Geliştirdiği yapay zeka destekli anti-drone ve akıllı nişangah sistemleriyle savunma teknolojilerinde yeni bir standart oluşturan Parabellum Systems, Kayacan Holding’ten stratejik yatırım aldı. Alınan yatırım, şirketin ürün geliştirme süreçlerini hızlandırırken yapay zeka tabanlı mekatronik silah sistemlerini küresel savunma pazarına ölçeklendirme hedefinin önünü açacak.
Counter-UAS, algılama & gözetleme (sensing-surveillance) ve AI destekli ateş destek sistemleri alanlarında faaliyet gösteren Parabellum Systems, dronelara karşı maliyet-etkin, hızlı ve güvenilir çözümler sunarak modern savaş alanının ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Şirketin geliştirdiği teknolojiler; tehdit tespiti, otomatik takip, yüksek doğruluklu angajman ve sahaya hızlı entegrasyon gibi kritik kabiliyetleri tek bir mimaride bir araya getiriyor.
Kayacan: “Savunma Teknolojilerinin Geleceğine Yatırım Yapıyoruz”
Yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, Parabellum’un savunma teknolojilerindeki dönüşümü hızlandırdığını belirterek: “Güvenlik ihtiyaçları değişiyor ve ileri teknolojilerin rolü her zamankinden daha belirleyici bir noktaya geldi. Düşük maliyetli drone imhası, yüksek doğruluk ve zor koşullarda güvenilir çalışabilirlik, önümüzdeki yılların standart ihtiyacı olacak. Parabellum Systems, yapay zeka destekli algılama ve angajman kabiliyetleriyle sahadaki birimlere yeni bir çeviklik ve doğruluk standardı kazandırıyor. Bu vizyon Türkiye’de savunma alanında güçlü bir etki yaratacak. Kayacan Holding olarak bu yolculuğun parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.”
Dindar: “Sahadaki Karar Gücünü Yapay Zeka ile Büyütüyoruz”
Parabellum Systems Kurucusu Arda Dindar, şirketin kuruluşundan bu yana izlediği büyüme rotasının savunma sektöründeki dönüşüm ihtiyacına birebir karşılık geldiğini belirterek, “TÜBİTAK mentörlüğünde başlayan yolculuğumuz, kısa sürede aldığımız yatırımlar ve katıldığımız savunma kümelenmeleriyle birlikte hızla olgunlaştı. Bugün geldiğimiz noktada piyadenin karar gücünü yapay zeka ile büyüten, sahadaki görme, tespit, takip ve doğru atışı otomatikleştiren PADS platformunu geliştiriyoruz. Sınır hatlarından üs bölgelerine, kritik tesislerden konvoylara kadar geniş bir yelpazede savunma kapasitesini artıran bu teknoloji; düşük maliyetli, güvenilir ve yüksek doğruluklu anti-drone kabiliyeti sunuyor. Aldığımız yeni yatırımla Ar-Ge sürecimizi daha da hızlandırıyor, çözümlerimizi uluslararası ölçekte standardize ederek Türkiye’nin savunma teknolojileri alanındaki gücünü küresel arenaya taşımaya hazırlanıyoruz” açıklamasında bulundu.



