Bosch, Elektrikli Araç Bataryalarının Kullanım Ömrünü Uzatıyor

Bulut tabanlı sürü zekası, bataryaların performansını daha uzun süre korumasını sağlıyor.

Stres, hücrelerin hızlı yaşlanmasına neden oluyor. Genetikçilerin uzun zamandır insan vücuduyla ilgili anlattığı bu durum, elektrikli araçların batarya hücreleri için de geçerli. Bataryalar ne kadar eskirse performansları ve kapasiteleri o kadar düşüyor ve aracın sürüş menzili kısalıyor.

Bosch, bataryaların daha uzun süre dayanmasını sağlamak için, araçların batarya yönetim sistemlerini tamamlayan yeni bulut servisleri geliştiriyor. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Markus Heyn, “Bosch, elektrikli araç bataryalarını buluta bağlıyor. Veriye dayalı servisler, bataryaların performansını önemli ölçüde artırabileceğimiz ve kullanım ömrünü uzatabileceğimiz anlamına geliyor” dedi.

Buluttaki akıllı yazılım işlevleri, bataryanın durumunu sürekli olarak analiz ediyor ve hücre yaşlanmasını önlemek veya yavaşlatmak için uygun tedbirleri alıyor. Bu tedbirler, bir elektrikli aracın en pahalı bileşeni olan bataryadaki aşınmayı ve yıpranmayı yüzde 20’ye kadar azaltabiliyor.

Araçtan ve çevresinden gerçek zamanlı olarak alınan veriler bunda önemli bir role sahip. Bulut servisleri, her bir yeniden şarj işlemini optimize etmek ve sürücülere gösterge paneli aracılığıyla batarya gücünü nasıl koruyacaklarına dair özel sürüş ipuçları sunmak için bu verileri kullanıyor.

Merkezi Çin’de bulunan ve global olarak önde gelen bir mobilite platformu olan Didi Chuxing, DiDi’nin elektrikli araç filosunda Battery in the Cloud’u kullanmak için Bosch ile iş birliği yapıyor. Bu iş birliğiyle batarya performansını optimize etmek ve böylece DiDi’nin ekosistemi içerisinde yer alan hem sürücülere hem de filo operatörlerine fayda sağlamak amaçlanıyor.

Hassas Gerçek Zamanlı Analiz

Uzmanlara göre, bugünün lityum iyon bataryalarının ortalama kullanım süresi 8 ila 10 yıl veya 500 ve 1.000 şarj döngüsü arasında değişiyor. Batarya üreticileri genellikle 100.000 ila 160.000 kilometre arasında bir kilometre performansı garanti ediyor. Ancak hızlı batarya şarjı, yüksek şarj döngüsü sayısı, aşırı sportif sürüş tarzı ve aşırı yüksek veya düşük ortam sıcaklıkları, bataryalar açısından stres kaynakları oluşturuyor ve bataryaların daha hızlı yaşlanmalarına neden oluyor.

Bosch’un bulut tabanlı servisleri, bu stres tetikleyicilerini algılamak ve bunlara karşı koymak üzere tasarlandı. Mevcut ortam sıcaklığı ve şarj etme alışkanlıkları gibi bataryayla ilgili tüm veriler, ilk olarak gerçek zamanlı bir şekilde buluta iletiliyor. Burada, makine öğrenimi algoritmaları verileri değerlendiriyor. Bosch, bu servislerle bataryanın mevcut durumuna ilişkin bilgileri her an sağlamanın yanı sıra ilk kez bataryanın kalan kullanım ömrüne ve performansına ilişkin güvenilir bir tahmin de sağlıyor. Önceden, bir elektrikli araç bataryasının ne hızda yıpranacağı konusunda kesin bir tahmin yapmak mümkün değildi.

Dr. Heyn, “Uzun kullanım ömürlerine sahip güçlü bataryalar, elektromobiliteyi daha uygulanabilir kılacak” dedi. Akıllı yazılım işlevlerinin bir başka özelliği ise sürü ilkesini kullanması. Analiz için kullanılan algoritmalar, sadece tek bir araçtan değil, bir filonun tamamından alınan verileri değerlendiriyor. Sürü zekası, araç bataryaları için hem daha fazla stres faktörünün tespit edilmesinde hem de bunun daha hızlı bir şekilde yapılmasında büyük önem taşıyor.

Bataryaları Yaşlanmaya Karşı Koruma

Bir bataryanın mevcut durumuna ilişkin elde edilen yeni anlayışlar, Bosch’un bataryayı yaşlanmaya karşı aktif olarak korumasını da sağlıyor. Bir örnek vermek gerekirse: tamamen şarj edilmiş bataryalar, özellikle yüksek veya düşük ortam sıcaklıklarında daha çabuk yaşlanır. Bu nedenle Bosch’un bulut servisleri, ortam koşulları çok sıcak ya da çok soğuk olduğunda bataryaların yüzde 100 şarj edilmemesini sağlayacak. Batarya şarjının sadece yüzde birkaç puan azaltılmasıyla bataryaaşınma ve yıpranmaya karşı korunacak. Buluttaki veriler de bataryanın bakımını ve tamirini iyileştirmeye yardımcı olacak.

Bir batarya arızası veya hatası tespit edilir edilmez, sürücüye veya filo operatörüne bilgi verilebilecek. Bu, bir bataryanın geri dönülemez şekilde hasar görmesinden veya çalışmasının tamamen durmasından önce tamir edilebilme ihtimalini artıracak.

Son olarak, bulut servisleri yeniden şarj etme sürecini de optimize ediyor. Elektromobilite için bir kitle pazar oluşturma yolundaki en büyük engellerden biri olan yeniden şarj etme süreci, batarya hücrelerinin kalıcı olarak performans ve kapasite kaybına uğraması tehlikesini barındırıyor. Buluttaki akıllı yazılımlar, evde veya başka bir yerde yapılıyor olmasına bakılmaksızın her bir yeniden şarj süreci için özel bir şarj eğrisi hesaplayabiliyor. Bu, hücrelerin korunmasına yardımcı olarak bataryanın optimum seviyede şarj edildiği anlamına geliyor. Şarj zamanlayıcılara sahip mevcut mobil uygulamalar sürücülerin elektriğe olan talebin düşük olduğu saatlerde yeniden şarj işlemini yapmasını sağlarken, Bosch çözümü bunun çok daha ötesine geçiyor ve şirketin yeni batarya servislerinin bir parçası olarak özel geliştirilmiş bir yeniden şarj etme süreci sunuyor. Hem hızlı hem yavaş şarjı optimize ediyorlar ve yeniden şarj etme işlemi sırasında elektrik ve voltaj seviyelerini kontrol ediyorlar, bunun neticesinde batarya ömrünü uzatıyorlar.