İçinde yaşayanlarla birlikte ihtiyaçları da her geçen gün artan şehirlerin imdadına yine teknoloji yetişiyor. Önümüzdeki dönemde akıllı şehir kavramının temelini oluşturacak beş yeni teknoloji, geleceğimizi kurtarmak için yeterli olacak mı?
Şehirler oldum olası teknolojik gelişimin en önemli uygulama noktalarından biri olarak görülür. Yeni bir teknolojinin gerçekten insana dokunup dokunamayacağını görmek istiyorsanız, bunu anlamak için milyonlarca insanın bir arada yaşadığı şehirlerden daha iyi bir platform bulamazsınız. Dikkatlice baktığınızda, yıllar öncesinin telefon kulübelerinden günümüzde kendi kendini sürebilen akıllı araçlara kadar bu denemelerin izlerini her noktada görebilirsiniz.
Diğer yandan, geleceğin yeni nesil akıllı şehirlerini yönlendirecek olan teknolojiler artık donanımdan öte yazılıma doğru yönelmeye başladı. Birçok akıllı servisi bir araya getirerek dirsek dirseğe ömür çürüttüğümüz beton yığınlarını biraz daha yaşanılabilir hale getirmeye çalışan bu teknolojiler, ulaşımdan eğlenceye, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar şehirlerdeki yaşamın düzenli akışından sorumlu olan pek çok hizmeti hızla artan nüfusa ve bunun beraberinde getirdiği talebe rağmen gelecekte de sürdürebilmemize yardımcı olacak.
Diğer yandan şehirleri akıllandıran teknolojiler gücünü kendi başlarına çözüm üreten sihirli bir formülden değil, pek çok yeni teknolojik gelişimin farklı ve yaratıcı şekillerde bir araya getirilmesinden alıyor. Biz de geleceğin akıllı şehirlerine yön verecek yeni teknolojileri sıralayalım istedik.
“Görebilen” Bilgisayarlar
Günümüzde sıcaklıktan titreşime kadar pek çok durumu algılayarak gerçek zamanlı olarak raporlayabilen algılayıcı ordusu içinde “görsel algılayıcılar” en büyük potansiyeli elinde bulunduruyor. Görmekle kalmayıp gördüğüne anlam yükleyebilen kamera sistemleri, trafik yoğunluğundan hizmetlerin kullanım biçimine, kaynakların nasıl kullanıldığından olası güvenlik sorunlarının anında tespitine kadar pek çok fırsatı önümüze seriyor. Bunun nasıl olduğunu merak ediyorsanız Fei Fei Lei’den dinleyebilirsiniz (bu ismi görünce Modern Talking’i hatırlayan oldu mu?)
Tabii bu teknoloji hemen kişisel mahremiyete dair soruları da beraberinde getiriyor. Neyse ki bu konu da endüstrinin gündeminde ve bir yandan akıllı algılama yeteneklerine sahip olup, bir yandan da işlediği bilginin güvenliğini en üst düzeyde tutan sistemler kurgulamak için çalışıyor. Üstelik bu işin bilgi güvenliği anlayışı etrafında kurgulanmış otonom sistemlere devredilmesi, mevcut sistemde olduğu gibi kameraların gerçek kişiler tarafından sürekli izlenmesine kıyasla daha verimli ve güvenilir senaryoların kapısını açabilir.
Topu caddeye kaçan çocuğun birden yola fırlayacağını düşünebilen ve çevredeki tüm otonom cihazları dikkatli olması için uyaran, bir araya toplanarak öne eğilmiş bir kalabalığın ortasında sağlık sorunları yaşayan biri olduğunu öngörebilen bir sistem neden mümkün olmasın?
Yapay Zeka
Akıllı şehirleri oluşturan teknolojiler, işin merkezinde gözlemleyebilen, karar alabilen ve sonuca odaklı aksiyonları tetikleyebilen bir sisteme ihtiyaç duyuyorlar. Üstelik bu sistemin milyonlarca kişinin yaşadığı şehirlerde ortaya çıkabilecek milyarlarca durumu denetim altında tutarak aralarındaki bağlantıları görebilmesi, gerektiğinde öğrenebilmesi gerekiyor.
Yapay zeka işte bunun için gerekli. Yerleşim yerlerinin en uygun şekilde planlanmasından yöneticilerin görüşme takvimlerinin en uygun hale getirilmesine kadar, makro ve mikro ölçekte yapay zekanın mevcut teknolojileri bir araya getirerek çözebileceği çok şey var.
5G Teknolojileri
5G şimdilik sadece bir pazarlama kelimesinden ibaret ve hayatımıza girmesi için henüz vakit var. Diğer yandan mobil veri tüketiminin hızla arttığı ve hem hız, hem kapasite anlamında yeni çözümlere ihtiyaç duyulduğu önümüzde duran bir gerçek. Her yıl mobil veri kullanımının 2 kat arttığını düşünürseniz, basit bir matematik hesabıyla önümüzdeki 10 yıl içinde 1.000 kat artışla karşı karşıya kalacağımızı görebilirsiniz. Üstelik buna bir de milyarlarca cihazdan oluşan bir ordu halinde üzerimizde doğru yaklaşan nesnelerin internetini de ekleyin.
Bu ihtiyacı karşılamak için yeni ve daha verimli mobil ağ altyapılarına ihtiyacımız var. Baz istasyonlarının Wi-Fi modemler gibi her köşeye dağıldığı, bireysel cihazlar arası bağlantıların bile ağ iletişimine destek olduğu bir yapıdan söz ediyoruz.
Tüm bunlar şehirlerin hizmet verdiği altyapıyı da doğrudan etkileyecek. Şehri akıllı hale getirmek için çalışan teknolojilere sürekli taze kan pompalayan geniş bant altyapısı, geleceğin şehirleri için su kadar, elektrik kadar önemli olacak. Gigabit sınırına ulaşan yüksek hızlı kablosuz iletişim çok yakında şehirler için bir lüks değil, ihtiyaç haline gelecek.
Karma Gerçeklik
Karma gerçeklik, gerçek dünyadaki nesneleri sanal gerçeklikle kurgulanmış nesnelerle bir araya getirmemizi sağlayan bir teknoloji. Sanal gerçeklikten farkı, sizi tamamen kurgusal bir dünya yerine gerçek dünyaya kurgusal olarak eklenmiş bir platforma yerleştirmesi. Böylece fiziksel ve sayısal dünyanın en iyi yönlerini bir araya getirmeyi hedefliyor. O kadar büyük bir potansiyele sahip ki, yakında cep telefonunuzun bile yerine geçebileceğinden bahsediliyor.
Peki bununla neler yapabilirsiniz? Pek çok şey. Baktığınız binada yapılacak bir tadilatın nasıl görüneceğinden önünüzde duran hastanın kan grubu ve alerji bilgisine kadar pek çok şeyi gerçek görüşünüzün bir parçası haline getirebilirsiniz. Yani yaklaşık şöyle:
Böyle bir teknolojiyle neler yapabileceğinizi düşünmek sizi de heyecanlandırmıyor mu?
Otonom Araçlar
Dünyada 1 milyardan fazla araç var ve bu araçları yolda tutmak için kullanılan altyapıyı ayakta tutmak için her yıl trilyonlarca dolar harcamak gerekiyor. Üstelik araç kullanıcılarının bu süreçten pek keyif aldığı da söylenemez. Örneğin kullandığım araç son benzin aldığımdan beri yaptığım 300 kilometrelik yolda ortalama hızımın saatte 27 kilometre olduğunu gösteriyordu. Usain Bolt arabamdan 2 kat daha hızlı koşuyor.
