterebiliriz. Ancak, Orta Asya ülkelerinin çoğunda mevcut BT altyapısının dünya ortalamasının çok gerisinde olduğunu gördük. Sonuç olarak, bu ülkelerin çoğunun mevcut BT altyapısı, dijital ekonominin gelişmesi için gerekli şartları karşılayamıyor.
Örneğin, bu ülkelerde ortalama hane halkı genişbant penetrasyon oranının sadece yüzde 23 (Türkiye hariç) olduğunu ve hatta bazılarında yüzde 10’dan daha aşağı seviyelerde olduğunu görüyoruz. Bu oran, yüzde 41,4 olan küresel ortalamanın çok çok altında. Ayrıca, bu ülkelerdeki tüm sabit hatlı hane halkı genişbant kullanıcılarının yüzde 79’unun bağlantı hızı 10 Mbit/s seviyesinin de altında. Orta Asya ülkelerinde genişbant penetrasyonu ve kullanıcı deneyimi konusunda hala önemli iyileştirmeler yapılabilir. Bu ülkeler, dijital altyapının yatırım geri dönüşü ve yatırım döngüsü açısından ciddi sorunlarla karşı karşıya ve bu sorunların çözülmesi için ilgili tüm tarafların ortak çabası gerekiyor.
Hükümetler, BT’nin gelişimini desteklemek için fonlar ve vergi açısından olumlu politikalar üretmeye davet ediyor. Bu sayede, hükümetler telekomünikasyon operatörlerine yatırımın getirdiği zorluk ve riskleri aşma konusunda yardımcı olabilir ve tüm sektörlerde bilgi teknolojilerinin yaygınlaşmasını kolaylaştıran sağlam bir ortam yaratabilir. Örneğin, Moğolistan’daki operatörler, uygun spektrum politikaları gibi devlet destekleri sayesinde, WTTX teknolojisi ile 80 bin akıllı çadır kurmayı başardı. Bu akıllı çadırlarda uzak bölgelerdeki insanlar, şehirdeymiş gibi genişbant hizmetlerinden yararlanabiliyorlar. Bu da tüm kesimlerin pazar hakkında bilgi edinmelerini kolaylaştırıyor, uzaktan eğitim kurslarını tamamlamalarını, aile ve arkadaşlarıyla online iletişim kurmalarını sağlayarak daha rahat ve dijital bir yaşama adapte olmalarını sağlıyor.
Bir BT çözümleri sağlayıcısı olan Huawei, müşterilerinin teknolojik yeniliklerle altyapı yatırım getirisini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olmak için kararlı bir şekilde çalışmaktadır. Huawei bu kapsamda, Orta Asya’nın yerleşim yerlerine uzak bölgelerindeki mobil iletişim taleplerini karşılayan düşük maliyetli, yüksek verimli bir site çözümü olan RuralStar’ı geliştirdi. Bu çözüm sayesinde, kırsal alanlardaki iletişim altyapısına yapılan yatırımların verimliliği artırıldı ve bu kırsal bölgelerdeki mobil kapsama alanı iyileştirildi. Beyaz Rusya’da, Huawei ve BeCloud iş birliği ile ulusal veri merkezi kamu bulutu olan G-Cloud‘u kuruldu. Bu proje, 5.000’den fazla kamu kurumunun bulut hizmetlerine erişimini sağlayarak, kamu hizmetlerinin verimliliğini büyük ölçüde arttırdı.
Orta Asya ülkelerinin, BT altyapısını geliştirmenin yanı sıra, işletmeler ve bireyler arasında dijital bilincin artması için de çalışmaları gerekmektedir. Bu ülkelerde hükümetler sektörel uygulamaları artırmalı ve geleneksel sektörleri dijital teknolojiler ile inovasyon yapmaya teşvik etmeliler. Örneğin, Huawei’nin akıllı boru hattı çözümü, Kazakistan’ın önemli doğal gaz boru hatlarının iletim ekipmanı aracılığıyla ses, veri ve video iletimini sağladı. Bu sayede yöneticiler birkaç bin kilometre uzaklıkta olmalarına rağmen boru hatlarının işletme durumunu gerçek zamanlı olarak izleme ve ağ işletim parametrelerini toplama imkanına sahip oldular. Bu veriler sayesinde yöneticiler, arızaları meydana gelmeden önce önleyebilme ve arıza alarmlarına hızla tepki verebilme imkanına sahip oldu. Gaz boru hattı yönetiminin dijitalleşmesi, yönetimsel ve operasyonel riskleri büyük ölçüde azalttı. Dijital teknolojinin diğer bir örneği de Akıllı Ulaşım Sistemi’nin (ITS) Duşanbe’ye kurulmasını öngören Akıllı Ulaşım Aşaması Birinci Faz projesi oldu. Bu proje Tacikistan Cumhurbaşkanı tarafından şehre sunduğu sayısız iyileştirmeler nedeniyle büyük övgü aldı. ITS kurulduktan sonra, hız nedeniyle meydana gelen trafik kazalarının sayısı bir yıl içinde yüzde 50 oranında azaldı. Sistem aynı zamanda birçok sosyal güvenlik olayının çözümünde etkili oldu ve böylece halkın daha güvende hissetmesini ve hükümet hakkında daha pozitif yaklaşıma sahip olmalarını sağladı.
Huawei, giderek daha dijital ve akıllı hale gelen dünyada, uzun zamandır BT altyapısını geliştirmeye yoğunlaştırarak kalkınma için verimli bir ortam yaratmaya kendini adamıştır. Böyle bir ortamda, iş ortaklarımız dijitalleşme, otomatik ve akıllı olmanın yanı sıra, içerik ve uygulamalarını da önemli ölçüde büyütme imkanı bulabilir. Huawei’nin çok sevilen bir sözü şöyle der: “Bir kahve fincanına bakarak evrenin enerjisini anlamak”. Bu şu anlama geliyor; yarının akıllı dünyasını inşa etmek için geleceğin teknolojileri üzerine araştırmalara daha fazla yoğunlaşmalıyız ve iş birliği yapmalıyız. Bu anlamda bize göre bu bölgedeki tüm saygın kurumlar, üniversiteler ve araştırma kurumları iş birliği yapacağımız ortaklar konumunda. Yakın bir zamanda Huawei Kurucusu Ren Zhengfei, Polar Code’un babası sayılan Türk Profesör Arıkan’a iletişimin ilerlemesine katkısını takdir eden özel bir ödül verdi. Huawei olarak, temel araştırmalarda çığır açan teorilere bir gecede geliştirilemeyeceğini ve çoğu zaman on yıllar süren derin bilimsel çabaların gerektiğini iyi biliyoruz. Bir ülkede, temel araştırma ve eğitime gerekli önem verilmeden, sektörlerin pratikte inovasyon yapması ve kalkınması düşünülemez.
Bir ülkede inovasyon ve kalkınma için itici güç olan yetenek, aynı zamanda dijital stratejinin en önemli ayaklarından biridir. Dijital ekonomiyi mümkün kılan Huawei, uzun yıllardır Orta Asya ülkelerinde BT endüstrisi için yetenek geliştirmek için kararlılıkla çalışmaktadır. Yalnızca 2017 yılında Huawei, Geleceğin Tohumları programı kapsamında, HAINA online okulunda BT kursları ve üniversite öğrencileri için staj programları aracılığıyla, bölgede yaklaşık 2 bin kişiye eğitim verdi.
Orta Asya’nın dijitalleşme sürecinde önemli bir rol oynayan Huawei, operatör ve sektörlerin dijitalleşme sürecine destek olmak için BT altyapısını kurmaya ve geliştirmeye devam edecek. Ayrıca üniversiteler ve araştırma kurumları ile iş birlikleri yapmaya devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımızla birlikte, sağlam bir dijital ekosistem oluşturacağız ve bölgede dijital ekonominin büyümesini desteklemeye devam edeceğiz. Tamamen bağlantılı ve akıllı bir Orta Asya için bölgedeki tüm insanları, evleri ve organizasyonları dijital dünya ile buluşturmak amacıyla iş ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz.