Tüm dünyanın çevirim içi olduğu bu dönemde, Cisco’nun video konferans uygulaması Webex, sadece bir günde, salgın öncesindeki en yoğun günlerin ortalamasının iki katından fazla toplantıya ev sahipliği yaptı. Mart ayındaki toplam toplantı süresi, şubat rakamlarının iki katının üzerine çıktı ve 14 milyar dakikayı buldu. Cisco da kötü niyetli aktörlerin fırsat olarak değerlendireceği böylesi bir süreçte, güvenliği sağlamak için çok ayaklı bir strateji hayata geçiriyor
Dünyanın dört bir yanında milyarca insan, bir anda kendini, yeni ve hiç alışkın olmadıkları bir gerçekliğin ortasında buldu. İnsanlar bir yandan COVID-19 salgını karşısında tüm iş hayatını evlere taşırken bir yandan da sosyal izolasyonun güçlüklerini yönetmeye çalışıyor. En büyüğünden en mütevazısına kadar her çapta işletme ve hatta kamu kuruluşları, bu yeni düzene ve uzaktan çalışma yükünün gerekliliklerine ayak uydurmaya çalışıyor.
Bu çerçevede iş birliği teknolojileri, işletmeler ve çalışanlarının bağlantıda kalması ve üretkenliği korumaları adına son dönemde adeta can simidi haline geldi. Cisco’nun video konferans uygulaması Webex’e olan yoğun talep de bu durumun en net kanıtı.
Webex’te Mart ayında 14 milyar dakika toplantı
Cisco Webex, bu süreçte 24 saatlik bir zaman diliminde 240.000’e yakın çevrim içi kayıt aldı. Webex, sadece bir günde, salgının patlak vermesinden önceki en yoğun günlerin ortalamasının dahi iki katından fazla toplantıya ev sahipliği yaptı, toplantı sayısı 4.2 milyon eşiğine ulaştı. Ayrıca mart ayındaki toplam toplantı süresi, şubat rakamlarının iki katının üzerine çıktı ve 14 milyar dakikayı buldu.
Bu tablo, kötü niyetli aktörlerin de iştahını kabarttı. Sıklıkla bu tür platformda paylaşılan hassas veriler için iş birliği araçları ve uygulamalarını hedef almaya başladılar.
Cisco da tüm dünyanın artık çevrim içi olduğu ve kötü niyetli aktörlerin büyük bir fırsat olarak değerlendireceği böylesi bir dönemde, müşterilerinin uzaktan çalışma ve güvenlik taleplerini karşılayabilmek için sınırsız bir destek sunuyor.
Güvenlik talebi katlanarak büyüyor
• Cisco, yeni döneme yönelik güvenlik uygulamalarını duyurduğu 10 Mart’tan itibaren 9 milyon yeni kullanıcı kazandı.
• DNS katmanı güvenlik ürünü olan Cisco Umbrella ve VPN çözümü Cisco AnyConnect kayıtlarında da 3 haneli yüzdelik artışlar yaşandı. Çok faktörlü kimlik doğrulama çözümü Duo Security’ye, dünya genelinde 3.300’den fazla yeni kuruluş kaydoldu. Bu, normal dönemdeki haftalık yeni üye sayısının 2 katı.
• Cisco Güvenlik İş Birimi, işletmelerden, uzaktan çalışan iş güçlerinin güvenliğinin desteklenmesi konusunda, pandeminin başlamasından önceki döneme oranla 10 kat fazla talep alıyor.
• Geçtiğimiz 21 gün boyunca Cisco AnyConnect (VPN) uygulaması, önceki tüm yılın toplam ücretsiz deneme talebi sayısından %240 fazla talep aldı.
• Geçtiğimiz haftalarda, Cisco Umbrella (DNS-katmanı güvenlik) web üzerinden talep edilen ücretsiz lisans sayısında salgın öncesine kıyasla yüzde 100 artış gördü.
Cisco’dan proaktif güvenlik stratejisi
Şirketler ve kuruluşlar içinden geçmekte olduğumuz süreçte, uzaktan çalışmaya geçiş yaparak operasyonlarını nasıl ayağa kaldıracaklarına, kapasitelerini nasıl genişleteceklerine, ekiplerini, verilerini ve nihayetinde işletmelerinin verimliliğini nasıl koruyacaklarına ilişkin pek çok bilinmezle karşı karşıya. Cisco da dünyanın en büyük kurumsal güvenlik şirketi olarak işte hem bu muazzam büyümeyi desteklemek ve güvence altına almak hem de rekor düzeydeki talebi yönetebilmek adına agresif ve proaktif bir strateji benimsiyor. Yük dengeleme, aşamalı ölçeklendirme, sürekli kapasite yönetimi, kritik meslek gruplarını (sağlık hizmetleri, hükümet ve kritik altyapı) önceliklendirme gibi önleyici tedbirler alıyor; kitlesel olarak bağlanırlığa sahip global bir omurga ağı kullanıyor.
Didem Duru: Yeni bir yol haritası çiziliyor
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da belirsizliğin hüküm sürdüğü bu süreçte, özellikle sağlık verileri, finansal veriler veya kişisel verileri korumanın öncelik kazandığını belirterek şöyle konuştu: “İçinde bulduğumuz koşullar, sadece insanların iletişim kurma biçimini değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekteki iş yapış şekillerini ve iş sürekliliğini de etkileyecek. Artık tüm şirketlerin kendine yeni bir yol haritası çizeceği bir döneme geçiyoruz. Dünya çapındaki kuruluşların bağlantıda kalmak için ihtiyaç duydukları teknolojiyi ve desteği sağlamaya kendini Cisco’dan daha fazla adamış bir şirket veya ekip olduğunu düşünmüyorum. Olağanüstü bir ölçekle karşı karşıyayız ve bu artan talebi karşılamaya yönelik gereken her türlü tedbiri almaya kararlıyız. İnsanların her yerden, her zaman ve her tür cihaz üzerinde güvenli bir şekilde bağlantıda kalabilmelerini sağlamak önceliğimiz. Bu süreçten hep birlikte geçmekte olan dünyanın, bunu yine hep birlikte atlatacağına olan inancım tam.”