“Digital in 2017 Global Overview” raporuna göre, Türkiye’de sosyal medyaya mobilden bağlanan kullanıcı sayısı 42 milyon. En çok kullanılan sosyal medya kanalları Youtube ve Facebook. Gün içerisinde ortalama 7 saatimizi bilgisayar karşısında, 3 saatimizi telefon üzerinden internete bağlanarak ve 3 saatimizi sosyal medya platformlarında geçiriyoruz.
Düzce Üniversitesi Kariyer Topluluğu tarafından düzenlenen ve Üniversite Medya Birliği’nin destekçisi olduğu “Marketing Empire” etkinliği 12 Aralık’ta Düzce Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi öğrencilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinliğe konuşmacı olarak katılan E-GÜVEN İş Geliştirme, Satış ve Pazarlama Direktörü Ayşegül Topoğlu Tüzün, Y kuşağının alışkanlıkları ve dijital pazarlama alanındaki yeni eğilimler hakkında bilgi verdi.
Nüfusun yüzde 35’ini oluşturuyorlar, TV’den çok internete önem veriyorlar
Türkiye nüfusunun yüzde 35’ini oluşturan Y kuşağının açık, şeffaf ve net iletişimi tercih ettiğini belirten Ayşegül Topoğlu Tüzün, Y kuşağının ana motivasyonun grup içinde öne çıkmak olduğuna dikkat çekti: “Bu nesil, arkadaşları tarafından onaylanmak ve yaptıkları işte faydalı olduklarını bilmek istiyor. Y kuşağının yüzde 70’i arkadaşları onların önerilerini kabul ettiğinde çok sevindiğini belirtiyor. Yapılan araştırmalar, bu kuşağın televizyona ve basılı medyaya daha az ilgi duyduğunu gösteriyor. İnternetteki kampanyalarla daha çok ilgililer. Y neslinin yüzde 26’sı haftada 20 saatten fazla TV izliyor. Bilgisayardan TV programı izleyenlerin oranı ise yüzde 42.”
Alışverişte cömertler, yüzde 50’si cepten araştırma yapıyor
Y kuşağı için mobil araçların önemli bir bilgi kaynağı olduğunu vurgulayan Tüzün, Y kuşağının araştırmacı olduğunu, sorgulama mekanizmalarını kullanmaktan kaçınmadıklarını ifade etti: “Y neslinin yüzde 50’si alışveriş yaparken akıllı telefonlarından ürünlerle ilgili araştırma yapıyor. Y kuşağı para harcama ve tüketim konularında diğer nesillere göre daha cömert. Satış ve pazarlama departmanları Y kuşağı için; sosyal medya mecralarının sık kullanılması, farklı kampanyalar düzenlenmesi, şeffaf ve güvenilir olunması, yeniliklerin takip edilmesi, online satış platformları ile faydalı içeriklerin oluşturulması ve mobil kanalların açık tutularak söz hakkı tanınması gibi farklı stratejiler belirlemek zorunda.”
Z kuşağı otoriteye karşı ve hızlı tüketmeye yatkın
90’lı yıllarda doğan Z kuşağının ise teknolojiyle iç içe büyüdüğüne değinen Tüzün, “Z nesli, diğer nesillere göre bilgi ve zaman konularında yüksek uyum yeteneğine sahip. Bu kuşağın yenilikçi bakış açıları ve analitik zekaları ile iş hayatına yeni bir soluk getireceğini düşünüyorum. Otoriteye ve kurallara karşı olan dirençleri ise dikkat çekici düzeyde. Dijital nesil olarak da bilinen bu nesil, hızlı tüketmeye ve aynı anda birden fazla sorunla baş etmeye yatkın.” dedi.
Dijital pazarlamada sanal gerçeklik ve kripto para gündemde olacak
Dijital pazarlama eğilimlerini de değerlendiren Tüzün, dijital pazarlamayla geleneksel pazarlama çalışmalarına göre daha düşük maliyetlerle, daha fazla potansiyel müşteriye ulaşılabileceğini açıkladı: “Dijital pazarlama, 360 derece pazarlamanın en önemli uygulamalarından biri. Doğru uygulandığında marka bilinirliliğine katkı sağlayan dijital pazarlama; etkileşim zenginliği, coğrafi engelleri kolay aşma ve tüketici eğilimlerini daha kolay ölçme gibi avantajlar sunuyor. Tüketicilerin ürün veya hizmetle fiziksel etkileşime geçememesi, olumsuz deneyimlerin hızlı yayılıp kriz riski oluşturması, bilinçsiz ve yoğun olarak kullanıldığında rahatsızlık vermesi gibi dezavantajları da mevcut. Dijital pazarlama alanında önümüzdeki dönemde video içeriklerin daha fazla kullanılacağını, Neuro Marketing çalışmalarının sıklaşacağını, yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşacağını, Influencer pazarlamanın etkisini artıracağını, sanal gerçeklik teknolojisinin daha fazla kullanılacağını ve kripto paraların gündemde olacağını öngörüyorum.”