Havacılıkta Yeni Trendler

Her ne kadar havacılıkta üretim oranı otomotiv kadar yüksek olmasa da daha önce benzeri görülmemiş bir artışa tanık olmaktayız. Bu, üretici ve tedarikçileri, bütün bir tedarik zincirini entegre ederek üretim ağlarını daha iyi yönetmek için süreçleri yeniden düşünmeye zorluyor. Bağlantılı fabrikalar ve genişletilmiş işbirliği yeni trendler. Bu sektörde bir dünya lideri konumuna sahip olan Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformu ile bu trendin ön saflarında yer alıyor.

Bu trendlerle ilgili konuşan Dassault Systèmes Havacılık ve Savunma Endüstrisi Başkan Yardımcısı David Ziegler, bir paradigma geçişi, bir endüstri rönesansına tanıklık ettiğimizi ifade etti. “Konu artık sadece mühendisliğin dijitalleştirilmesi veya üretimin otomatikleştirilmesi değil” diyen Ziegler, br programın tasarım aşamasından imalat ve bakım aşamasına kadar tasarlanma şeklini ve fabrikalardan gelen hızlı veri geri bildirimi sayesinde döngüleri kısaltarak üretim sistemini değiştirmekle ilgili olduğunu belirtti.

Ziegler, şöyle konuştu: “Öncelikle üreticiler ve büyük tedarikçiler, planlama ve maliyetleri dikkate alırken üretim hacmini hızla artırabilmelidir. Ve tüm bunları aynı üretim aracını kullanarak yapmalıdır. Ardından ekipman, motorlar, koltuklar ve kabin iç mekanı ile ilgili uyumluluk sorunları gelir. Endüstrinin tamamı büyük bir baskı altındadır. Savunma sektöründe en büyük zorluk, maliyetleri sıkı askeri bütçeler bağlamında yönetmektir. Uzay alanında, uydular ve son derece ekonomik küçük fırlatma rampalarının geliştirilmesi ve yenilikçilik yarışıyla birlikte sektör, büyük bir maliyet baskısı altına girmiştir. Yarı-geleneksel üretimden daha maliyetli bir sisteme geçmektedir.”

Bu noktada, 3DEXPERIENCE platformu ve DELMIA uygulamaları sayesinde, operasyonları daha iyi planlamak, üretim verileri almak ve üretimi sürekli olarak ayarlamak için üretim sisteminin bir dijital ikizini önceden tasarıma dahil etmek mümkün.

Bu sadece üretici veya tedarikçi seviyesinde değil, bütün bir tedarik zinciri dahil edilerek yapılmalı. Böylece tasarım departmanında işbirliğinden bağlantılı fabrikalar çapında işbirliğine geçiyoruz. Üreticiler uyumsuzluk, gecikme ve maliyet sorunlarına bu şekilde daha iyi yanıt verebilecekler. Sıralı çalışmak yerine, geleneksel “program yönetimi” yönteminde olduğu gibi bağlantılı bir ağ üzerinde çalışacaklar. Üreticiler ve katman 1 tedarikçiler, olayın ardından acil müdahale etmek yerine tedarik zincirlerinde ne olduğunu gerçek zamanlı olarak bilecekler.

Bunun için bir örnek veren Ziegler, şunları söyledi: “Bu yöntemleri, yeni fabrikaları Toulouse yakınlarındaki Montredon’da inşa edildiğinde Latécoère’de uyguladık. Latécoère, geri bildirimler ve üretim verilerinin işlenmesi yoluyla fabrikayı tamamen optimum hale getirilmiş bir şekilde yönetmek için bir dijital ikiz kullanır. Üretim maliyetlerini yüzde 40 azaltmayı beklemektedirler. Ayrıca 2017’nin son günlerinde Boeing ile grubun tüm faaliyetleri (ticari, uzay ve askeri) için bütün bir 3DEXPERIENCE platformunu uygulamak üzere büyük bir sözleşme imzaladığımızı da belirtebiliriz. Bunun yanı sıra 3DEXPERIENCE platformunu grup genelinde uygulamak üzere 2018’in başlarında Dassault Aviation ile bir sözleşme yaptık.”