Yeni dijital ortam, BT birimlerinin görevlerini yeniden şekillendiriyor. Sosyal ağ bilgilerini ve özelleştirilmiş web analitiği araçlarını içeren bir ortam olan Nesnelerin Interneti’nden (IoT) gelen verilerin artışı ile birlikte, kurumların depoladıkları veriler hakkında daha seçici olmaları gerekiyor. İş birimlerinin büyük verinin fırsatlarını kullanmakta acele etmeleriyle birlikte dijitalleşme, entegre bir bilgi yönetimi stratejisi ihtiyacını doğurdu. Veri Şefi’nin yeni görevlerini ise Commvault EMEA Çözüm Pazarlama Müdürü Mark Bentkower yazdı.
Pek çok organizasyonun veri biliminin önemli olduğunu fark etmesiyle birlikte, içeriğin değiştirilen mevzuata uygun şekilde tutulması, erişilmesi, korunması ve nihai olarak silinmesi, listenin başında gelen bir iş sorunudur.
BT ekipleri aynı zamanda, görevi veri tarafını anlamak ve korumak olan bir liderin ihtiyacını anlamaya başlıyorlar. Bu yeni görev, dijital yenilikleri ve geçişi kolaylaştırmak ve yönetmekle zaten boğulmuş olan CIO tarafından üstlenilemez.
Gartner, organizasyonların yüzde 25’inin 2017’ye kadar bir Veri Şefi’ne (CDO) sahip olacağını, bu rakamın bankacılık ve sigortacılık gibi mevzuat düzenlemelerinin yoğun olduğu sektörlerde yüzde 50’ye kadar yükseleceğini tahmin ediyor. Aslında analist şirket, büyük organizasyonların CEO’larının yüzde 20’sinin, organizasyonun dijital yeniliklerine liderlik edecek bir veri sorumlusuna sahip olduklarını tespit etti.
Ancak, kurumların bu verilerden en yüksek değeri nasıl elde ettikleri sorusu hâlâ ortada duruyor. Yine Gartner’a göre zayıf veri kalitesinin, bir organizasyona yılda ortalama olarak 13,5 milyon dolar maliyeti olduğu tahmin ediliyor, (bütün organizasyonların karşı karşıya kaldığı) veri yönetimi sorunları da gittikçe kötüleşiyor. Veri yönetimi kavramından birkaç yıldır bahsedilirken, veriler hâlâ bir varlık olarak yeterince yönetilememektedirler.
Bu aslında, verileri büyütüp yönetebilen kişilere yatırım yapılması çağrısıdır. CDO’ların çıkış noktası budur. Görevleri, veri varlıklarını etkin bir şekilde izleyebilmek için bir yönetim planı oluşturmaktır: nerede saklanabilecekleri, kimlerin erişebileceği ve ne sıklıkta temizlenip kontrol edileceklerini içeren bir plan. CDO, kritik iş verilerinin saflığını daha iyi yönetmek için veri kalitesi süreçlerini uygulayabilir. Çoğaltılmış, eski, doğrulanmamış veya hatalı verileri saklamak için kurumun para ödemeyeceğinden de emindir. Sonuç, iş dünyasındaki herkes için daha temiz bir veri seti, müşteriler için daha güvenli, zamanında ve etkin bir veri yönetimidir.
CDO, organizasyonların verileri kurumsal bir varlık olarak yönetmelerini sağlamaktan da sorumludur. Bu, kurumların veri gizliliğini nasıl koruduklarını ve veri bütünlüğü ve erişilebilirliği ile ilgili yasalara uyumu nasıl sürdürdüklerini de içerecek şekilde, şirketlerin verileri kullanma ve onlardan değer elde etmelerinden de sorumlu oldukları anlamına geliyor. CDO’nun, genel durumu ve rekabetçiliği iyileştirmek için, kaostan düzen yaratmaya ve şirketin sahip olduğu bilgilerden en fazla iş değerini elde etmeye ihtiyacı vardır.
Müşterilerle bağlantı kurma
CDO, organizasyonları “insan unsuru” ile çalıştıran teknoloji temelli süreçleri birbirine bağlamanın önemini takdir etmek zorundadır – genel olarak göz ardı edilmiştir, ancak yapısal olmayan verilerde, genellikle de sosyal ağlarda önemli bilgiler bulunmaktadır. CDO bunu başarmak için, kullanışlı verilerle eylem çağrısı arasındaki boşluğu dolduran kritik bir yaklaşıma ihtiyaç duyacaktır.
Datameer, ‘Büyük Verilerin kilidini açmayı, müşterinin yolculuğuna uyarlama araştırmasına göre büyük verileri müşterilerine bağlanmak için kullanan organizasyonların daha fazla para kazandığını göstermektedir. Aslında verilerin kullanımı, çeşitli tipte ve boyuttaki şirketlerin daha akıllı iş kararları vermeleri ve daha fazla gelir elde etmeleri ile sonuçlanabilir.
Sonuçta veriler, bir ürün olarak yönetilmelidir. Katma değerli veya hatta ticari ürünler yaratmak için, çeşitli kaynakların mevcut verilerinin nasıl paketleneceğini belirlemenin yanı sıra, yeni veri kaynaklarını belirlemek de CDO’nun sorumluluğundadır. Her gün yaratılan ve depolanan bilginin akıllı bir şekilde kullanımı, organizasyonların daha fazla fırsatı ortaya çıkarmalarına ve kendilerini rakiplerinden farklılaştırmalarına izin verecektir.
Veri odaklı bir organizasyon haline gelmek artık bir seçim değil, zorunluluktur. Veri odaklı yaklaşımlara dayanarak kararlar vermek, sadece sonuçların doğruluğunu sağlamaz, aynı zamanda sonuçların iş dünyasında nasıl yorumlanacağı ve değerlendirileceği açılarından da bir tutarlılık sağlar.
Verilerin bir organizasyonu değiştirme potansiyeli vardır. Bugünün kurumları, yeni bir ‘veri kahramanı’na ihtiyaç duyuyorlar. Veri savunucusu olarak Veri Şefi, değişimin de sürücüsüdür.