Yeni teknolojiler, müşterilerin ‘her şeyi kurabilmelerini ve sınırdan hibrit ve çoklu bulut ortamlarına kadar her yere dağıtabilmelerini sağlama’ vizyonunda önemli bir adımın atılmasını sağlıyor.
Red Hat, değişen küresel dinamikler karşısında BT operasyonlarını optimize etmek, ölçeklendirmek ya da korumak isteyen tüm kurumlara yardımcı olacak yeni ürün ve hizmetlerini tanıttı.
Uzun zamandır teknolojilerde yaşanan değişimlere öncülük eden Red Hat, müşterilerinin açık hibrit bulut temelinin sunacağı tutarlılık ve esneklikle istedikleri uygulamayı geliştirmelerini ve istedikleri yerde hizmete almalarını sağlamak için çalışıyor. Bu vizyon ile geliştirilen Red Hat’in yeni ürün ve hizmetleri, hibrit bulutun temelleri üzerinde kritik hizmetlerin ve uygulamaların teslimatını, erişilebilirliğini ve istikrarını dünya çapında iyileştirecek şekilde tasarlandı.
Her zaman dijital olan hizmetlere ve kopmayan bağlantılara yönelik artan talebi karşılamak için BT’nin gelişmesi gerekiyor. Sağlık hizmetleri, lojistik, perakende, finansal hizmetler, kamu, eğitim ve çok daha fazlasının yer aldığı neredeyse tüm sektörler, temel uygulamalara ve hizmetlere daha hızlı ve geniş erişim imkanı sağlamak ve bu sırada operasyonel istikrarı da yönetebilmek için bir uyum süreci içinde bulunuyor. Telekomünikasyon sektörü yakından incelendiğinde bazı küresel bölgelerde trafiğin yüzde 50’den fazla arttığı görülüyor. Bu artıştan ötürü telekomünikasyon şirketleri ve hizmet sağlayıcıları da kapasitelerini artırıyor ve 5G ile sınır bilişim hizmete alımlarını hızlandırıyor. Bu gelişme, ağlar ve bulut altyapılarının buna hazır olup olmadığının incelenmesini gerektiriyor.
Bu ihtiyaçları geleneksel yazılım yığınları veya pahalı kapalı kaynak teknolojiler yerine açık kaynak inovasyonuyla karşılamak mümkün. Şirketler açık kaynak inovasyonları sayesinde ister sınırda ister şirket içindeki veri merkezinde ister çoklu genel bulut ortamlarında bulut yerlisi platformların avantajlarından faydalanabiliyor. Linux ve Kubernetes gibi açık kaynak teknolojiler, kurumların inovasyona erişmenin yanında gelecekte gerçekleşecek yeniliklere de şimdiden hazırlıklı olmasını sağlayarak sektörlerinde öncü olmalarını sağlıyor. Şirketler, açık kaynağın kapalı kaynak çözümlerle kıyaslandığında daha esnek yapısı sayesinde BT ortamlarındaki mevcut operasyonları otomatikleşebiliyor, gelecek ile uyumlu hale getirebiliyor ve ölçeklendirebiliyor.
Geleneksel ve bulut yerlisi uygulamalar birleştiriliyor ve birlikte yönetiliyor
Google ile birlikte Kubernetes’in ilk katılımcılarından birisi olan Red Hat, bugün Kubernetes’e en çok katkı sağlayan ikinci öncü şirket olarak yer alıyor. Red Hat, Kubernetes’teki önemli teknolojilerin ve ilgili toplulukların gelişmesine yardımcı olarak sektörler arasında BT’nin gelişmesini sağlıyor.
Red Hat, OpenShift ile müşterilerin mevcut geleneksel uygulamaları desteklerken bulut yerlisi yaklaşımını da benimsemelerini sağlayan kurumsal Kubernetes platformunun liderliğini yaptı. Birçok sektörde faaliyet gösteren müşteriler, bu farklı yaklaşımından ötürü Red Hat OpenShift’i tercih ediyor. Red Hat, geleneksel uygulamalar ile bulut yerlisi uygulamalar arasındaki engellerin aşılmasına daha fazla yardımcı olmak için OpenShift’te yeni iş yüklerinin kullanılmasını ve bu iş yüklerinin müşteriler neredeyse oraya gönderilmesini sağlayan yeni özellikler ekliyor.
Red Hat’in tanıttığı yenilikler:
Red Hat OpenShift bünyesinde ön gösterimi yapılan OpenShift sanallaştırma, kaynağını KubeVirt açık kaynak projesinden alıyor ve kurumların sanal makineleri, konteynerleri ve sunucusuz bilişimi kullanılarak oluşturduğu uygulamaların geliştirilmesini, hizmete alınmasını ve yönetilmesini sağlıyor. Tüm bu süreçler, geleneksel ve bulut yerlisi iş yüklerini bir araya getiren modern bir platform üzerinden gerçekleştiriliyor. Red Hat geleneksel uygulama yığınlarını açık inovasyon katmanına getirerek müşterilerinin kendi hızlarında dönüşmesini sağlıyor. OpenShift sanallaştırmanın yeni konteyner yerlisi sanallaştırma özellikleri hakkında daha fazla bilgi bağlantıda yer alıyor.
Sektörün öncü Kubernetes platformu Red Hat OpenShift 4.4, Kubernetes Operators’ın basitliği ve ölçeği üzerine kuruluyor. Temeli Kubernetes 1.17 ile değiştirilen OpenShift 4.4, uygulama iş yükleri için platform metriklerine ilişkin geliştirici merkezli bir görünüm ve gözetim imkanı sunuyor. Ayrıca Red Hat Operators için gözetim entegrasyonunun yanı sıra kaynak değerlendirme ve hibrit bulutta belirli uygulamalar için kullanılan maliyetlerin yönetimi gibi birçok başka özellik de sunuyor. Red Hat OpenShift 4.4’teki yeni özellikler hakkında daha fazla bilgi bağlantıda yer alıyor.
Red Hat; büyük ölçekli, üretim ve dağıtılmış Kubernetes kümelerinde çalıştırılan uygulamaların yönetim zorluklarını gidermek için yeni bir yönetim çözümü sunuyor. Yakın zamanda ön gösteriminin yapılacağı Kubernetes için Red Hat Advanced Cluster Management, ölçeklenmiş OpenShift kümelerinin gözetimi ve hizmete alımı için basitleştirilmiş ve tek ekrandan yönetilebilen bir kontrol noktasıyla birlikte geliyor. Böylece ilkeden güç alan yönetim ve uygulama yaşam döngüsü yönetimi de sağlamış oluyor. Kubernetes için Red Hat Advanced Cluster Management hakkında daha fazla bilgi bağlantıda yer alıyor.
Her yerde inovasyon için temel sunuyor
İnovasyon, yeni teknoloji ulaştırmaktan çok daha fazlası. Red Hat’in tüm açık hibrit portföyü gibi bu çözümler de destekleyici yazılım, donanım ve hizmet ekosisteminden ve Red Hat’in açık inovasyonu entegre etme ve işletme deneyiminden faydalanıyor.
Bu yenilikler, tek bir donanıma veya bulut sağlayıcısına bağlı değil. Çünkü Red Hat, yenilikleri aşağıdaki hibrit ve çoklu bulutlarda eksiksiz olarak sunuyor.
• Amazon Web Services, Google Cloud platform, IBM Cloud ve Microsoft Azure’daki tüm büyük genel bulut sağlayıcılarının yanı sıra birçok özelleşmiş bulut sağlayıcısı.
• OpenShift Dedicated, Azure Red Hat OpenShift ve IBM Red Hat OpenShift Kubernetes Service, şirketlerin altyapı yönetiminin yükünü üstlenmeden kurumsal Kubernetes’in faydalarını kazanmasını sağlıyor.
• x86, IBM Power ve ana sistemlerin de dahil olduğu birçok bilişim mimarisi desteği.
Bu yeni teknolojilerin haricinde Red Hat kurumların mevcut altyapılarından mümkün olan en fazla verimi elde etmeleri için yatırımlar yaptı. Bunların arasında aşağıdakiler yer alıyor:
• Red Hat’in proaktif güvenlik ve hizmet olarak risk yönetimi çözümü olan Red Hat Insights’a yapılan iyileştirmeler, BT ekiplerinin potansiyel problemleri üretim sistemlerini veya son kullanıcıları etkilemeden önce daha kolay bir şekilde tespit edebiliyor, belirleyebiliyor ve ortadan kaldırabiliyor. Bir eklenti olmayan Insights, desteklenen tüm Red Hat Enterprise Linux aboneliklerinde standart olarak yer alıyor.
• Red Hat Ansible Automation Platform, zaman kaybettiren manuel görevleri otomatikleştirerek artan ağ ihtiyacının ve altyapı büyüklüğünün karmaşıklığının ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Böylece BT ekipleri, müşterilerinin ve son kullanıcıların ihtiyaçlarını daha etkili bir şekilde karşılayabiliyor.
Bağlantı özellikleri geliştiği için hızlı bir şekilde kendi becerilerini de geliştirmek isteyen BT ekipleri, Red Hat eğitimini ve sertifikasyonunu kullanabiliyor. Kurumsal Kubernetes’in en temel bilgilerinden telekomünikasyon mimarisinde sertifika kazanmaya kadar Red Hat’in uzmanlığı, gün geçtikçe daha önemli hale gelen ağ hakkında yeni uzmanlıklar ve deneyim kazanmak isteyen BT profesyonellerinin erişimine açık.
Red Hat CEO’su ve Başkanı Paul Cormier, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bazı şirketlerin hizmet talebini karşılamak için operasyonlarının ölçeğini anında büyütmesi, bazı şirketlerin de ana BT operasyonlarını güçlendirmesi ve yönetmesi gerekiyor. Belirli bir ihtiyacı gideren bir teknoloji sunmak yerine Red Hat olarak müşterilerimize esnek ve tamamen açık çözüm seti sunuyoruz. Bu sayede onlar da istedikleri çözüme sahip olabiliyor. Bu çözüm, kritik ihtiyaçlar karşısında hizmetlerin ölçeğini hızlı bir şekilde büyütmek için dünyanın öncü Linux platformu olabileceği gibi sektörün öncü kurumsal Kubernetes platformu da olabilir. Bütün çözümlerimiz, sadece mevcut müşterilerimizle sınırlı kalmayıp küresel topluluklara da yardım etme uzmanlığımızdan, deneyimimizden ve bağlılığımızdan güç alıyor.”