Şirketlerin Yüzde 95’i Beklenmedik Kesintiler Yaşadı

Veeam 2021 Veri Koruma Raporu, COVID-19’un şirketlerin Dijital Dönüşüm (DX) harcamalarını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koyuyor. Rapora göre, küresel çapta şirketlerin yüzde 40’ı ekonomik belirsizliği önümüzdeki 12 ay içinde Dijital Dönüşümün önündeki en büyük engel olarak görüyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl şirketlerin üçte birinin DX girişimlerini yavaşlattığı veya durdurduğu da rapodan çıkan sonuçlar arasında yer alıyor.

Yedeklemelerin yüzde 58’inin verileri korumasız bırakarak başarısız olduğunu tespit eden 2021 Veeam Veri Koruma Raporu’na göre, veri korumada yaşanan zorluklar, şirketlerin Dijital Dönüşüm (DX) girişimlerini yürütme becerisini zayıflatıyor. Bulut Veri Yönetimi sağlayan Yedekleme çözümlerinin lideri Veeam® Software’in yayınladığı raporda, üst düzey yöneticilerin yüzde 40’ının, COVID-19’un ardından gelen ekonomik belirsizlik, yetersiz veri koruması ve pandeminin neden olduğu iş sürekliliği zorluklarını önümüzdeki 12 ay içinde şirketlerin Dijital Dönüşümüne yönelik en büyük engeller olarak gördüğü belirlendi.

Kendi alanının en geniş araştırması olan 2021 Veri Koruma Raporu, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkede, 3 bin global şirketin üst düzey yöneticileri ve BT karar vericilerinin veri yönetimi ve veri korumaya yönelik yaklaşımları incelenerek hazırlandı.   Rapor, Covid -19 gibi önemli küresel olayların şirketler üzerindeki etkileri, hizmet taleplerindeki değişiklikler, hizmet kesintilerini şirketlerin nasıl ele aldığı ve şirketlerin BT Modernizasyonu ve Dijital Dönüşüm hedefleri ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz 12 ayda, dünyanın dört bir yanındaki üst düzey yöneticilerin, şirket verilerini pek çok farklı ortamda korunmasını sağlamaya çalışırken bir dizi zorlukla karşılaştığını belirten Veeam CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Danny Allan, şöyle konuştu: “Salgınla birlikte şirketlerin konumlarını korumak için DX girişimlerini hızlandırdığını gördük. Buna rağmen verilerin yönetilme ve korunma şekli, bu girişimlerin hızlarını kesmeye devam ediyor. İşletmeler, COVID-19’un ortaya çıkardığı zorluklarla mücadele ederken harcadıkları zaman ve maddi kaynakların yanı sıra güncelliğini yitirmiş BT ve veri koruma alışkanlıkları nedeniyle de yavaşlıyor, geride kalıyor. Bu yetersizlikler giderilene kadar, gerçek bir dijital dönüşümden söz etmek mümkün olmayacaktır.”

Veri koruma konusunda acil eylem gerekiyor

Raporda katılımcılar, veri koruma yeteneklerinin şirketlerinin DX taleplerine ayak uyduramadığını, iş sürekliliği için bir tehdit oluşturduğunu ve hem iş itibarı hem de performans açısından ciddi sonuçlara yol açtığını belirttiler. Modern veri korumada yedeklemenin gerekliliğine rağmen, tüm verilerin yüzde 14’ü hiç yedeklenmiyor, veri kurtarmaların yüzde 58’i başarısız oluyor ve siber saldırı nedeniyle yaşanan kesintilerde korumasız kalan veriler, geri alınamaz hale geliyor. Dahası şirketlerin yüzde 95’i son 12 ay içinde yaygın olarak beklenmedik kesintiler yaşadığını belirtiyor. Her dört sunucudan birinde yılda en az 1 kesinti yaşayan şirketler, kesinti ve veri kaybından ciddi şekilde etkileniyor. Üst düzey yöneticilerin yarısından fazlası yaşanan kesintilerin müşterilerinde, çalışanlarında ve paydaşlarında güven kaybına yol açabileceğini düşünüyor.

“Yedekleme ve geri yüklemede yaşanan başarısızlığının iki ana nedeni bulunuyor. Bunlardan biri hatalarla biten ya da tahsis edilen yedekleme penceresini aşan yedeklemeler, diğeri ise geri yüklemelerin gerekli SLA’larını sağlayamamasıdır.” diyen Allan, sözlerine şöyle devam etti: “Basitçe ifade etmek gerekirse, bir yedekleme başarısız olduğunda korunmasız veriler şirketler için büyük bir risk oluşturur. Şirketler, müşterilerinden gelen tepkilerden, düşen kurumsal hisse fiyatlarına kadar veri kaybının ve planlanmamış kesintilerin etkilerini yaşayabilirler. Bulut tabanlı teknolojilerin kullanımlarının hızlandığı bu dönemde, şirketlerin bu eksikliği gidermesi gerekliliği de aciliyet kazanıyor.”

BT stratejileri COVID-19’dan etkileniyor

COVID-19’un getirdiği dijital hızlanmayla buluta öncelik vermenin gerekliliği ve birlikte BT altyapılarında değişikliğe gitme ihtiyacının farkında olan üst düzey yöneticilerin pek çoğu, salgının ilk aylarında bulut hizmetleri kullanımlarını yüzde 91 oranında artırdı, yüzde 60’ı ise BT stratejilerinde daha fazla bulut hizmeti eklemeyi planlıyor.

Bununla birlikte, önümüzdeki 12 ay içinde DX yolculuklarını hızlandırma ihtiyacının farkında olmakla birlikte işletmlerin yüzde 40’ı ekonomik belirsizliğin DX girişimleri için bir tehdit oluşturduğunu kabul ediyor.

Dijital Dönüşüm dijital esneklikle başlıyor

Yetersiz veri koruma yetenekleri ve kaynakları, DX girişimlerinin aksamasına hatta başarısız olmasına neden olduğunu gören üst düzey yöneticilerin yüzde 30’u DX girişimlerinin geçtiğimiz 12 ayda yavaşladığını belirtiyor. Dijital Dönüşüm girişimlerinde geçtiğimiz 12 ayda çeşitli engellerle karşılaştıklarını belirten yöneticiler bu engelleri şu şekilde sıralıyor: yüzde 53 pandemi sırasında operasyonları sürdürmek, yüzde 51 eski sistemlere bağımlılık, yüzde 49 BT personeli yetenek eksikliği. Ayrıca önümüzdeki 12 ay içinde BT liderleri, üçte biri veri korumayı buluta taşıyarak kritik veri koruma ihtiyaçlarına anında çözümler bularak Dijital Dönüşüm yolculuklarına devam etmeyi planlıyor.

“Son 12 ayda gördüğümüz en büyük değişimlerden biri, şüphesiz, dijital dönüşümü planlayanlar ile daha az hazırlıklı olan şirketler arasındaki artan dijital uçurumdur. Bazı şirketler uygulama becerilerini hızlandırırken bazı şirketler de tam tersine yavaşlıyor.” Allan sözlerini şöyle tamamladı: “Dijital olarak dönüşmenin birinci adımı dijital olarak esnek olmaktır. Şirketler artık veri korumalarını, bulutu benimseyerek modernize etmek istiyorlar. 2023 yılına kadar, global olarak şirketlerin yüzde 77’si bulut öncelikli yedekleme kullanacak, yedeklemelerin güvenilirliğini artıracak, maliyet yönetimini değiştirecek. Böylece şirketler BT kaynaklarını Dijital Dönüşüm için en verimli şekilde kullanacak.”

Düzenlenen toplantıda konuşan Veeam Türkiye Ülke Müdürü Kürşad Sezgin Türkiye ile ilgili ise aşağıdaki bilgileri aktardı:

1- Gelecek 12 ay içinde Türkiye’deki şirketleri dijital dönüşümlerinde en çok etkileyecek zorluklar görüşülen şirket yöneticileri ve BT karar vericilerinin cevaplarına göre şu şekilde tespit edilmiştir:
◦ Yüzde 45 ekonomik belirsizlik
◦ Yüzde 31 değişen müşteri taleplerini karşılamadaki zorluklar
◦ Yüzde 28 şirket liderlerinin kararsız olması ve destek vermemesi

2021 Global veriler: Yüzde 40 Ekonomik belirsizlikleri, yüzde 34 Siber Tehditler

2020 Raporu Global verileri: Yüzde 32 siber tehditler yüzde 30 Teknolojileri uygulama konusunda yetenek eksikliğinin yüzde 29 değişen müşteri ihtiyaçları

Hem küresel verilere hem de yerel verilere baktığımızda geçen sene siber tehditler şirketleri en çok etkileyecek zorlukların başında siber tehditler bulunurken bu yıl ekonomik belirsizlikler ilk sırada yer alıyor. Bu nedenle işletmeler teknoloji yatırımlarında daha seçici ve daha dikkatli davranarak en uygun fiyata en fazla verim alabilecekleri nokta atışı yatırımlar yapmaya odaklanmaya başladılar. Sektörümüz açısından değerlendirdiğimizde önümüzdeki dönemde geleneksel teknolojilere ve donanımlara yapılan yatırımların yavaşlayacağını söyleyebiliriz. Bununla birlikte işletmeler verilerinin -bulut, sanal veya fiziksel hangi ortamda olursa olsun- korunmasını ve verilerin gücünden maksimum düzeyde yararlanmalarını mümkün kılacak en sağlam iş ortaklarını seçecek ve yatırımlarını bu yönde yapacaklardır.

Şirketler arasında “dijital uçurum”

2- COVID-19, Türkiye’deki şirketlerin yarısından fazlası (yüzde  57) olağanüstü bir şekilde etkilemiş ve dijital dönüşümlerini (DX) hızlandırmıştır. Bu oran yüzde  54 olan küresel dijital dönüşüm hızlanma oranının üzerindedir.

3- Türkiye’deki şirketlerin yaklaşık üçte biri (yüzde 28) ise küresel olayların etkisiyle DX girişimlerini yavaşlattıklarını hatta durdurduklarını belirtti. Buradan çıkan sonuç bir planı olan (ve onu hızlandıran) şirketler ile daha az hazırlıklı (ve dolayısıyla yavaşlayan) olan şirketler arasında büyük bir “dijital uçurum” bulunuyor.

4- Türkiye’deki şirketlerin yüzde  86’sı Dijital Dönüşüm girişimlerinde çeşitli engellerle karşılaştıklarını belirtiyor. Dijital dönüşümün önündeki engeller ise kuruluşlar tarafından şöyle sıralanıyor:
◦ Yüzde 54 Eski sistemlere bağımlılık
◦ Yüzde 51 BT yetenek eksikliği
◦ Yüzde 50 Salgın sırasında operasyonları sürdürmek

2021 Raporu Global veriler: Yüzde 53 Pandemi sırasında operasyonları sürdürmek, yüzde 51 Eski sistemlere bağımlılık, yüzde 49 BT personeli yetenek eksikliği

2020 Raporu Global Veriler: Yüzde 44 yetenek ve uzman eksikliği, Yüzde 40 eski sistemlere bağlılık, yüzde 28 bütçe yetersizliği, yüzde 27 üst düzey yönetimin desteğinin olmaması

Hem küresel verilere hem de yerel verilere baktığımızda BT yetenek eksikliği ve eski sistemlere bağlılık önemli şirketleri etkilemeye devam ederken yeni raporda, salgın sırasında operasyonları sürdürebilmek şirketlerin en çok zorladığı konular arasında üst sırada yer alıyor.

5- Türkiye’deki şirketlerin üçte biri (yüzde 33) Hizmet Olarak Yedekleme (BaaS) sağlayıcısı tarafından yönetilen bulut tabanlı yedekleme kullanıyor.
Bunun 2023 yılına kadar yüzde 40’a çıkması bekleniyor.
2023 yılına kadar, global olarak şirketlerin yüzde 77’si bulut tabanlı yedekleme kullanacak
Yedeklemelerin güvenilirliğini artıracak, maliyet yönetimini değiştirecek

6- Neredeyse yarısı (yüzde 43), birincil iş sürekliliği ve felaket kurtarma yöntemlerinin önümüzdeki iki yıl içinde bir Hizmet Olarak Felaket Kurtarma (DRaaS) sağlayıcısı aracılığıyla yönetileceğini tahmin ediyor.

7- Sektör, Office 365 gibi en dayanıklı SaaS uygulamalarını bile yedeklemenin önemini kabul ediyor. Türkiye’deki şirketlerin yarısından fazlası (yüzde 58) artık Microsoft Office 365 verileri için üçüncü taraf yedekleme ürünü veya hizmeti kullanıyor. Bununla birlikte, Türkiye’deki şirketlerin Microsoft Office 365 verilerinin yüzde 42’si yerleşik yetenekler dışında korumasızdır. (ör. Posta kutusu geri dönüşüm kutusu)

8- Beklenmedik kesintilerin kurumlara zararı çok büyük boyutlarda olabiliyor. Kurumların 95’i planlanmamış kesintilere maruz kalıyor. Ortalama bir plansız kesinti 2 saat sürüyor. %21 oranında sunucu en az 1 kez kesintiye sebebiyet veriyor. Yedeklemelerden %37’si başarısızlıkla sonuçlanıyor ve geri yüklemelerin %36’su başarısız oluyor. Kritik verileri kurtarma denemelerinin yalnızca yarısı başarılı olabiliyor.

9- Türkiye’deki şirketlerin son iki yılda yaşadığı BT kesintilerinin en yaygın nedenleri:
• Yüzde  68 Sunucu donanımı
• Yüzde  58 Depolama donanımı
• Yüzde  58 yapılan hataları ve siber güvenlik olaylarıdır

10- Türkiye’deki beş kuruluşun neredeyse dördünde (yüzde 73), uygulamaları ne kadar hızlı kurtarabilecekleri ile ne kadar hızlı kurtarmaları gerektiği arasında bir “Sürekli Kullanılabilirlik Açığı” (Availability Gap) bulunuyor.

11- Türkiye’deki kuruluşların neredeyse dörtte üçü (yüzde 72), verilerin ne sıklıkta yedeklendiği ile kesinti sonrasında kaybetmeyi göze alabilecekleri veri miktarı arasında bir “Koruma Açığı” (Protection Gap) yaşıyor.