Türkiye nüfus olarak her geçen gün artarken, dijital pazar da bir o kadar hızla artmaya devam ediyor.
İnternet kullanımına ilişkin trendleri her yıl inceleyen Red and Grey MediaKurucu Ortağı Furkan Reis, Türkiye’de internet kullanımına dair son derece ilginç ve önemli veriler paylaştı.
Furkan Reis’in değerlendirmesi ve “Türkiye’nin Dijital Karnesi”
Türkiye dijital dünyayı özellikle sosyal mecralar üzerinden derinden deneyimliyor. Dijitalleşme ya da dijital dönüşüm dediğimiz zaman içerisinde sanayi 4.0, siber güvenlik, big data ve buna bağlı data mining, IoT gibi kavramlar da giriyor. Bunlara gelmeden önce dijital platformlarda ne durumdayız inceleyelim.
Türkyie’nin nüfusu 80 Milyon diyebiliriz artık. Hızla büyüyoruz. Almanya 1970 yılında 80 milyonmuş, şu anda 82 milyon. Biz 43 milyondan 80 milyona gelmiş. Bu durum bizi tüm web ve mobil platformlar açısından değerli bir pazar haline getiriyor.
80 milyon nüfusun yüzde 26’sı kırsal nüfus. Yani yaklaşım 60 milyon kişi şehirlerde yaşıyor. İnternet kullanan nüfusumuz ise 48 milyon. Şehirde yaşayan nüfustan 0-12 ve 70+ nüfusu çıkartınca neredeyse internet kullanımımız yüzde 100.
Sosyal medya kullanıcılarına gelince bu sayı da 48 milyon. Yani internete penetre insanların tamamı sosyal medya kullanıyor. Bu tabii tek bir mecra değil, Facebook, Instagram, Twitter ve diğerleri. Hala, dayı, amca derken dedeler de sosyal medyaya girince yüzde 100’ü yakaladık çok şükür.
Cep telefonu kullanım oranı da çok iyi. Tabi cep telefonu kullanmak artık ilginç bir konu değil. Ancak nüfusun yüzde 90 deyince kullanmayan yüzde 10’a da sanırım bebekler giriyor. (Yılda 1,5 milyon bebek doğuruyoruz) Cep telefonu verisinin verdiği diğer bir sayı ise 42 milyon mobil sosyal medya kullanıcısı. Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 88’i cep telefonundan sosyal medyaya giriyor.
Peki bu sayılar büyüyor mu ya da nasıl büyüyor?
İnternet kullanımı 2016’da 2 milyon büyümüş. Hala iyi bir hızla büyüyor diyebiliriz. Sosyal medya kullanıcısı ise 2016’da yüzde 14 büyümüş. Yani 48 milyon olan sayı bir önceki yıl 42 milyonmuş. Hala ciddi bir hızda büyüyor. Bu arada aktif mobil sosyal medya kullanıcısı da 6 milyon büyümüş. Aslında o kadar büyük oranlar ki artık artış hızının sıfıra yaklaşmasını, grafiğin düzleşmesini bekliyorsunuz ancak yine şaşırtıyor.
Bu büyük sayılar nasıl davranıyor diye merak ediyorsak bakmamız gereken rakam günlük kullanım süreleri. İnternette geçirdiğimiz günlük ortalama zaman 6 saat 46 dakika. Tabii buna iş hayatı da dahil. Ancak sosyal medyada geçirdiğimiz ortalama zamana bakınca bu süreyi artıran faktörün iş hayatı olmadığını anlıyoruz. Sosyal medyada geçirdiğimiz ortalama süre 3 saat. “Şöyle bi’ bakayım” günlük 3 saate tekabül ediyor. Asıl vurucu süre ise kullanıcı deneyiminin ne kadar değiştiğini gösteriyor: Ortalama günlük TV izleme süresi 2 saat 14 dakika. Sosyal medya TV’yi geçmişti ancak artık bu makasın gittikçe açıldığına da şahit oluyoruz.
Türkiye nüfus olarak hem büyük hem de büyüyen bir ülke. Dijital pazar olarak hem büyük hem de büyüyen bir pazar. Bu rakamların yanına biraz iş zekası biraz da girişimcilik katabilirsek tadından yenmeyecek.