Hızlı nüfus artışı, hızlanan kentleşme ve iklim değişikliğinin artan etkileriyle şekillenen hızlı ve benzeri görülmemiş bir değişim döneminde yaşıyoruz.
Yazan: Hitachi Rail Türkiye Genel Müdürü Barış Balcılar
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir tahmine göre 2050 yılına kadar küresel nüfusun 9,7 milyara ulaşması ve insanların yaklaşık yüzde 70’inin şehirlerde yaşaması bekleniyor ve bu da altyapı, mobilite ağları ve çevre üzerindeki baskıyı artırıyor. Aynı zamanda, mobilite talebinin üç katına çıkacağı ve bağlantılı endüstriyel ve altyapı cihazlarının sayısının milyarları bulacağı tahmin edilmekte. Aynı zamanda, endüstriyel ve enerji ortamları da temel değişimlerden geçiyor. Elektrikli araç kullanımı ve bağlantılı IoT cihazlarındaki yüksek büyümeden yenilenebilir enerji kapasitesindeki hızlı artışa kadar, bu dönüşümler açık bir gerçeğe işaret ediyor: yarının altyapısı daha akıllı, daha yeşil ve daha esnek olmalı. Demiryolu endüstrisi bu dönüşümün merkezinde yer almakta.
Türkiye’ye baktığımızda, bu küresel değişimlerin somut bir şekilde yaşandığını görüyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’e göre önümüzdeki 20 yıl içinde 90 milyonu aşacak olan hızlı nüfus artışı ve hızlanan kentleşme, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde şehir altyapısı üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta. Türkiye nüfusunun yüzde 77’sinden fazlasının halihazırda şehir merkezlerinde yaşıyor olması nedeniyle trafik sıkışıklığı, hava kirliliği ve ulaşım türlerinin verimsiz dağılımı günlük sorunlar haline gelmiştir. Ulaşım, ulusal emisyonların önemli bir bölümünü oluşturmakta ve karayolu taşımacılığı hem yük hem de yolcu taşımacılığında baskın durumda. Aynı zamanda, ülkede mobilite talebi de artmaya devam etmekte. Türkiye’nin Ulaştırma ve Lojistik Ana Planına göre, 2023 yılında 19,5 milyon olan yıllık demiryolu yolcu sayısının on kattan fazla artarak 2053 yılında 269 milyona ulaşması beklenmekte.
Şirketimizde, bu eğilimlerin ve zorlukların açık bir gerçeğe işaret ettiğine inanıyoruz: yarının altyapısı ve taşımacılığı daha akıllı, daha çevreci ve daha dayanıklı olmalı. Demiryolu endüstrisi bu dönüşümün merkezinde yer almakta. Bu nedenle, insanların ve malların nasıl taşındığını yeniden düşünmemiz gerekiyor.
Türkiye’nin mobilite dönüşümündeki bu kritik kavşak ışığında, şirketimiz yirmi yılı aşkın bir süredir ülkenin bu zorlukları aşmasına yardımcı olmada önemli bir rol oynamıştır. Bizim için en önemli husus her zaman küresel uzmanlığımızı güvenlik, verimlilik ve inovasyona tutarlı bir şekilde odaklanarak ülkenin yerel önceliklerine uygulamak olmuştur. Hitachi, Ankara-İstanbul hattında yüksek hızlı demiryolu sinyalizasyonuna öncülük etmekten, Ankara Metrosu’nun tamamında ve İstanbul’un metro ağının bazı bölümlerinde son teknoloji CBTC (İletişim Tabanlı Tren Kontrolü) sistemlerini kullanmaya kadar, mevcut demiryolu ağını şekillendirmede Türk endüstri oyuncularıyla başarılı bir şekilde ortaklık kurmuştur.
Merkezi Trafik Kontrolü gibi gelişmiş sinyalizasyon teknolojileri, kilit koridorların daha güvenli, daha hızlı ve daha birlikte çalışabilir hale gelmesine yardımcı oluyor; bu da Türkiye’nin kendisini Avrupa ile Asya arasında stratejik bir köprü olarak konumlandırması için çok önemli. Bu arayış doğrultusunda, şirketimizin Türkiye’nin Avrupa’ya açılan son demiryolu kapısı olan Kapıkule İstasyonu’ndaki en son sözleşmesi, sınır operasyonlarını geliştirirken daha geniş bir kesintisiz, sınır ötesi hareketlilik vizyonuna katkıda bulunan bir örnektir.
İster kentsel tıkanıklığı hafifletmek ister yüksek hızlı ağı genişletmek olsun, Türkiye’nin hareketlilik ve ulaşım sorunlarını çözmek, ulaşım ekosistemi genelinde yakın işbirliği gerektirmekte. Altyapı yeterli değil. Gerçek ilerleme, politika, finansman ve teknik sunumu uyumlu hale getirmek için kamu yetkilileri ve özel sektör arasında erken koordinasyona bağlı. Türkiye demiryolu yatırımlarını ölçeklendirirken, entegre planlama ve uzun vadeli ortaklıklara duyulan ihtiyaç her zamankinden daha önemli.
Yerel kabiliyetlerin artırılması da aynı derecede önemli. Türkiye’nin altyapı hedeflerine en iyi hizmet, küresel uzmanlığın yerel yeteneklere yapılan yatırımlarla birleştirilmesi ve çözümlerin bölgesel ihtiyaçlara uyarlanmasıyla sağlanacaktır. Hitachi olarak bu modeli benimsedik ve kamu kurumları, belediyeler ve EPC’lerle birlikte çalışarak özel, geleceğe hazır sistemler sunuyoruz.
Türkiye şimdi sürdürülebilir demiryolu alanında bölgesel bir lider olma fırsatına sahip. Devam eden işbirlikleri ve doğru uzmanlık ve teknoloji ile ülke, yolcuların, şehirlerin ve tedarik zincirlerinin artan talepleri için geleceğe hazır, bağlantılı ve esnek bir ulaşım sistemi inşa edebilir.