Salgın ile birlikte artan evde kalma süreleri aynı zamanda bilgisayar, tablet ve telefonlarda da vakit geçirme sürelerini artırdı. Bu süreçte işini dijital dünyaya taşıyanların yanı sıra kullanıcılarına dijital dünyalarından ulaşmak da kaçınılmaz oldu.
Türkiye’de 2000 yılından sonra gelişmeye başlayan dijital pazarlama sektörü, salgın ile birlikte büyük bir ivme kazandı. Evde kalma sürelerinin artması ile bilgisayar, telefon, tablet ve giyilebilir teknoloji ürünlerinin kullanımın yaygınlaşması dijital pazarlama harcamalarında da artış yaşanmasına neden oldu.
Dijitale yapılan yatırımın geri dönüşü için en az 3 aylık bir zaman gerektiğini ve çok kısa bir süre içerisinde kendisini amorti ettiğinin altını çizen Moof Dijital Ajans Kurucusu Yasin Kaplan, “Bazı şirketlerin tamamen online çalışma modeline geçmesiyle kullanıcılarına dijital dünyadan ulaşmak isteyenler dijital pazarlama önemli bir hal aldı. Google ve sosyal medya reklamları ile kullanıcılarına ulaşmak isteyen şirketler, dijital pazarlama yatırımlarını artırdı. Her yıl çift haneli yüzdelerle (yüzde 12-19) büyüyen dijital pazarlama sektörü salgın sürecinde büyüme oranını yüzde 35’e çıkardı. Öncelikle e-ticaret ve e-ihracat yapan şirketlerin yanı sıra zücaciyeden sağlık sektörüne eğitimden gayrimenkul sektörüne kadar binlerce şirket salgında dijital pazarlama ile tanıştı” dedi.
Türkiye, genç nüfusu nedeniyle sosyal medya platformlarına hızlı uyum sağladığını belirten Kaplan, “Türkiye, birçok sosyal medya platformu yayın hayatına başladığında en çok üye kazanımı ve etkileşim oranın sahip olduğu ülkelerin arasında yer alıyor. Bu hızlı adaptasyon süreci aynı zamanda dijital pazarlama yatırımlarının artmasında önemli bir etken. Örneğin birçok sosyal medya uygulamasının kullanımında ilk sıralarda yer alıyoruz. Her ne kadar dijital pazarlama harcamalarında dünyanın gerisinde kalsak da salgın süreci bu uzaklığı kısaltmış durumda” dedi.
Pandemi Dijital Sektörü resmen 2 yıl ileriye attı.