McKinsey Küresel Enstitüsü yayınladığı raporunda yapay zeka teknolojileri ile 2030 yılına kadar ABD’deki toplam çalışma saatlerinin yüzde 30 oranında otomasyona aktarılacağını öngördü. Rapora göre değişim en çok kadın istihdamının yoğun olduğu sektörlerde olacak. Raporda düşük ücretli işlerde çalışan kadınların önümüzdeki 7 yılda mevcut işlerini değiştirmek zorunda kalma olasılığının erkek çalışanlardan 1,5 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
Yapay zeka ve otomasyon teknolojileri iş ve çalışma dünyasında devrim niteliğinde dönüşümlere kapı aralıyor. Birçok iş kolunun gelecek yıllar içinde ortadan kalkması beklenirken, yapay zeka ve veri mühendisliği, yapay zeka uzmanlığı gibi yeni meslekler de daha önemli hale geliyor. Dünyadaki ekonomik eğilimleri inceleyen McKinsey Küresel Enstitüsü, 2030 yılına kadar ABD’deki iş gücü piyasasında yaşanması beklenen gelişmeleri öngördüğü raporunda, yapay zekanın en fazla ofis destek, satış sorumlusu, müşteri ilişkileri ve yemek sektörü iş kollarındaki çalışanları etkileyeceğini belirtti. Rapora göre, kadınların istihdamının yoğunlaştığı bu iş kollarında 7 yıl içinde meslek değiştirmek zorunda kalma olasılığı erkek çalışanlardan 1,5 kat daha fazla.
İstihdamda riskli pozisyonlar 1 yılda yüzde 25 arttı
McKinsey’in raporunda vurgulanan bir başka öngörü ise üretken yapay zekanın öğretmenlik, inşaat ve bilgisayar mühendisliği, hukuk, iş ve finans, muhasebe, oyun/eğlence/medya, güvenlik ve sosyal hizmetler gibi alanlarda çalışanların harcadığı toplam iş gücü saatini yüzde 30 oranında azaltacak olması. McKinsey’nin raporunda, teknolojik gelişme nedeniyle ABD’de risk altında kalan istihdam sayısının geçen yılki rapora göre yüzde 25 gibi yüksek bir artışla 12 milyon olarak belirlenmesi de dikkat çekiyor.
Yapay zeka 2033’e kadar 500 milyon yeni iş yaratacak
Yapay zeka, IoT ve Gaming sektörlerinde faaliyet gösteren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, üretken yapay zekanın (generative AI) çoğu mesleği ortadan kaldırmayacağını ancak iş yaşamına hızla entegre olacağını vurguladı. Dr. Erkul, “Üretken yapay zeka güncel haliyle bilim-teknoloji-mühendislik ve matematik (STEM) olarak adlandırılan iş alanlarında üretkenliği artıran önemli bir teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Yaratıcılık gerektiren tasarım odaklı mesleklerde çalışanlar, iş-finans ve hukuk profesyonelleri, sağlık sektörü çalışanları için de verimlilik açısından oldukça değerli faydalar sunuyor. Küresel araştırma şirketlerinden Gartner’ın raporuna göre; 2025’e kadar küresel şirketlerin yaklaşık yüzde 40’ında CEO veya COO’ya rapor veren bir baş yapay zeka yetkilisi olacak. Aynı raporda 2026 yılına kadar yapay zekanın tüm ilerlemelere rağmen küresel istihdam üzerindeki etkisinin nötr olacağı, 2033’e kadar ise yapay zeka çözümleri ile 500 milyondan fazla yeni istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. McKinsey raporuyla beraber düşünüldüğünde bu dönüşümü iyi okuyup analiz etmenin önemi ortada” diye konuştu.
“Yapay zeka devrimine stratejik hazırlık yapılmalı”
“Şirketler halen üretimde yapay zeka olmadan başarılı olabilir ancak bir hikaye ve strateji belirlemenin tam zamanı” diyen Dr. Erkul, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapay zeka çoğu mesleği şimdiden dönüştürmeye başladı. Önümüzdeki süreçte hem mevcut iş pozisyonlarında dönüşüm hem de yeni mesleklere olan ihtiyacın artması yönünde iki yönlü etkiler göreceğiz. Bu değişimden en fazla etkilenecek çalışanların yeni yetenekler için eğitilmesi gerekiyor. Bunun için şirketler, eğitim kurumları ve devletin bir arada çalışması sürecin etkili yönetimini sağlayacaktır. Öte yandan yapay zekanın sürdürülebilir ve etik kullanımı üzerine tartışmak, gerekli yasal düzenlemeleri de ivedilikle yapmak gerekiyor.”