“Türkiye, Telekomda Rekabet ile Kazanıyor”

Enterprise Next röportajlarında bu defa konuğumuz Nokia Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Dr. Rolf Werner oldu.

Nokia Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Dr. Rolf Werner ile Nokia’nın yen dönem stratejilerini konuştuk.

Enterprise Next: Nokia, Türkiye’deki telekomünikasyon pazarını nasıl görüyor? Bu pazar, genel stratejik önceliklerinizde nerede yer alıyor?
Dr. Rolf Werner: Telekomünikasyon pazarı Türkiye’de oldukça rekabetçi bir yapıya sahip. Nokia uzun süredir yerel pazarda güçlü bir konumda yer alıyor. Önemli yerel oyuncularla çalışıyoruz ve Telsiz, Çekirdek Şebeke, Sabit Hat, IP ve Optik dahil olmak üzere tüm alanlarda pazar payımız var. Amacımız, önümüzdeki yıllarda kurumsal sektör ve savunma sektörü dahil olmak üzere tüm bu alanlarda büyümek.

İş ortağımız Karel ile Ankara’da yerel bir üretim tesisimiz var. Bu tesis, dünya genelindeki tüm Nokia üretim tesisleriyle aynı şekilde çalışıyor. Bileşen üreticileriyle doğrudan bağlantıları bulunan Karel, Nokia’nın lojistik olanaklarını tam entegre bir şekilde kullanıyor. Ankara’da yerel olarak ürettiğimiz ürünlerin çoğu Türkiye pazarı için. Ayrıca, Türkiye dışındaki ülkelere de yüksek vasıflı uzmanlardan oluşan bir ekiple küresel destek sağlıyoruz.

Tüm bu çalışma ve yatırımlar, Nokia’nın Türkiye’yi önemli bir büyüme pazarı olarak gördüğünün göstergesi ve kanıtı niteliğinde.

Enterprise Next: Yapay zeka, telekomünikasyon alanında giderek daha önemli bir rol oynuyor. Nokia, ağ yönetimi ve operasyonlarında yapay zekayı nasıl kullanıyor?
Dr. Rolf Werner: Türkiye genelinde yapay zekaya olan ilginin arttığını ve özellikle CSP’lerin Ar-Ge girişimlerinde bu alana odaklandığını biliyor ve görüyoruz.
Yapay zeka, telekomünikasyon ağlarında sadece operasyonlarda otomasyonu ve esnekliği artırmak için değil, aynı zamanda maliyetleri düşürmek, sürdürülebilirlik için enerji tasarrufu sağlamak, ağ performansını ve KPI’ları güçlendirmek ve satış ve gelirleri artırmak üzere fırsatlar yaratmak için de kaçınılmazdır. Yapay zeka (AI), telekomünikasyon sektörünü agresif bir şekilde yeniden şekillendiriyor. Şirketlerin, 5G çağında hizmetlerini dönüştürmek ve 6G’ye hazırlanmak için yapay zekaya yatırım yapmaktan başka seçeneği yok. Üretken yapay zeka ve büyük dil modellerinin ortaya çıkışı bu ilgiyi daha da artırdı.

Telekomünikasyon sektöründe yapay zeka kullanımı konusunda öncü ve dünyanın en etik şirketlerinden biri olarak tanınan Nokia, sorumlu yapay zeka uygulamalarına sarsılmaz bir bağlılığa sahiptir.

Türkiye’de, yerli ekosistemi desteklemek için CSP’ler, üniversiteler, TÜBİTAK, ULAK ve diğer kamu kurumları ile ortak projeler yürütüyoruz. Çözümler ve Nokia ürünleri için yapay zeka teknolojisi geliştirme konusunda ünlü Nokia Bell Labs ile sürekli olarak çalışıyoruz. Nokia Bell Labs uzmanlarımız arasında Türkler de yer alıyor.

Enterprise Next: Türkiye’nin dijital dönüşümü ve 5G’ye geçişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Operatörlerle olan iş birliğiniz bu sürece nasıl katkı sağlıyor?
Dr. Rolf Werner: İlk ticari 5G ağları beş yıldan uzun bir süredir kullanılıyor ancak henüz yolculuğun nispeten erken bir aşamasındayız. Çin hariç, şu anda dünyadaki tüm baz istasyonlarının yalnızca yaklaşık yüzde 30’u 5G radyo ile donatılmış durumda. Hâlâ inşa edilmesi gereken çok fazla kapasite var.

Bu yaygınlaştırmanın önündeki en büyük engel, sürekli yatırım gerekliliği. CSP’lerin altyapılarını elden geçirmek üzere yeni sermaye sağlamalarına yardımcı olmak için mevcut gelirlerini artırmaları gerekiyor. Bunu yapmak için teşvik açık: Araştırma şirketi Global Data’ya göre 5G hizmetlerine yönelik küresel harcamaların 2029 yılına kadar 995 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Bununla birlikte, birçok CSP başlangıçta 5G ağlarından para kazanmakta zorlanırken, giderek artan sayıda operatör pazar potansiyelini güvenilir gelire dönüştürmeyi başarıyor. Bu CSP’ler, yeni hizmet ve ürün geliştirmenin ötesine geçip ticari modelleri elden geçirerek 5G’nin hem kullanıcılar hem de CSP’ler için gerçek değer sunmaya hazır olduğunu gösterdi.

CSP’ler için etkili bir para kazanma stratejisine yönelik ilk adım, 5G ağları üzerinden diğer bağlantı biçimlerinden farklılaşan hangi ürün ve hizmetleri sunabileceklerini belirlemek. Yeni gelir akışları açmak, yeni müşteri değeri yaratmaya ve belirli talepleri karşılayacak çözümler sunmaya bağlı. Ağ dilimleme, Hizmet Olarak Ağ (NaaS) platformları, IoT hizmetleri ve ağ API’leri gibi yenilikleri ürünlere dönüştürmek CSP’lerin bu hedefe ulaşmasına yardımcı olabilir.

5G Advanced, yeni kullanım senaryolarının önünü açan ve CSP’ler için yeni gelir kaynakları yaratan bir teknolojidir. Doğu, orta doğu ve batıya uzanan liman taşımacılığı, otoyollar ve havayolları ile çok güçlü bir köprü konumunda bulunan Türkiye için teknoloji, verimlilik açısından kilit öneme sahip olurken 5G Advanced; deniz, karayolu ve hava trafiği için birçok potansiyel kullanım alanı sunar.

Ayrıca, Türkiye dünya standartlarında imalat ve tarımsal üretime sahip bir ülke olduğundan, bu sektörler de verimlilik artışını ve maliyet etkin operasyonları destekleyen bağlantı çözümlerinden yararlanacaktır. Bu, küresel bağlamda rekabet gücünü korumak ve hatta artırmak için oldukça önemlidir. Türkiye’de gelişen ekosistemi desteklemeye devam ediyor ve 5G’nin yerel girişimler için yenilikçilik alanında yeni fırsatlar yaratacağına inanıyoruz.

Enterprise Next: 6G, dünya çapında önemli bir odak noktası haline geliyor. Nokia, 6G’ye geçişi nasıl değerlendiriyor? Şu anda bu yolculuğun neresindeyiz?
Dr. Rolf Werner: 6G, ağ kapasitesine artan ihtiyacı karşılayacak, geniş ve büyüyen cihaz ekosistemini destekleyecek ve yapay zeka ile diğer birçok yeni teknolojinin gücünü kullanarak hızlandıracaktır. API tabanlı platform tasarımı sayesinde yeni para kazanma yolları sunacaktır. Daha fazla erişilebilirlik, uygun fiyat ve tüketilebilirlik sunarak dijital kapsayıcılığın bir sonraki aşamasını gerçekleştirecektir. Tasarımı itibarıyla çevreci ve oldukça güvenli olacaktır.

Tek bir bağımsız 6G mimarisi, operatörler için işletme maliyetlerini düşürecektir. Ek avantajlar arasında, 5G varlık ve yatırımlarının birçoğundan yararlanırken yeni ve cazip hizmetler sunmak yer alır. 6G sistemi, kuantum seviyede güvenli iletişim sağlayan en son teknolojiye sahip gizlilik ve güvenlik mekanizmalarını içerecektir. Son derece dayanıklı ve esnek olmasıyla, çeşitli potansiyel tehditlere karşı sağlam olacaktır. Uygulama geliştiricileri için öngörülen yerleşik API olanakları ve bunlarla ilişkili otomasyon ve basitleştirme, operasyonel giderlerin düşmesine ve ek gelir fırsatlarının yaratılmasına olanak tanıyacaktır.

Yapay zeka/makine öğrenimi için yerleşik destek, 6G sistem ve cihaz optimizasyonu, daha iyi sistem performansı ve gelişmiş kullanıcı deneyimleri sağlar. Ayrıca otomasyon ve makine öğreniminden yararlanarak işletim maliyetlerini azaltır.

6G ilk aşamada; yeni nesil MMB, FWA, kullanıcıyı içine alan/bulut tabanlı oyunlar, XR, geniş bant IoT ve giyilebilir kullanım örnekleri ve hizmetlerine yönelik olarak 5G’nin başarısını daha verimli, ekonomik, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirir. Bu gelir tabanını temel alarak zaman içinde ağa bağlı olmaktan bir arada olma deneyimlerine (örneğin, gerçeğe yakın hologramlar) ve ham bilgiden yorumlanmış bilgiye (örneğin, bilişsel ve eksiksiz bağlam farkındalığı, algılama, dijital kopyalar vb.) geçerek daha fazla hizmet sunacak ve daha fazla kullanım örneğini destekleyecek şekilde aşamalı olarak genişleyecektir.

Nokia Bell LabsNokia Bell Labs’in araştırmalarının desteğiyle Nokia, 5G çağı ve ötesindeki temel teknolojilerin tanımlanmasında öncü rol oynamaktadır. 6G teknolojisini 2030’dan önce hayata geçirmek için Nokia, Avrupa Komisyonu’nun yeni nesil kablosuz ağlara yönelik en önemli araştırma girişimi olan Hexa-X’e liderlik eder. Dünya genelinde çok sayıda 6G araştırma projesinin yanı sıra Nokia, Kuzey Amerika’nın mobil teknoloji liderliğini ilerletmeyi amaçlayan Next G Alliance ve ABD’de NSF öncülüğünde Yeni Nesil (NextG) ağ ve bilişim sistemleri üzerinde önemli etkiye sahip olabilecek alanlarda araştırmaları hızlandırmayı amaçlayan RINGS girişimlerinin kurucu üyesidir.

Şu anda 6G vizyonunun geliştirme aşamasında ve standartların geliştirilmesinin başlangıcında yer alıyoruz. 6G’nin 2030 yılında ticari olarak kullanıma sunulmasını bekliyoruz. Türkiye’deki CSP’lerin, üniversitelerin ve bazı araştırma kuruluşlarının 6G ile ilgili araştırma faaliyetlerinin olduğunu biliyoruz ve Nokia, bazı uluslararası projelerde bu kuruluşlarla iş birliği yapma imkanını aktif olarak araştırıyor. Mobile World Congress 2024’te, Turkcell ve Türk Telekom ile 6G araştırmalarında iş birliği konusunda anlaşmalar imzaladık.

Enterprise Next: Nokia’nın yapay zeka ve 6G alanındaki önde gelen Ar-Ge çalışmaları nelerdir? Türkiye’de bu teknolojileri içeren herhangi bir test girişimi veya projesi var mı?
Dr. Rolf Werner: Nokia, daha önce de belirtildiği gibi 3GPP’de standardizasyon çalışmalarına öncülük edip katkıda sağlamakta olup dünya genelinde 6G ile ilgili araştırmalara yoğun şekilde yatırım yapmaktadır. Buna paralel şekilde, çözüm ve ürünlerimizde yapay zeka kullanarak ağ otomasyonu, yapay zeka tabanlı optimizasyon ile daha iyi performans gösteren ağlar, enerji verimliliği ve yeni yapay zeka tabanlı kullanım örnekleri geliştiriyoruz. Nokia, Şubat 2024’te kurulan ve ağ verimliliğini ve yapay zeka kullanım örneklerini iyileştirmek için çalışan AI RAN Alliance’ın kurucularından biridir. Türkiye’de 5G’nin kullanıma sunulmasıyla birlikte, Türkiye’deki yerel CSP’ler ve iş ortaklarıyla birlikte yapay zeka tabanlı kullanım örneklerini test etme olanaklarımızın artacağına inanıyoruz.

Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz mi var?