Türkiye’nin ilk finansal teknoloji yazılım şirketlerinden olan ve “Innovation for Finance” sloganı ile 1995’ten bu yana sermaye piyasalarına yönelik uçtan uca borsa işlem, yatırım fonu ve saklama çözümlerinin öncüsü İnfina Yazılım, 30. yılını özel bir etkinlikle kutladı. Sermaye piyasalarının önde gelen temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, sektördeki dijitalleşme trendleri ve 2026 yılına yönelik öngörüler de değerlendirildi.

Nükhet Demiren ve Nejat Özek
19 Kasım 2025 tarihinde Swissôtel The Bosphorus’da gerçekleşen İnfina 30. Yıl etkinliğinin ev sahipliğini İnfina Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Y. Nejat Özek ile İnfina Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nükhet Demiren yaptı. Geniş bir katılıma sahne olan etkinlikte, İnfina’nın teknolojiyle şekillenen büyüme yolculuğu ve gelecek vizyonu aktarıldı. Programda konuşan Ekonomist Çağlar Kuzlukluoğlu ise katılımcılarla, son 30 yıldaki teknolojik gelişmeleri paylaştı.
30 yılı geride bırakan İnfina, geliştirdiği çözümlerle Türkiye’nin önde gelen bankaları, aracı kurumları, portföy yönetim şirketleri, aile ofisleri, saklama kuruluşları, kripto ve emeklilik şirketlerinden oluşan 130 kuruma hizmet sunuyor. Şirket, 78 milyar doları aşan fon ve bireysel portföy büyüklüğünün yönetiminde, 2.000’den fazla kullanıcıya, karar alma, analiz, raporlama, risk ve portföy yönetimi süreçlerini kolaylaştıran stratejik teknoloji desteği sağlıyor. Türkiye’deki finansal teknoloji şirketleri arasında en geniş API kütüphanesine sahip yazılım şirketi olan İnfina, sermaye piyasalarına yönelik uçtan uca yönetim, muhasebe ve saklama çözümleriyle, sektörde faaliyet gösteren kurumların yazılım altyapılarında öncelikli teknoloji partneri olarak konumlanıyor. 185 kişilik ekibe sahip şirket, müşterilerini 2026 yılında yapay zeka, IBOR ve tokenizasyon alanlarında güçlü çözümlerle buluşturmaya hazırlanıyor.
Güveninizle büyüdük
Konuşmasında, sermaye piyasalarının Türkiye’nin gelişiminde önemli rol üstleneceği öngörüsüyle yola çıktıklarını aktaran İnfina Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Y. Nejat Özek, “30 yıl önce 9 arkadaş olarak başladığımız bu yolculuk, bugün 185 kişilik güçlü bir ekiple ve 130 müşterimizle devam ediyor. Geldiğimiz nokta bizim için gurur verici olduğu kadar büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Bu zorlu süreçte en büyük dayanağımız sizlerin güveni oldu. Bu güvene layık olmak için durmaksızın çalışıyoruz.” dedi.
Her kurum kendine özgü, çözüm de öyle olmalı
Y. Nejat Özek, teknolojinin tüm sektörlerde belirleyici bir güç haline geldiğini vurgulayarak, sermaye piyasalarının Türkiye için taşıdığı büyüme potansiyeline dikkat çekti: “Türkiye bugün 1,3 trilyon dolarlık bir GSMH’ye ve sermaye piyasalarında yönetilen 250 milyar dolarlık varlığa (AUM) sahip. Bu, yüzde 20 gibi bir orana denk geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 80, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 100 ila yüzde 130 arasında. Bu fark, sektördeki kurumlar ve teknoloji sağlayıcılar için önemli bir motivasyon ve gelişim alanıdır.
Bu büyüme potansiyelini desteklemek amacıyla, sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlara geniş kapsamlı teknoloji çözümleri sunuyoruz. Rekabetin yüksek olduğu bu pazarda kurumların daha verimli çalışmasına ve hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyoruz. Çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazemiz var ve bunu sektörün ihtiyaçlarına göre sürekli geliştiriyoruz. Her kurumun kendine özgü olduğunu bilinciyle, standart gibi görünen birçok ürün ve hizmeti, kurumlara özel çözümler haline getiriyoruz.”
Sermaye piyasalarının teknolojik altyapısını güçlendiriyoruz
Sermaye piyasalarının teknoloji ihtiyacına dikkat çeken Y. Nejat Özek: “Sermaye piyasalarında kurumlar yalnızca kendi iç süreçleriyle değil, entegre oldukları tüm sistemlerle birlikte çalışıyor. Bu nedenle entegrasyonların hızlı ve hatasız işlemesi büyük önem taşıyor. Gün sonu mutabakatları, regülasyon uyumu ve gerçek zamanlı raporlama da işin ayrılmaz parçaları. Sektörün yüksek regülasyon düzeyi, anlık veri üretimi ve analiz gereksinimini artırıyor. Bu nedenle kurum yöneticilerinin doğru kararlar alabilmesi için kaliteli ve hızlı veriye ihtiyaç var. Sermaye piyasalarının öncü stratejik çözüm ortağı olarak, ürün ve hizmetlerimizi tüm bu beklentileri karşılayacak, kurumların operasyonel yükünü azaltacak ve risklerini etkin yönetecek şekilde kurguladık.” diyerek, bu yaklaşımı destekleyen yeni ürün ve hizmetleri 2025’in son ve 2026’nın ilk çeyreğinde sunacaklarını söyledi.
Yapay zeka, blok zincir ve tokenizasyonla büyüyecek
Ar-Ge yatırımlarının önemine ve yeni ürünlere dikkat çeken Özek: “Gelecekte kaliteli ve güncel ürünler sunmak istiyorsak, bugün Ar-Ge yapmak zorundayız. Gururla söylemeliyim ki, akademik kadrodan çalışanlar da barındıran toplam 6 kişilik Ar-Ge ekibimiz var. Bu ekibe doktora derecesine sahip bir akademisyen liderlik ediyor. Ayrıca bunların haricinde de yaklaşık 100 kişilik bir ürün ve geliştirme ekibimiz var. Bu ekip, yeni teknolojileri araştırıyor, projeler geliştiriyor, makaleler yayımlıyor ve üniversitelerle iş birliği içinde çalışıyor. Kullanımda olan yapay zeka destekli Öneriver Robo Danışmanlık ürünümüzün yanı sıra, yapay zeka, blok zincir ve tokenizasyon alanlarında yoğun şekilde çalışıyoruz. Hedefimiz, 2026 yılı itibarıyla bu alanlarda güçlü çözümlerle regülasyonlara tam hazır hale gelmektir” dedi.
Nükhet Demiren: “İnfina, sermaye piyasaları için stratejik bir yapı taşıdır”
İnfina Yazılım Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nükhet Demiren, konuşmasında şirketin 30. yılına dair şu değerlendirmede bulundu: “Bugün burada yalnızca bir şirketin değil, Türkiye sermaye piyasalarının dijitalleşme yolculuğunun da önemli bir bölümünü kutluyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana sürdürülebilir değer yaratımının izinden gittik. Bizim için finansal performans bir sonuçtur. Gerçek başarı, bir müşterimizin operasyonunu daha verimli hale getirdiğimizde, bir fon yöneticisinin karar sürecini kolaylaştırdığımızda ya da yeni bir aracı kurumun pazara güvenle adım atmasını sağladığımızda ortaya çıkar.”
30 yılın ardında emek, iş birliği ve öğrenme süreci var
Nükhet Demiren, “30 yıla dönüp baktığımızda, her yılın ardında emek, iş birliği ve öğrenme süreci görüyoruz. Biz bu yolu yalnız yürümedik. Müşterilerimiz, çalışanlarımız, çözüm ortaklarımız ve hatta bizi eleştiren herkes bu hikâyenin bir parçası oldu. Hepinize katkınız için gönülden teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, önümüzdeki 30 yıl, bugünkünden çok daha bütünleşik, dijital ve sürdürülebilir bir finans dünyası getirecek ve bu dönüşümde yine birlikte olacağız” dedi.
Gençlere Güçlü Bir Başlangıç: İnfina Akademi
Şirketin başarısında insan kaynağının belirleyici rolüne dikkat çeken Nükhet Demiren: “İnfina’nın gelişiminde insan kaynağımız başroldedir. Gurur duyarak söylemek isterim ki 185 kişilik kadromuzun büyük bölümü sektör tecrübesine sahip. Yani sadece teknoloji tarafına değil, finansal süreçlere de hakimler. Bu da çözüm üretirken gerçek ihtiyaçlara odaklanmamızı sağlıyor” diye ekledi.
Sektöre adım atmak isteyen gençler için de güçlü bir başlangıç sunduklarına değinen Demiren, genç yeteneklere verdikleri desteği şöyle anlattı: “İnfina Akademi’de, yılda ortalama 50 öğrenciye, 6 haftalık bir programla eğitim, uygulama ve ekip deneyimi sunuyoruz. Alanında uzman ekiplerden eğitim alıyor, gerçek projelerde yer alıyorlar. Mezun olanlar, kariyerlerine sağlam bir temel ve özgüvenle başlıyor. Bugüne kadar 200’den fazla öğrenciye staj ve eğitim imkânı sağladık. İnfina Akademi ile gençleri hem İnfina bünyesine dahil ediyor hem de sektöre hazırlamış oluyoruz.”
Kurumsal başarı, paylaşılan faydayla anlam kazanır
İnfina’nın sosyal etki vizyonuna değinen Nükhet Demiren, sözlerine şöyle devam etti: “İnfina olarak büyürken sadece işimizi değil, etkimizi de genişletmeye çalışıyoruz. Esas Sosyal, TEMA ve ÇYDD ile yürüttüğümüz projeler, İnfina Akademi’de her yıl onlarca öğrenciye sunduğumuz eğitim imkanları bu yaklaşımın örnekleridir. Ayrıca, bu yıl destek verdiğimiz arkeolojik kazı projesi Şapinuva da bizim için heyecan verici bir katkı oldu. Kurumsal başarıyı, paylaştığımız fayda ile birlikte tanımlıyoruz. Eğitimde eşitlik, doğaya duyarlılık ve finansal okuryazarlık bizim için öncelikli alanlar.”
Türkiye’nin ISO 42001 sertifikalı ilk yapay zeka yönetim platformu: Öneriver
Şirketin kalite anlayışına değinen Nükhet Demiren şunları aktardı: “130 finans kurumunun her başlıkta koşulsuz memnuniyetini sağlamak kolay değil. Bunu başarmak için süreçleri tanımlayan, belgeleyen ve sürekli iyileştiren özel bir kalite ekibimiz var. Bu ekibin tek görevi kalitemizi korumak ve geliştirmek. Yoğun denetim süreçlerinden genellikle teşekkür ve takdirle çıkmamız bu ekibin başarısı. Ayrıca bilgi güvenliği, kişisel veri, hizmet yönetimi ve iş sürekliliği gibi alanlarda uluslararası sertifikalara sahibiz. Bu noktada belirtmek isterim ki İnfina olarak kalite başlığında gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetleri sektörün bir ihtiyacı olduğu için hayata geçiriyoruz. İnfina’nın kurum içi girişimi Öneriver ile yakın zamanda ISO 42001 Yapay Zeka Yönetim Sistemi Sertifikası’nı alan ilk kurumlardan olmamız da bu kararlılığın bir sonucu.”
Çağlar Kuzlukluoğlu 2026 sektörel öngörülerini paylaştı
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Ekonomist Çağlar Kuzlukluoğlu, son 30 yılın inovasyon, güven ve teknoloji odağındaki küresel yolculuğun dönüm noktalarına ve gündelik hayatın ekonomi ile değişimine değindi.
Etkinlik, “Innovation for Finance” başlıklı panel oturumuyla son buldu. Öneriver Kurucu Ortağı ve İnfina Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Özek ve İnfina CPO’su Burak Arslanpay’ın konuşmacı, İnfina Strateji ve Büyümeden Sorumlu Yöneticisi Emre Güzey’in moderatör olduğu panelde; gelecek dönemde dünyada ve Türkiye’de finans teknolojileri alanında gerçekleşmesi beklenen gelişmeler ve İnfina’nın bu konulardaki çalışmaları ele alındı. İnfina’nın yapay zeka ve gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu alanındaki yeni yatırım planları değerlendirildi.



