Teknolojinin beklenmedik bir hızla gelişmesi bilişimci sayısında ciddi bir yetersizlik oluşturdu. Dünyanın en bilinen firmaları bünyelerinde çalışacak bilişim uzmanları arıyorken, bilişime olan ilgi giderek arttı. Özellikle gençler, esnek mesai saatleri, yüksek gelirler ve uzaktan çalışma kolaylığına sahip bu alanda uzmanlaşarak elde edebilecekleri fırsatların farkındalar. Ancak bilişim sektöründe ilerlemek isteyen bireyler, nereden başlamaları gerektiğinden emin olamayabiliyor.
Yazan: Smartpro Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Önder Eker
Lisans programları, bilişim alanında çalışmak için akla gelen ilk tercih olabiliyor. Fakat teknolojinin her sene değişerek farklı bir hale büründüğü düşünüldüğünde, lisans eğitimi sırasında 4 kez değişebilen teknolojiler karşısında öğrenciler gerekli uzmanlığa erişemeyebiliyorlar. Bir yandan da ülkemizde ciddi bir genç işsizliği olmasına rağmen binlerce firma yeterli uzmanlığa sahip bilişim uzmanı bulamıyor.
Bu noktada bireylerin akademik ve iş hayatlarını engellemeden, onların yeni bir kariyere atılmalarını destekleyen en verimli seçenek uluslararası bilişim uzmanlığı sertifikasyonlarını sağlayabilen, hem teknoloji dünyasının içinde, hem de eğitim alanında faaliyet gösterebilen kurumlar oluyor. Sadece eğitimin içinde olan kurumlar teknolojiyi yakalayamamakta, sadece teknolojinin içinde olan kurumlar ise insanları geliştirme alanında yetersiz kalıyorlar. Teknoloji ve eğitim alanına birlikte yatırım yapmış olan kurumlar tüm dünyada sıklıkla tercih ediliyor, eğitimini tamamlayan katılımcıların aldıkları sertifikalar lisans diplomalarının da önüne geçerek bilişim sektöründe çok daha yeterli kabul ediliyorlar. Elbette bu yatırımlar çok ciddi miktarda kaynak gerektiriyor, bu nedenle bu konuda çözüm geliştirmiş kurum sayısı ülkemizde bir elin parmaklarını geçmiyor. Sadece 200 uzman için gerekli laboratuvar ve eğitim yatırımlarının milyon doları geçtiği günümüzde (mevcut döviz kuru ile 20 milyon TL’nin üzerinde) bu yatırımları yapabilecek kurum sayısının hızlı artması da beklenmiyor.
Silikon Vadisinin kalbinde bulunan Stanford Üniversitesinde yazılım alanında toplamda bin kişiye ulaşmayan yıllık mezun sayısı ve sadece Silikon Vadisinde yüzbinlerce uzmana ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde, uzman açığı konusu Amerika’da da ciddi bir problem haline gelmiş durumda. Bu nedenle tüm dünyadan uzman çekmeye gayret ediyorlar. İngiltere, benzer nedenlerle Brexit ile dışarıdan insan göçünü kısıtlamaya çalışırken, bir yandan da Tech Nation programı ile teknoloji uzmanlarının çalışma vizesi alabilmeleri için çok büyük hız ve kolaylık sağlamaya gayret ediyor. Almanya da benzer şekilde programlar uyguluyor, tüm gelişmiş ülkeler bu konuda bir yarışa girmiş durumdalar. Ülkemizdeki önde gelen kurumların üst düzey bilişim uzmanlarını çekebilmek için aylık ücret olarak 6 haneli rakamlara çıkmaya başladıklarını, Genel Müdür’den fazla aylık elde edebilen uzmanların ortaya çıktığını görmekteyiz.
Bu durumda gençlerimize düşen, teknoloji dünyası ile iç içe olan ve sadece ticari düşünmeyip, gençlerimizin gelişmeleri için yatırımlar yapan, bir yandan eğitimler ile gençleri yetiştirmeye gayret eden kurumlara başvurarak uluslararası sertifikasyonlar ile yetişerek bilgilerini belgelemeleri, ilgi alanları ve seviyelerine göre bir şekilde sektöre adım atmaya çalışmaları olmaktadır. Bu konuya vakit ve kaynak ayırabilen ve ciddi çaba gösteren gençlerimizin, iş arayan değil, teklifler arasından tercih ettiği lokasyonda iş seçen, seviyeleri ilerledikçe günde 3-5 iş teklifi alır hale gelen uzmanlar olduklarını görmekteyiz.