TÜBİSAD “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2021 Yılı Pazar Verileri” raporunu açıkladı. Rapora göre ülkemizde sektör büyüklüğü Türk lirası cinsinden 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 36 artışla 266 milyar TL’ye ulaştı. Sektörde 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 58’lik artışla 17,5 milyar TL’lik ihracat gerçekleştirildi. Kategoriler arasındaki dağılımlara göre en büyük payı geçen sene olduğu gibi BT yazılım aldı, bu kategorideki ihracat yüzde 62 oranında büyüyerek yaklaşık 15 milyar TL’ye ulaştı. BİT sektörü ihracatı dolar bazında ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 üzerinde artarak 2 milyar dolara ulaştı.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 2021 yılı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri” raporunu sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı toplantıda açıkladı. Açılış konuşmasını TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan’ın yaptığı toplantıda Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl raporun sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün 2021 ve 2022 yılları gelişiminin değerlendirildiği panelde CONTEXT Türkiye Ülke Müdürü Erol Kuseyri, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Amazon Web Services Türkiye Ülke Müdürü Burak Aydın, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Etiya CEO’su Aslan Doğan ile TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Data Market CEO’su Murat Boyla pazar beklentilerini değerlendirirken TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Koç Üniversitesi Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Kamil Yılmaz ise konuk konuşmacısı olarak etkinliğe katılan önemli isimler arasında yer aldı.
“Beyin göçünün önüne geçmek için stratejik bir seferberlik gerekiyor”
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan açılış konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemizde yaşanan finansal sorunlar ve enerji girdilerindeki artışların dünya genelinde emtia fiyatlarında gerçekleşen yükselişlerle bir araya geldiği bir dönemden geçiyoruz. Küresel tedarik zinciri sorunları dünya genelinde pek çok ürünün raflarda yer alamamasına neden oluyor. Bunlara Ukrayna’da yaşanan savaşın getirdiği olumsuzluklar da eklendiğinde ham madde temin süreleri de artıyor.
Aslında bu olumsuz faktörler teknolojinin ve dijital dönüşümün hayati önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Covid-19 nedeniyle değişen bir dünya, değişen çalışma alışkanlıkları, farklı ve çağdaş iş modelleri ve bunların insanla ve sosyal ortamlarımızla bağdaşması gerektiği de ayrıca anlaşılıyor.
İstenen düzeye ulaşamamakla birlikte, dijitalleşme etkisi ile iki yıldır sektörümüz, büyük kurum ve kuruluşların yatırımları ve bireysel tüketim artışı sayesinde büyümesini sürdürebildi. Nitekim bugün açıklayacağımız rapor da bu büyümeyi teyit ediyor.
TÜBİSAD olarak son 10 yıldır standart bir kapsam ve metodoloji doğrultusunda BİT pazar büyüklüğünü tümevarım yöntemiyle şirket bazındaki ve sektör bazındaki verileri toplayarak elde ediyoruz. Hazırlanan ilk rapordan itibaren aynı metodu izlediğimiz için karşılaştırılabilir bir veri kümesi üzerinden çalışmalarımızı gerçekleştirebiliyoruz. Araştırmanın paydaşlarının katkılarıyla geçen sene 6.000 üzerindeki katılımcı şirket sayısını bu yıl 7.812 şirkete çıkardık. Son derece güvenilir bilgi kaynaklarından elde edilen rakamlara göre ülkemizde toplam sektör büyüklüğü Türk lirası cinsinden 2021 yılı itibarıyla 266 milyar TL’ye ulaştı. Yıllık büyüme oranının geçmiş yıllara kıyasla yüksek seviyede gerçekleşmesinin en büyük tetikleyicisi de yıllık yüzde 149 büyüme oranı ile Teknokentlerin cirosundaki artış oldu. Odaklanmış ve sinerji yaratan modellerin iyi sonuçlar alabileceğini görüyor ve ifade ediyoruz ancak Üniversitelerin “Teknoparklar”ı inşaat projeleri olarak düşünmelerinin önüne geçebilecek fizibilite çalışmalarının ve yatırımın geri dönüşü hesaplarının teknoloji üretimi becerisine göre şekillenmesi gereğini de belirtmek istiyoruz.
Bu da her zaman vurguladığımız ‘dijital beyin göçü’ konusunu bir kez daha gündemimize getiriyor. Göç nedeniyle oluşan açık, sadece sektörümüzün performansını değil ülke ekonomimizi de dijitalleşmenin çarpan etkisi nedeni ile olumsuz etkileme riskini barındırıyor.
Her alandaki nitelikli çalışanlar ama özellikle de nitelikli teknoloji profesyonelleri ülkemizin geleceğidir. Geleceğin dünyası ucuz işgücünün değil, yüksek teknolojili her türlü üretimde temel üretim modellerini sağlayan sağlam mühendislik, matematik, fen bilimleri ve endüstriyel eğitimler almış gençlerin dünyası olacaktır. Sadece teknoloji üretmek de yetmez; toplum tarafından doğru kullanımını sağlayan sosyal bilimlerle desteklenen eğitimlerle , sanatla bir arada oluşturulacak sinerji de ihraç edilebilecek ve tüm dünyada kabul görecek ürünlerin üretilebilmesi için olmazsa olmaz bir şarttır.
Nitelikli işgücü açığını ve şirketlerimizin gelişmiş ülkelerle kıyaslamada oluşan maliyet dezavantajını ve doğal sonucu olan nitelik kaybı konusunu biraz olsun yavaşlatmak adına teknoloji geliştirme bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri’nde istisnaların artırılması sürecini ilgili STK’larla hep birlikte takip ediyoruz. Ancak havuzu da bir yandan doldurmak gerekiyor.
Beyin göçünün etkilerini azaltabilmek ve gençlerimize daha iyi koşullar oluşturmak için kamu ve özel sektörün birlikte yürüteceği stratejik bir seferberlik başlatmalıyız. TÜBİSAD olarak böylesi bir çalışmada üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devir geç kalmadan nitelikli teknoloji eğitimi için özel sektör-kamu işbirliğini en makul şekliyle gerçekleştirmek olmalıdır.”
Raporunun sonuçlarını açıklayan Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl sektörde öne çıkan teknolojiler hakkında bilgi verdikten sonra şunları aktardı:
Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri global pazar büyüklüğü
Toplam sektör büyüklüğü Türk lirası cinsinden 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde yüzde 36 artışla 266 milyar TL’ye ulaştı. Yıllık büyüme oranının geçmiş yıllara kıyasla yüksek seviyede gerçekleşmesinin en büyük tetikleyicisi ise yıllık yüzde 149 büyüme oranı ile teknokentlerin cirosundaki artış oldu. Özellikle BT yazılım kategorisi büyümenin lokomotiflerinden biri oldu.
2022 yılı için TL bazında büyüme beklentisi ise geçtiğimiz yıla paralel olarak yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. TL cinsinden yüzde 36’lık bir büyüme gerçekleştiren sektör, bu yıl son yıllardan farklı olarak dolar cinsinden de pozitif bir büyüme oranı yakaladı ve dolar cinsi büyüme oranı yüzde 7’ye tekabül etti. 2020 yılında 26,9 milyar dolar olan pazar büyüklüğü, 2021 yılında 29,9 milyar dolara ulaştı. 2020 – 2021 arasındaki büyümenin en büyük bileşenleri ise 19 milyar TL ile kur etkisi, 18,5 milyar TL ile BT yazılımı ve 15,3 milyar TL ile elektronik haberleşme oldu.
Alt kategoriler
Pazar büyüklüğündeki değişim, BİT sektörü alt kategorileri bazında incelendiğinde bilgi teknolojileri yüzde 59 büyüyerek 114,5 milyar TL’ye ulaştı ve 2021 yılında pazarın yüzde 43’ünü oluşturdu. İletişim teknolojileri ise yüzde 26 karşılaştırılabilir büyüme oranıyla 151,4 milyar TL’ye ulaşarak toplam pazarın yüzde 57’sini oluşturdu. Geçen senenin dağılımıyla kıyaslandığında, BT’nin sektördeki ağırlığı artarak toplam pazar içinde yüzde 7 oranında yeni pay kazandı. Alt kategorileri bazında BT donanım yüzde büyüyerek 43,5 milyar TL seviyesine, BT yazılım yaklaşık iki kat büyüyerek 51 milyar TL’ye, BT hizmet ise yüzde 41 büyüyerek 20 milyar TL’ye ulaştı.
Yerlilik oranı
Yerli ürünlerin ağırlığı bilgi teknolojileri içerisinde en yüksek yazılım kategorisinde oldu. Bilgi teknolojileri yazılım kategorisinde yerlilik oranı yüzde 82 iken bilgi teknolojileri hizmet kategorisinde ise yerlilik oranı yüzde 69 olarak gerçekleşti.
Teknokentler
Rapora göre 2021 yılının en büyük tetikleyicisi teknokent cirolarında yaşanan artış oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2022 yılının mart ayında yayınlanan istatistikler baz alındığında 2021 – 2022 arasında teknokent sayısı 92’ye çıktı ve şirket sayısı yüzde 23 oranında artarak 7.700’ü geçti. Bu doğrultuda teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan kişi sayısı yüzde 23 artışla 65 binden 80 bine yaklaştı. Teknokentlerin toplam cirosu, yüzde 149 büyüme oranıyla 720,8 milyar TL’den 51,8 milyar TL’ye çıkarken cirodaki artışla birlikte geçen seneye benzer olarak yüzde 73’lük artış oranıyla toplam ihracat 7,7 milyar TL’den 13,3 milyar TL’ye yükseldi.
İhracat
Sektörde, 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 58’lik artışla 17,5 milyar TL’lik ihracat gerçekleştirildi. Kategoriler arasındaki dağılımlara göre ise en büyük payı geçen sene olduğu gibi BT yazılım aldı, bu kategorideki ihracat yüzde 62 oranında büyüyerek yaklaşık 15 milyar TL’ye ulaştı. BİT sektörü ihracatı dolar bazında ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 üzerinde artarak 2 milyar dolara ulaştı.
İstihdam
2021 yılına gelindiğinde sektördeki toplam istihdam 185 bin kişi olurken büyüme oranı geçen seneki büyüme oranını ikiye katlayarak yüzde 14 olarak gerçekleşti. Sektördeki istihdamın yüzde 27’sini kadın çalışanlar oluştururken üniversite mezunu çalışanlar ise yüzde 55’lik bir orana sahip. Teknoparklardaki büyüme ile paralel olarak AR-GE çalışanlarının oranı geçen seneye kıyasla büyük bir artışla yüzde 40’a ulaştı.
“Dijitalleşme Yolunda Sürdürülebilir ve Akıllı Çözümler için Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal sunumunda; dijitalleşmenin ve akıllı sistemlerin kullanımının hızla arttığı günümüzde, tek tek bireyler yerine kritik kütlenin oluşmasını sağlayacak burs ve desteklerin oluşturulması yaklaşımına yer verdi. Türkiye’de nitelikli bilgi ve insan kaynağının teşvik edilmesi için yenilikçi programlar arasında yer alan STAR, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve Sanayi Doktora Programından bahsetti. Fotonik, Kuantum Teknolojileri ve Ekran Teknolojileri, Sağlıkta Dijital Teknolojiler, Fabrika Otomasyon Sistemleri ve Enerji Sistemi Modellemesine kadar birçok alanda Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda TÜBİTAK olarak destek verdikleri araştırma projelerini örneklerle açıklayan Mandal, TÜBİTAK BİLGEM’de kurulan Yapay Zekâ Enstitüsü’nün önemini anlattı. Türkiye’deki yapay zekâ ekosistemini harekete geçirecek enstitünün katalizör görevi üstlenerek farklı açılardan bu alandaki gelişmelere katkı sağlayacağını kaydetti.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.