Yapay zeka, çok kısa sürede 2.0 dönemine üretici yapay zeka teknolojileriyle geçti. Kavram yeni gibi görünse de pek çok endüstri üretici yapay zeka teknolojileri kullanarak ürün geliştirmeye başladı bile. Üretici yapay zeka, iş dünyasında her alana adım adım sızıyor.
Üretici yapay zeka teknolojileri, iş dünyasında hızla yayılarak 2023 yılında her sektörde etkisini büyük oranda göstermeye başladı. Geçmişte sadece “geleceğin teknolojileri” olarak düşünülen birçok inovasyon, beklenenden daha hızlı bir şekilde bu yıl hayatımıza girdi. Sürücüsüz taşıtlar, karanlık fabrikalar, nesnelerin interneti gibi fütüristik konseptler, yapay zeka teknolojileriyle farklı teknolojilerin birlikte kullanımı sayesinde gerçeğe dönüştü. Bugün ise üretici yapay zeka, iş dünyasında dönüştürücü bir güç olarak kabul ediliyor.
Üretici yapay zeka, hızla çeşitli endüstrilere entegre olarak iş süreçlerini, yenilik süreçlerini ve büyüme dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Çalışma şekillerini değiştirerek iş verimliliğini artırmaktan sürdürülebilirliği desteklemeye kadar geniş bir yelpazede avantajlar sunuyor. Gartner’a göre, bu teknoloji şirketlere gelirleri artırmak, maliyetleri azaltmak ve riskleri daha etkin bir şekilde yönetmek için birçok fırsat sunuyor.
Dil ile Başladı Endüstrilerle Devam Edecek
Üretici yapay zeka, dil yetenekleriyle öne çıkıyor ve endüstriler arasında çeşitli faydalar sağlıyor. Bu teknoloji, mevcut veriyi analiz ederek orijinal ancak benzersiz çıktılar üretebiliyor. Görsellerden videolara, müzikten konuşmaya, metinden kodlara kadar geniş bir yelpazede yeni içerikler oluşturabilme kapasitesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
2.500’den fazla büyük şirket yöneticisinin katıldığı yakın tarihli bir Gartner anketinde, yöneticilerin yüzde 38’i üretici yapay zeka yatırımlarının temel amacının müşterileri elde tutmak, yüzde 26’sı gelirleri artırmak, yüzde 17’si maliyet optimizasyonu ve yüzde 7’si iş sürekliliğini sağlamak olduğunu söylüyor.
Üretici yapay zeka, ilaç sektöründen ev temizlik ürünlerine, yiyecek ve içecek endüstrisinden malzeme bilimine kadar geniş bir yelpazede inovasyonu destekliyor. Örneğin, ilaç endüstrisinde 2025 yılına kadar yeni ilaç ve malzemelerin yüzde 30’undan fazlasının üretken yapay zeka kullanılarak keşfedileceği öngörülüyor. Bu, özellikle yapay zekayı temel operasyonlarına etkili bir şekilde entegre eden şirketlerde organizasyonların gelir kaynaklarında önemli artışlar görmelerine olanak tanıyor.
Üretici yapay zeka, çalışanların farklı medya formatları ile etkileşiminin devrim niteliğinde değişimine ön ayak oluyor. Örneğin, içerik taslağının metinden görsellere kadar hazırlanması ve düzenlenmesini sağlıyor. Bunun yanında yazılım geliştirmeyi kolaylaştırıyor. Şirketteki ekiplerin yapay zekayla işbirliği içinde çalışması, projelerin tasarlanması, yürütülmesi ve iyileştirilmesi süreçlerini hızlandırıyor. Bu işbirliği, beceri gelişimini hızlandırıyor. Üretici yapay zeka, iş akışlarını dönüştürmesi ve süreçleri daha verimli ve etkili hale getirilmesi noktasında oldukça büyük bir potansiyele sahip. Gartner, pazarlama alanında büyük kuruluşlarda sentetik olarak üretilen mesajlarda bir artış olacağını ve 2022’de yüzde 2 olan bu oranın 2025’e kadar yüzde 30’a çıkacağını öngörüyor. GPT-3 gibi yapay zeka destekli metin oluşturucular halihazırda pazarlama metinleri ve kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmak için kullanılıyor. İmalat, otomotiv, havacılık ve savunma endüstrileri, belirli kriterleri karşılamak üzere optimize edilmiş tasarımların oluşturulmasına olanak tanıyan, böylece tasarım sürecini hızlandıran ve mühendislere çeşitli çözümler sunan üretici tasarımdan yararlanıyor.
İş Verimliliği ve İnovasyonda Yeni Bir Standart Belirliyor
Gelişmiş veri analizi yetenekleriyle üretici yapay zeka, potansiyel riskleri hızla tanımlayarak iş süreçlerini güçlendiriyor. Müşteri işlemleri veya yazılım kodu hataları gibi riskleri etkin bir şekilde belirleyerek, iş süreçlerinin daha güvenilir ve sağlam olmasına katkıda bulunuyor. Sürdürülebilirlik alanında ise, düzenlemelere uyum, varlık yönetimi ve sürdürülebilir uygulamaların karar alma süreçlerine dahil edilmesinde kritik bir rol oynuyor.
CBOT CEO’su Mete Aktaş, bu dönüşümü yönetirken yapay zeka teknolojilerinin, günümüz iş dünyasına hemen hemen her alana entegre olmaya başladığını vurgulayarak, “İnovasyonun kalbinde yer alan üretici yapay zeka artık bir gerçek, onu kullanmayan kalmayacak. Şu anda kullanıcılara sunduğu müşteri memnuniyetini artırmak ve gelirleri optimize etmek, sadece başlangıç. Üretici yapay zeka artık yalnızca fütüristik bir kavram olmanın çok ötesinde; günümüzün, çalışma şekillerini, yenilik süreçlerini ve büyüme dinamiklerini yeniden şekillendiren bir gerçeği. Çalışan yeteneklerinin artırılmasından sürdürülebilirliğin desteklenmesine kadar bu teknoloji, iş verimliliği ve inovasyonda yeni bir standart belirliyor. Geleceğe baktığımızda, üretici yapay zekanın çeşitli endüstrilere entegrasyonu, benzeri görülmemiş fırsatlar ve bir büyüme ortamı vaat ediyor. Biz de CBOT olarak müşterilerimize, diyalogsal yapay zeka ve üretici yapay zekanın birlikte kullanılarak oluşturduğu değeri sunuyoruz, bu yenilikçi teknolojiler ile verimlilik ve büyümelerini destekliyoruz ” diyor.