Avrupa Birliği, yapay zekâ teknolojilerini sıkı bir şekilde düzenleyen dünyanın ilk “Yapay Zekâ Yasası”nı kabul etti ve yasa kademeli olarak yürürlüğe giriyor. Öte yandan siber güvenlik gereksinimlerine ilişkin ‘Siber Dayanıklılık Yasası’nın da kabul edilmesiyle birlikte; yapay zekâ sistemlerinin geleceği ve özellikle de gizlilik, etik, güvenlik ve temel haklar konusundaki potansiyel olumsuz etkileri gündemde üst sıralara yükseldi.
Yapay zekâ sistemlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte potansiyel zararların bertaraf edilmesi ve doğması muhtemel ihlallerin önlenmesi ihtiyacının doğduğunu öngören Avrupa Birliği, geçtiğimiz Mayıs ayında “Yapay Zekâ Yasası”nı onayladı. Gözler bu yasasının içeriği, yaptırımları ve uygulanabilirliğine çevrilirken, 12M Tech Genel Müdürü Akgün Yardımcı ülkemizde özellikle teknoloji sistemleri üreten veya bu alanda hizmet geliştiren firmaların nasıl bir aksiyon almaları gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Yardımcı, sözkonusu yasanın teknoloji üreten şirketler için bir engel ya da problem değil aksine fırsat olduğuna dikkat çekti.
“Yapay Zekâ Yasası” Firmalara Yol Haritası Çiziyor
Yapay Zekâ Yasası’nın risk temelini esas almakla birlikte; kademeli bir yapı inşa ederek, uygulanacak kuralları da zarar potansiyeli üzerinden kurguladığını belirten Akgün Yardımcı, “Bu yasa, yapay zekâ sistemlerinin etik kurallar çerçevesinde güvenilir bir zeminde olması için bir standart yaratma amacı güdüyor. Yapay zekâ sistemlerinin topluma zarar verme riskine göre kategorize edileceğini, bu sistemlerin kullanıcıya karşı şeffaf olması gerektiğini ve aynı şekilde denetlenebilir hâlde tutulacağına dair düzenlemeler getiriyor. Özetle bu yasa, bizlere; yapay zekâ sistemleri kullanmayın demiyor! Aksine ‘geliştir’, ‘üzerine inşa et’ ama ‘bunu belirlediğim kuralları referans alarak yap”
Yapay zekâ sistemlerine yön veren ilk otoritenin AB olduğunu, bu nedenle ilgili yasayı referans alarak kendini geliştiren şirketlerin sadece Avrupa ile değil tüm dünya pazarına entegre olabileceğini belirten Akgün Yardımcı şöyle devam etti:“Bu yasayı referans alan şirketler dünya da bir adım daha önde olacaklar. Bu yüzden, Yapay Zeka Yasa’sı bir engel değil, aksine özellikle teknoloji şirketleri için fırsata dönüşebilir. Teknolojiyi iş süreçlerine entegre edecek ya da dijital dönüşümünde yapay zekâyı kullanacak şirketler için böylesi kuralları çizilmiş bir yasayı fırsat olarak görmemiz gerekir.”
Yapay zekâ sistemlerinin büyük bir hızla gelişmesi ve kullanıcılarının her geçen gün artması nedeniyle, özellikle kişisel verilerin ve mahremiyetin korunmasının bu teknolojinin önündeki en büyük soru işaretlerinden olduğuna da dikkat çeken Yardımcı, çıkan bu yasa ile bu soru işaretlerinin de ortadan kalkacağını, yeter ki firmaların belirlenen kuralları iyi analize edip, gereken adaptasyonları yapmaları ve yasayı referans almaları gerektiğine vurgu yaptı.
Yapay Zekâ Yasasına Aykırılık Şirketlerin Sonu Olabilir
Yapay Zekâ Yasası’nın tartışılan ve hatta şirketlerin bu yasadan ciddi anlamda çekinmesine neden olan bir önemli konu da yaptırımları, yani aykırılık durumunda uyguladığı cezalar. Çünkü yasa; uyulması gereken kurallara aykırılık hâlinde ağır yaptırımlar öngörmekte ve kurallara riayet edilmesi gerektiğini önemle vurgulamakta. Şirketlerin bu konuyu dikkate almasının öneminin altını çizen 12M Tech’in Genel Müdürü Akgün Yardımcı, özellikle cezaların büyüklüğünün yasalara uygun davranmayan firmaların sonunu getirebileceğini belirtiyor. Yardımcı; “Bu yasaya aykırılık hâlinde ihlalin kapsamına göre aykırılığa sebebiyet veren şirketin bir önceki mali yıldaki küresel yıllık cirosunun yüzde 7’si oranına kadar giden Avro bazlı para cezalarından bahsediyoruz. Örneğin, yasaklı bir teknolojinin kullanılması durumunda 35 milyon Avro ya da şirketin küresel cirosunun yüzde 7’si kadar ceza uygulanabilecek. Diğer ihlaller için ise 15 milyon Avro’ya ya da cironun yüzde 3’üne kadar cezalar öngörülüyor” şeklinde konuştu.
Bu büyüklükteki olası cezaların firmaları derinden etkileyeceğini belirten Akgün Yardımcı, firmaların daha da özenli olması gerektiğini vurgulayarak sözlerine devam etti: “Yasanın getirdiği cezaların parasal karşılığı her firmayı tedirgin eder, hele ki ülkemizdeki firmaları. Çünkü şirket batırmaya götürecek kadar büyük rakamlardan bahsediyoruz. Bu cezalar ve yaptırımlar yapay zeka sistemlerinin kullanımının ne kadar ciddiye alınması gerektiğine işaret ediyor. Avrupa, konu kendi vatandaşları, kendi kişisel hakları olduğunda çok dikkatli ve kontrollü. Bizim de ülke olarak bu yasadan yararlanmamız gerekiyor. Söz konusu yasaya sadece cezaları ya da yaptırımları gibi yönlerinden değil, bizim bu alandaki gelişimize katkı sağlayacak bir yön, yol haritası olarak bakmamız gerekiyor. Bu yasa bize böyle bir imkân sunuyor. Avrupa Birliği’nde kabul edilen yasanın temel de getirdiği de bu. Şeffaflık, hesap edilebilirlik gibi temel ilkeler var. Bu temel ilkelere uygun şekilde bunları göz önünde bulundurarak geliştirirsek, Avrupa Birliği bu alanda bizim doğrudan pazar alanımız olur, ayrıca dünya devletlerine açılma için de büyük bir fırsat. Bu sayede firmalarımız dünyanın büyük bir oranına da hitap etme, ulaşma iş yapma fırsatı yakalar. Aslında meseleyi doğru kurgularsak doğru yorumlarsak bu yasa özellikle teknoloji şirketleri için ciddi fırsatlar sunuyor.”
Benzer Süreç ve Korkular KVKK ve GDPR Çıktığı Zaman da Yaşandı
Benzer süreçlerin ve korkuların; Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) çıktığı zaman da olduğunu hatırlatan Akgün Yardımcı, yine 2026 yılında tam olarak yürürlüğe girecek olan ve dijital unsurları barındıran ürünlerin yatay siber güvenlik gereksinimlerine ilişkin “Siber Dayanıklılık Yasası” için de kuşku ve endişelerin olduğuna ama bunun bir o kadar yersiz olduğuna da şu sözlerle vurgu yapıyor. Yardımcı şöyle kaydetti:
“Yapay Zekâ Yasası’ ya da ‘Siber Dayanıklılık Yasası’ temelde sorumluluğu tarif etmemizi istiyor. Kurallar, sınırlar çiziyor. Yasası olmayan bir durum kaosa yol açar, ama tüm bu yasalar bize yol gösteriyor ve hedef veriyor. İşin ruhunu kaçırmamak özdeki mantığını anlamak gerekiyor. Tüm geçmiş ve yeni çıkan ya da çıkacak olan olası yasalarda ortak akıl, ortak mantık, temel ilkeler aynı bunu kavrar ona göre adımları atar kendimize yön verirsek, bu hassasiyetleri iş yönetimimize entegre edersek özelikle Türk şirketleri için bu durum bir sorun değil aksine başarıya ulaşmada önemli bir adım olur. Yeter ki iyi anlayıp iyi yönetelim süreci.”
TBMM’de Komisyon Kurulacak
Türkiye’nin de ‘Siber Dayanıklılık Yasası’ konusunda çalışma içinde olduğu hakkında bilgi veren Akgün Yardımcı, sektörün bu konuyu büyük bir titizlikle tartıştığını ve önemli adımların atılmaya başlandığının da müjdesini verdi. Yardımcı gelişmeler hakkında şunları söyledi: “Türkiye’den Avrupa bölgesine hizmetlerini, ürünlerini, hele ki siber güvenlik ile ilgili alanda hizmet üreten sektör temsilcileri olarak Sibel Dayanıklılık Yasası’na uyum sağlamayı kendi içimizde konuşuyor ve tartışıyoruz. Benzeri bir şekilde yine bugün konuştuğumuz ‘Yapay Zekâ Yasası’ ile ilgili Meclis açıldıktan sonra bir komisyon kurulacak, o çalışma sonucunda bir rapor çıkacak ortaya. Çıkan bu raporlar sonrasında belki bir yasaya da dönüşebilir. Bunlar sektörümüz için, ülkemiz için çok önemli adımlar. Bizim bu treni kaçırmamız için AB’nin attığı bu adımları kaçırmamız aksine faydalanmamız gerekir. Belirlenen standartları, temeldeki ruhun gerisinde kalmayacak adımları atarsak hatta ülkemizi bu işin merkezine koyarak düzenleme yaparsak bu sektörümüze büyük bir ivme katar. Özetle ‘kural olmasa da uy’ mottosunu gündeme almak gerekiyor. Çünkü bu kurallaştığında hazır olmakta fayda var. Yani fırsat buradan geçiyor. Örneğin, 12M Tech olarak KVKK kanunu yürürlüğüne girdiğinde biz hazırdık, taslağına çalışmıştık taslak halindeyken hazırlıklarımızı yapmıştık. Şimdi ‘Siber Dayanıklılık Kanunu’ Avrupa’da yürürlüğü girdi genel hatlarıyla bize bir yol çiziyor bu yoldan ilerlemek ve gereken hazırlığı yapmak şirketler için büyük bir fayda sağlayacaktır. 12M Tech olarak biz ‘Avrupa Yapay Zekâ Yasası’na ya da ‘Siber Dayanıklılık Yasası’na bu gözle bakıyor ve hazırlığımızı yapıyoruz. Biz şirket olarak iki yasayı da gündemimize aldık. Tüm şirketlere de bu hazırlığı yapmalarını şimdiden öneririm.”