Hem şirketler için hem de bireyler için günümüzde en büyük değer veri. Verinin nasıl değerlendirileceği kadar saklanacağı ortamlar da çok önemli.
Dünya geliştikçe ve değiştikçe, daha çok veri kullanılıyor. Bu verilerin islenmesi ve kullanılabilir hale gelmesi ise ayrı bir maharet istiyor. Western Digital Ülke Müdürü Arkın Balıkçıoğlu ile WD, SanDisk, G-technology markaları ile bu değişime ve gelişime nasıl ayak uydurduklarını konuştuk.
1. WD olarak SanDisk birleşmesi sonucunda küreselde ve Türkiye’de hedeflenen noktaya gelindi mi?
İki çok büyük şirketin birleşme kararı almaları ne kadar zorsa, birleşme sureci de bir o kadar zor ve uzun bir yolculuk oluyor. Şu anda entegrasyonun çoğu bitmiş durumda. Hem yönetimsel, hem diğer fonksiyonlar olarak entegrasyonun bittiğini söyleyebiliriz. Aslında sadece WD ve SanDisk değil, Western Digital’in daha önce satın almış olduğu HGST firmasının da entegrasyonu söz konusuydu, yani 3 bacaklı bir birleşme diyebiliriz ve hepsi an itibari ile hemen hemen sona ermek üzere.
2. Kurumlara baktığımızda depolama ihtiyaçları hangi yönlere doğru evriliyor?
Veri depolama aslında birden çok teknolojiyle kendisini evrimleştiren bir alan. Çok önceleri sadece teyp üzerine kayıt yapılırken, bugün mekanik sabit diskler ve flash tabanlı çözümler ile, verilere ulaşımın hem direk hem de bulut üzerinden olması, sanallaştırma çözümleri gibi çok değişik çözümler mümkün. Kurumlar da aslında bunların hepsini hala kullanıyorlar, bazen hibrit çözümlere gidiyorlar. Ama inanıyoruz ki özellikle 5G sonrasında, bulut çözümler çok daha hızlı şekilde artacak. Bizim de veri merkezleri için ürettiğimiz çözümler, yani sunucular, JBOD’lar, JBOF’lar gibi çözümlerimiz portföyümüzde hızla daha fazla yer alıyor. Bunun yanında tabii ki bunların içinde kullanılan kurumsal seviyedeki mekanik sabit disklerimize ve flash tabanlı kurumsal SSD’lerimize olan talep de her gün artıyor.
3. Siz WD olarak gerek kurumlara gerek de kamuya ne gibi hizmetler sağlıyorsunuz?
Western Digital’in vizyonu aslında buna en iyi yanıtı veriyor. Vizyonumuz, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için en iyi veri mimarilerini sağlamak. Giriş seviyesinden en üst seviyeye kadar olan tüm ürünlerimizde ve çözümlerimizde en iyi teknolojiyi, en kaliteli ürünleri ve hizmetleri, en iyi maliyetle vermeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de uçtan uca her türlü veri depolama ürününü, yani mp3 çalarlar, USB bellekler, microSD kartlardan, mekanik dahili veya harici disklere, flash tabanlı SSD’lere ya da daha önce bahsettiğim JBOD/JBOF/Sunucu çözümlerine kadar, kendi bünyesinde dikey entegre halde üretim yapabilen bir şirket olmanın verdiği avantajları kullanıyoruz. Kurumlara/kamuya da bunun yararlarını sonuna kadar sunuyoruz.
4. Kamu tarafında en çok tercih edilen çözümlerinizi nedenleriyle açıklar mısınız?
Kamu tarafında güvenlik sabit diski çözümlerimiz çok kullanılıyor çünkü hem kamuda hem özel sektörde ülkemizde güvenlik sektörü çok hızlı şekilde buyuyor. Bu hem yeni ihtiyaçların dogması ile hem de yeni teknolojilerle beraber daha yüksek çözünürlüklü daha uzun sureli kayıtların tutulması ihtiyacı ile açıklanabilir.
Özellikle son 1.5 yıldır, flash tabanlı çözümlerin fiyatlarının da düşmesi ile beraber, artık eski mekanik sabit diskler de yerlerini SSD’lere bırakıyor. Kamu tarafında her gün daha çok SSD talebinin açıldığını da görüyoruz.
Ve üçüncü olarak da, sunucu alanında daha büyük kapasiteli verilerin toplanması, işlenmesi ve her yerden erişiminin sağlanabilmesi adına kurumsal disk segmentimize olan taleplerin arttığına şahit oluyoruz.
5. Son dönemde öne çıkan kurumsal projeleriniz hangileri oldu?
En son, sağlık alanında, gen haritalarının çıkarıldığı bir çalışmaya dahil olduk. Burada çıkarılan büyük veri, sunucuların arkasında bizim JBOD’larımızda yani bir çeşit genişleme ünitelerinde saklanacak. Sene içerisinde devamı gelecek bir proje. Burada hem performans hem de fiyat olarak çok iyi bir noktayı yakalamayı başardık, o yüzden bu tarz projelerin devamının da geleceğini düşünüyoruz.
Bunun yanında, küresel olarak da benim çok hoşuma giden bir proje oldu. Yakın zamanda, uzaydaki bir kara deliğin resmini çekebilmek için dünyanın çeşitli bölgelerinde dev teleskoplar kullanıldı. Bu, şimdiye kadar, teoride var olduğuna inandığımız, ama hiçbir zaman göremediğimiz bir doğa olayının, yani bir kara deliğin çekilen ilk fotoğrafıydı. NASA bu fotoğrafların çekilmesi, işlenmesi ve depolanması surecinde, sadece Western Digital’in HelioSeal teknolojisi ile ürettiği Ultrastar diskleri onayladı ve kullandı. İste, vizyonumuzda dünyamızı daha iyiye, daha ileriye götürmek derken bunlardan bahsediyoruz aslında.