Milyonlarca insanın işini ve hayatını daha iyiye taşıdığını iddia eden bir topluluk olan BT endüstrisinin, kadınların işgücüne katılması söz konusu olduğunda diğer sektörlerin gerisinde kalması ironik. Dijitalleşmenin tüm dikey alanlarda son hızda ilerlediği bir çağda, bu durumun iyileştirilmesi ve bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Citrix gibi teknoloji şirketleri bu noktada elini taşın altına koyuyor.
2018 yılında 41 ülkede yapılan bir karşılaştırma, teknoloji endüstrisinde kadınların oranının genellikle birkaç istisna haricinde, yüzde 10 ila yüzde 25 aralığında olduğunu gösterdi. Bulgaristan, %30’dan fazla kadın teknoloji çalışanı ile birinci sırayı aldı; onu Avustralya ve Romanya izledi. Bunlar oldukça iyi rakamlar, ancak küresel nüfusun yarısının kadınlardan oluştuğu göz önüne alındığında, hala iyileştirilmesi gereken bir alan var. Programlama ve BT birimlerinde kadın çalışanların yüzdesi, genel sayılardan daha düşük olma eğiliminde.
Citrix Doğu Avrupa Bölge Müdürü Vicky Rentzepi’ye göre, teknik işlerde kadınlara yönelik engeller gençlik yıllarından itibaren oluşturulmaya başlanıyor. Lise yıllarında ve daha sonra üniversitede, birçok kız öğrenci STEM’de (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) eğitim almamaya karar veriyor. Bu kararın çeşitli sebepleri olabilir, bu sebeplerden biri, halen yaygın olarak rol oynayan kadın rol modellerinin bulunmaması nedeniyle programlamanın “onlar için olmadığını” düşünmeleri olabilir. Teknoloji şirketlerinde CEO pozisyonlarına gelmiş kadınlar var; evet, bugün ilk bilgisayar programcısı olarak kabul gören Ava Lovelace gibi ilk zamanların rol modelleri var, ilk astronotları aya yerleştiren NASA görevinin arkasındaki kadın programcıları konu alan “Gizli Figürler” gibi filmler de var. Ancak popüler kültürün çoğunda ve genel farkındalıkta, genellikle “BT elemanı” deniyor, veya “BT’den anlayan kadın” şeklinde geçiyor; bilgisayar korsanlarının ve teknoloji çalışanlarının görselleri ise genellikle erkek olarak resmediliyor.
BT’de kadın eksikliğinin en önemli nedeni, erkek egemen bir çalışma ortamı. Bu olgu, iş ortamları dahilinde mesleki yaşamın birçok alanında gözlemlenebiliyor ve böylece teknoloji endüstrisini de etkiliyor. Teknolojiye yönelik kariyer yollarını düşünen kadınlar için büyük bir engel oluşturuyor.
Bu nedenle, Citrix gibi ileri görüşlü teknoloji şirketleri, yıllardır bu durumu değiştirmeye ve günümüzün teknoloji endüstrisinde daha fazla toplumsal cinsiyet eşitliği için çaba göstererek, farklı ve kapsayıcı bir şirket kültürünü teşvik etmeye çalışıyor. Yalnızca çalışma ortamındaki farklı kültürleri tanımlamak için çözümler ve seçenekler sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda örnek işlerde liderlik etmek ve teknoloji işlerinde genç kuşakların ilgisini çekmek için rol modelleri motive ediyor ve ortaya koyuyor. “Kodlayan Kızlar Yaz Katılım Programları”na sponsorluk yapmak gibi çeşitli etkinliklere katılırken, kız öğrencilere yönelik okul kurslarını ve danışmanlık programlarını destekliyor.
Citrix, sürekli olarak aidiyet ortamı yaratmaya, çeşitli nesillere yayılmış, 35’ten fazla dilde konuşabilen ve 40’tan fazla ülkede yaşayan ve faaliyet gösteren, kadın işçilerin işgücünün yüzde 26’sını oluşturduğu bir iş gücü ile kurumsal bir çeşitlilik kültürünü teşvik etmek için çalışıyor. Yarıdan daha az olan, ancak sektör ortalamasının üzerinde bir yüzde ile.
Citrix’e göre, işgücü içindeki her türlü çeşitlilik, cinsiyet çeşitliliği dahil ancak bununla sınırlı olmamak üzere, çok sayıda fikri ve bakış açısını besleyerek daha yenilikçi çözümler, daha iyi ürünler ve sonuçta daha iyi bir müşteri deneyimi yaratmaya yardımcı oluyor.