Google çalışanlarının mesaj geçmişini kapatmak ve faks makineleri kullanmak gibi yöntemlerle hassas bilgileri gizlemeye çalıştığı ortaya çıktı.
Google, gizlilik stratejileriyle ilgili çarpıcı iddialarla karşı karşıya kaldı. The New York Times’ın raporuna göre Google çalışanları ve yöneticileri, hassas bilgileri kayıtlardan uzak tutmak için eski teknolojilere, takma isimlere ve çevrimdışı yöntemlere başvuruyor.
Google şirket kültürü, çalışanlar arasında “kayıt altına alınmaması gereken hiçbir şeyi kaydetme” anlayışını teşvik ediyor. Gonzaga Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Profesör Agnieszka McPeak, “Bu yaklaşım, Google’ın saklayacak bir şeyi olduğu algısını yaratıyor” değerlendirmesine bulunuyor.
Google bu yıl Adalet Bakanlığı tarafından açılan iki büyük antitröst davasıyla karşı karşıya kaldı. Davalar, şirketin arama motoru hâkimiyeti ve çevrimiçi reklamcılık işine odaklanıyordu. Ağustos ayında bir federal yargıç, Google’ın çevrimiçi arama motoru pazarını tekelleştirdiğine karar verdi.
Google çalışanlarının, mesaj geçmişlerini kapatarak veya “off-the-record (kayıt dışı)” iletişim yöntemlerini kullanarak hassas konuşmaları gizli tuttuğu belirtildi. Bir çalışanın mesaj geçmişini açık bırakma isteği üzerine, Google’ın kullanıcı gizliliği ekibinden Danielle Romain’ın “Bu tartışma yasal ve rekabetçi bir alana giriyor. Bu yüzden geçmişi kapalı tutmamız daha iyi olur” diyerek karşı çıktığı belirtiliyor. Bu durum, “Vegas’ta olan Vegas’ta kalır” söylemini hatırlatıyor.
2017 yılında YouTube’un eski yöneticilerinden Robert Kyncl’ın, hassas bir dokümanı e-posta ile göndermek yerine Susan Wojcicki’ye faks makinesi üzerinden göndermek istediği ortaya çıkmıştı.
ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın arama motoru pazarındaki hâkimiyetini önlemek için yapısal ve davranışsal çözümler öneriyor. Bu çözümler arasında Google’ın Chrome tarayıcısını satması da bulunuyor. Chrome, dünya çapında en yaygın kullanılan tarayıcı ve Google’ın arama motoruna erişimde kritik bir rol oynuyor.