İçinde bulunduğumuz pandemi süreci 2020 yılının Mart ayı ortasından bu yana tüm çalışan ve öğrencileri eve kapatırken dönemin en büyük kaybedeni iletişimciler oldu.
Covid-19 gerçeği yüzünden hepimiz işlerimizde dönüşüm hamlelerine imza attık. Örneğin Enterprise Next olarak haftada bir ya da iki tane özel haber içeriği yapabilirken Mart ortasından bu yana yirminin üzerinde online video röportaja imza atmışız. Ayrıca kişisel olarak başlattığım Fatih Sarı ile 3T3 projesi kapsamında da yaptığım röportajlarla içerik konusunda elimizden geleni ardımıza koymadık diyebilirim şakayla karışık.
Yaklaşık 25 yıldır sektörde olan ve iletişim fakültesi mezunu nadir gazetecilerden biri olarak da sektörü eleştirme hakkımın olduğunu düşünüyorum ki zaten bilenler bilir çuvaldızı önce kendime batırırım. Sistemi besleyen Faselis hemen tüm iletişim ajanslarının kullandığı bir altyapı sunuyor; hem ajanslara hem de basına. Sevgili Aydın Sün’ün paylaştığı rakamlar ise oldukça düşündürücü.
İlgili görselde de göreceğiniz üzere pandemi döneminin iletişim sektörüne etkisi çok ağır oldu. Faselis altyapısı üzerinden gönderilen bülten sayısı geçen yıla göre yüzde 40’a yakın düşerken iletişim yapan marka sayısı da yüzde 28 azaldı. Şimdi kimi ‘iletişim duayenleri”; “bu rakamlar Faselis kullananlar için geçerli, biz Faselis değil Maselis kullanıyoruz” diyebilir. Buna sonuna kadar hakları var. Ancak bundan sonra yazacaklarım da benim kişisel olarak iki buçuk aylık deneyimlerimin özeti olacak; bu da benim hakkım.
Kazananlar kulübünde çok az isim var
Bu dönemde koca koca iletişim şirketleri ya da PR ajansları mı desem çok büyük patladı. Bu dönemi kriz olarak görüp lafta değil icraatla fırsata çeviren ajansların başında da PİAR İletişim geliyor. Krizin ilk gününden itibaren ‘Dijital Basın Sohbetleri’ adıyla başlattıkları online basın toplantılarını hız kesmeden yaptılar. Bu sayede bizlerin doğru bilgi alıp okuyucumuza aktarma görevimize destek olurken müşterilerini de doğru basın mensuplarıyla buluşturup mesajlarını ilk elden aktarmalarının önünü açtılar. O yüzden kocaman alkış onlara gelsin.
Bu dönemde öne çıkan diğer bir şirket F5 İletişim oldu. Onlar da ilk günden itibaren dernek ya da şirket fark etmeksizin müşterileri için gereken iletişim için online mecraları başarıyla kullandılar. Eh isimleri bilgisayar dilinde tazeleme, yenileme anlamına gelen bu ekibin de basını bilgi anlamında her zaman taze tutması da kimseyi şaşırtmasın ve kocaman bir alkış da sevgili F5 İletişim ailesine gelsin.
Peki büyük ya da köklü ajanslar ne yaptı dediğinizi duyar gibiyim. Hemen yazayım Marjinal Porter Novelli dışındakilerin çoğu uyudu maalesef. Marjinal de ilk günden itibaren hemen tüm müşterileri için iletişim düğmesine bastı ve bunu da hakkıyla yaptı. Son büyük alkışımız da onlara gelsin. Bu sıralama ilk üç olarak anlaşılmasın benim gözümde hepsi birinci.
Şirket bazında çok iyi işler yapan Desibel Ajans müşterileri, Riot Games ve Huawei, A&B müşterisi Logitech ki Logitech’in yaptığı online basın buluşmasında 60’ın üzerinde gazeteci vardı, Zyxel, H&K Strategies müşterileri Citrix ve Dassault Systems ile Keenetic de bu dönemde iletişim alanında oldukça başarılı oldu diyebilirim.
Kaybedenler kulübünde iğne atsan yere düşmüyor
Tüm bu yazdıklarımın benim gözlemim olduğunun altını bir kez daha çizip devam ediyorum. Özellikle bu dönemde Çinli telefon üreticileri Oppo, Xiaomi, Honor gibi markaların dibi gördüğünü Samsung’un da bunlara yarenlik ettiğini söylesem inanın abartmış olmam.
Bu şirketler blogger, Youtuber ve forum siteleri ile sınırlı iletişimi tercih ettiler. Bu tercih tabii ki haklarıdır. Ben olsam ben de çok takipçili alanlara yönelirdim. Bununla birlikte önce takipçilerin kalitesine, yaş aralığına, bir de satın alma güçlerine bakardım ki param boşa gitmesin.
Herkes kötü ulen bir sen mi iyisin?
Bu soru ya da çıkarım çoğunuzun aklına geldi eminim. Yaşlandı zaar sağa sola sarıyor diyenler olacaktır. ‘Madem haber yapacaadın sen bize ulaşsaydın ya‘ diyenler de. Ulaşmaya çalışıp hala haber beklediklerimin ya da ‘çok yoğunuz ağbii döncez biz sana‘, ‘bu dönemde görüş vermiyoruz cınım’ diyenlerin e-postaları bende saklı ve sayıları yirmiye yakın. O yüzden ben rahatım. Ama atladıklarım varsa ki mutlaka vardır bana ulaşırlarsa hatamızı telafi etmeye çalışırız.
Sonuç olarak yaptığımız haberlere ve şirketimizin mali bilgilerine baktığımda bu krizi doğru iletişimcilerle birlikte hem kendimiz hem de okurlarımız için olumlu hale çevirmeyi başarmışız.
Ya siz, siz başarabildiniz mi?
Evet artık top sizde. Siz de bu yazının altına yorum yazın, bana özelden yürüyün, nasıl isterseniz. ‘Bizi unutmuşun’, ‘ayıp etmişsin’, ‘kimsin lan sen denişik’ yazabilirsiniz ki bunlar ilk aklıma gelenler. Siz de yaratıcılığınızı gösterin haydi bekliyorum…
İyi ve sağlıklı bayramlar olsun…