Ekonomi ve rekabetin çok hızlı değiştiği bir dünyada KOBİ’lerin yeni üretim biçimlerine adapte olarak ayakta kalabilmesi için dijitalleşme sürecini acilen başlatmaları zorunluluk haline geldi.
Endüstri 4.0, yapay zeka, nesnelerin interneti ve akıllı fabrika gibi kavramlar Türk sanayisini ve özellikle de KOBİ’leri çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Dijital Türkiye Yol Haritası Raporu’na göre KOBİ’ler, Türkiye’deki istihdamın yarısını ve toplam girişimlerin yüzde 99’unu oluşturuyor. Türkiye ekonomisinin itici gücü olan KOBİ’lerin gelecekte daha da önem kazanacak küçük, verimli ve dinamik üretim merkezlerine dönüştürülmesinin yoğun rekabet ortamında ülkemiz için olumlu sonuçlar yaratacağına dikkat çeken CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, bu noktada KOBİ’lerin yeni dünya düzenine adaptasyonunun kritik önem taşıdığını vurguladı.
Küresel salgınlarda kesintisiz üretim için dijitalleşme şart
Büyük işletmelerin Endüstri 4.0’a adaptasyonu konusunda planlanan çalışmalara KOBİ’lerin de eklenmesi gerektiğini belirten Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti; “Ekonominin ve rekabetin çok hızlı değiştiği yeni dünya düzeninde KOBİ’lerin rekabet edebilmesi için dijitalleşme sürecini bir an önce başlatmaları zorunluluk haline geldi. KOBİ’lerin zaman kaybetmeden üretim süreçlerinde esnek ve akıllı fabrika sistemlerini kurmaları, seri üretim yerine tüketicilerin kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap verecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerekiyor. Dijitalleşmenin KOBİ’ler için en büyük avantajı dünya ekonomisine giriş yapma imkanı tanıması. Ek olarak, üretimde düşük maliyet, zaman tasarrufu ve verimlilik artışı gibi pek çok artısı da bulunuyor. Dijital ve akıllı fabrikalar haberleşme sistemleri sayesinde küresel salgınlar ya da farklı nedenlerle tesise uzaktan erişim sağlamanın zorunlu olduğu durumlarda da üretimin kesintisiz devamına imkan tanıyor.”
Gelecek haberleşme üzerine kurulacak
KOBİ’lerin dijital ve akıllı fabrikalara dönüşmesi yolculuğunda endüstriyel haberleşme teknolojilerinin devreye girdiğinin altını çizen Bizel, geleceğin haberleşme üzerine kurulacağını söyledi. Endüstri 4.0’ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesi gerektiğini ifade eden Bizel, yeni endüstri evresinde bilgiye, birden çok cihaz tarafından ve birden çok noktadan gerçek zamanlı olarak ulaşılmasının önem kazandığını söyledi. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Bizel, bu sürecin başarısında haberleşme teknolojilerinin bant genişliğinin büyük önem taşıdığını bildirdi. Bu noktada endüstriyel iletişim ağı CC-Link’in rakipsiz bant genişliği ile öne çıktığını belirten Bizel, bu teknolojinin dünya genelinde yaygınlaşması için faaliyet gösteren Japonya merkezli bir kuruluş olan CLPA’nın yeni teknolojilerle Türkiye’deki sanayicileri de desteklediğini anlattı.
Zaman Duyarlı Ağ teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı
CLPA’nın en yeni teknolojisi CC-Link IE TSN’nin, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olduğunu açıklayan Bizel, “TSN teknolojisi işletmelerin süreçlerinin iyileştirilmesine ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunuyor. Farklı teknolojilerle birlikte kullanıldığında ise fiziksel ve sanal makinelerin performansına ilişkin yüksek kalitede gerçek bilgilerin aktarılması için verimli ve güvenilir bir ağ görevi görerek son derece doğru ve duyarlı bir gerçek zamanlı dijital ikiz oluşturma imkanı tanıyor” diyerek sözlerini tamamladı.