Uzmanlar, küresel krizlerin enerji arzındaki kırılganlığı artırdığını belirterek ülkelerin kritik hammaddelerde ve enerjide tedarik güvenliğine yöneldiğini, Türkiye’nin yenilenebilir enerjide yakaladığı ivmenin stratejik önem taşıdığını söyledi.
Metsims Sürdürülebilirlik Müdürü Orhan Atacan, küresel ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin enerji ve kritik hammaddelerde yeni bir güvenlik dönemine işaret ettiğini açıkladı. Atacan, son yıllarda yaşanan krizlerin dışa bağımlı enerji yapılarının ne kadar kırılgan olduğunu gösterdiğini ifade ederek, ülkelerin artık enerji, su ve kritik hammaddelerde dayanıklılık ve tedarik güvenliği odaklı politikalara yöneldiğini vurguladı.
Atacan, AB’nin Kritik Hammaddeler Yasası ve çeşitli ihracat kısıtlamalarının bu eğilimin en belirgin örnekleri arasında yer aldığını söyledi. Enerji milliyetçiliği ile iklim hedeflerinin artık birbirine karşıt olmadığını belirten Atacan, elektrifikasyonla hızla artan enerji talebinin yenilenebilir enerji yatırımlarını stratejik bir zorunluluk haline getirdiğini kaydetti.
Türkiye’nin bu alanda önemli bir ilerleme kaydettiğini hatırlatan Atacan, 2024 itibarıyla elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 46’ya ulaşmasının kritik bir eşik olduğunu ifade etti. Atacan, yerli ekipman üretiminin artırılmasının, fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılmasının ve nükleer yenilenebilir dengesinin sağlanmasının hem enerji güvenliği hem de iklim hedefleri için büyük önem taşıdığını dile getirdi.



