Enterprise Next röportajlarında konuğumuz Citrix Orta, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Başkanı Amir Sohrabi oldu.
Küresel olarak yaşanan salgın sürecinde büyümeyi sürdüren ve bu süreçte kurumsal kinliğini de yenileyerek logo değişikliği yapan Citrix, geleceğe de umutla bakıyor. Ülkemizi yakından tanıyan önemli isimlerden biri olan Amir Sohrabi’ye sorularımızı sizler için sorduk. İyi okumalar.
2020’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Citrix salgın döneminden nasıl geçti?
Bütün dünya COVID-19 ve salgınla baş etmeye çalışırken eşi benzeri olmayan bir yıl geçirdi; hepimiz hayatta kalma durumuna geçmek zorunda kaldık. İş dünyası için de aynı şey geçerli oldu. Konuyu iş açısından değerlendirirsek, gelecekte 2020’deki iş yapma biçimine dönüp baktığımızda bu yılı kesinlikle “uzaktan çalışmanın hızla tırmandığı bir yıl, uzaktan çalışmanın yılı” olarak hatırlayacağız.
COVID-19 çok kısa bir süre içinde çalışma alanıyla ilgili bildiğimiz her şeyi değiştirdi. Milyonlarca insan, birçoğu da hayatında ilk kez, uzaktan çalışmaya başladı. Kelimenin tam anlamıyla her bir işletme, dünyasının altüst olduğunu gördü. Eskiden uzaktan çalışma bir beklentiden çok bir deneydi. Ancak, kısa bir süre içinde çalışma biçimimizle ilgili farklı bir gerçekliğe ve “yeni normale” dönüşüverdi.
Bu durum Citrix’te bizi pek şaşırtmadı; şirketlere yıllardır ekiplerinin uzak konumlardan güvenle çalışabilmelerini sağlamada yardımcı oluyoruz ve bunu dijital dönüşümün temel taşı olarak görüyoruz. Dolayısıyla, Citrix’in bu yeni dönemdeki konumu gayet sağlamdı. Küresel salgın dünyayı vurduğunda ve dünyanın her yerinde birçok insan güven içinde evden çalışmaya başladığında, Citrix’in çok sayıda BT kuruluşuna önemli katkıda bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu dönemin en önemli konuları, eğilimleri, projeleri ve ürünleri neydi? Bu dönemde hangi ürünleriniz öne çıktı?
Söz konusu dönemde işletmeler Citrix çözümlerinin, işlerinin sürekliliği için taşıdığı önemi açıkça kabul etti. Citrix Workspace bazı durumlarda neredeyse bir gece içinde, dünya üzerindeki BT kuruluşlarının çalışanlarını desteklemesine ve onların uzaktan çalışırken tam anlamıyla üretken olabilmeleri için ihtiyaç duyduğu her şeye sürekli, güvenli ve güvenilir erişim sağlamasına imkân tanıdı.
Citrix Workspace, çalışanlara ve BT liderlerine çalışmak ve inovasyon gerçekleştirmek için alan veriyor. Çok farklı sektörlerden müşteriler, harika bir çalışan deneyimi sunmak ve iş hedeflerine ulaşmak için Citrix Workspace çözümünün gücünü kullanıyor. Citrix Workspace, bir yandan BT’nin ilgi çekici, modern ve güvenli bir çalışma alanı deneyimi tasarlamasına ve yönetmesine olanak tanırken, diğer yandan da çalışanların birleşik bir deneyim içinde üretken olmak için ihtiyaç duyduğu uygulamalar, içerikler ve iş hizmetleri gibi her şeyi sunarak kuruluşlara rekabet üstünlüğü sağlıyor. Yine Citrix Workspace, bir çalışanın üretken olmak için ihtiyaç duyduğu bütün kaynakları bir araya getirerek bu zor günlerde bütün karmaşıklığı yönetiyor. Çalışanlara çeşitli cihazlarda tutarlı, bilindik ve entegre bir kullanıcı deneyimini güvenle sunuyor.
Hızla küreselleşen bir dünyada ve bölgede 2021’den ne bekliyorsunuz? Salgından ve 2021’den sonra Citrix’in iş planlarında hangi konular öncelik kazanacak?
Öncelikle, uzaktan çalışmanın farklı biçimlerde hayatımızda olacağını düşünüyoruz. Çok sayıda şirket uzaktan çalışmayı salgın sorununa yönelik kısa vadeli bir çözüm olarak görse de bu şirketler artık uzaktan çalışmanın kalıcı olacağını fark ediyor. Dolayısıyla bu dönüşüm 2021’de ve sonrasında da devam edecek. Dijital çalışma alanları 2021’de de en önemli teknoloji eğilimi olmaya devam edecek. Citrix’te dijital çalışma alanları önemli bir gelişim alanı olarak kalacak; her türlü kuruluşun Dijital Dönüşüm gündeminin de başlıca bileşeni olacak.
Gerçekleştirilen bir araştırma, sorularımıza yanıt veren 3,700’den fazla BT liderinin yüzde 75’ten fazlasının çalışanların çoğunun salgın sonrasında işyerine dönme konusunda isteksiz olacağını düşündüğünü gösteriyor. Dolayısıyla işletmelerin herhangi bir yerden çalışmayı sürdüren çalışanlarını desteklemek için güvenlik politikalarını gözden geçirmeleri gerekecek. Güvenlik açısından bakacak olursak, “Zero Trust” modelinin merkezi bir rol oynamasını bekliyoruz. Bugün uygulamalar ve hizmetler hızla buluta taşınıyor, insanlar çok çeşitli yerlerden çalışıyor ve fiziksel alanlar neredeyse tamamen ortadan kalktı. Kurumsal bilgi güvenliği ekipleri artık erişim sağlamak için geleneksel, VPN tabanlı stratejilere bel bağlamaktan vazgeçecek. Bunun yerine, kullanıcı davranışlarına ve erişim kalıplarına göre uyarlanan erişim hakkı vermek için bağlam bilgisinden yararlanan bir sıfır güven modeline kayacaklar.
Çalışan deneyimi iş stratejilerini etkileyecek. Citrix ve Pulse tarafından kısa bir süre önce gerçekleştirilen bir ankette, Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgesinden karar alıcı konumdaki 100 BT liderinin yüzde 97’si çalışan deneyiminin iş stratejilerini en çok etkileyen unsur olduğunu söyledi. Bunların yüzde 75’i stratejik tasarım ve uygulama yoluyla kullanıcı deneyimlerini iyileştirmeyi amaçladığını belirtti. Güvenlik ekipleri, güvenlik alanında, çalışanları deneyimlerini engellemeden koruyan, akıllı, insan odaklı bir yaklaşım benimseyecek. Bu amaçla, kişisel tercihlere ve değişen çalışma tarzlarına uyacak şekilde özelleştirilebilen basit bir deneyimde ihtiyaç duydukları ve kullanmayı tercih ettikleri bütün araçları, uygulamaları, içerikleri ve cihazları güvence altına alacaklar.
İkincisi, çeviklik önemli bir etmen olacak. Şirketlerin daha çevik olması gerekecek. Şirketler hızla işlerini basitleştirmeye ve buluta taşımaya geçiyor. Bilgi teknolojileri direktörleri yeni ortamı güvenli hale getirmek için değişime ayak uydurmaya çalışıyor. Ancak, on yıl önce bulut yoktu ve beş yıl sonra yeni başka bir şey olacak. Şirketler teknolojinin 2021’deki evrimine göre değişime ayak uydurmada daha çevik hale gelecek ve inovasyonu ve büyümeyi besleyen güvenli bir ortam sağlamak amacıyla iş liderleriyle yakın bir uyum yakalayacaklar.
Üçüncüsü, hizmet olarak sunulan yazılımlar (SaaS) bizim için 2021’de de önemli bir teknoloji eğilimi olmaya devam edecek. Hizmet olarak sunulan yazılımlarımızı sağlama alanına yatırımda bulunmaya devam edeceğiz ve dünya çapında bir hizmet olarak sunulan yazılım sağlayıcısı olmayı planlıyoruz.
Türkiye ve Türkiye pazarı konusunda düşünceleriniz neler? Bölgeyle karşılaştırdığınızda Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye bizim en önemli pazarlarımızdan biri. Türkiye’ye, güçlü ekonomisine, dinamik iş ekosistemine ve sürekli büyüme potansiyeline inanıyoruz. 2013’teki Türkiye yerel ofisimizin açılışından bu yana Türkiye’de sağlıklı bir büyüme gördük. 2021’de Türkiye pazarına yatırımda bulunmaya devam edeceğiz. Ben kişisel olarak Türkiye pazarında çok etkin çalışmalar yürüttüm ve Türkiye’nin büyük yetenek havuzunun, Türkiye’nin dijital inovasyon hizmetleri için bir merkez işlevi görmesini sağladığını düşünüyorum. Bunun Türkiye’deki Perakende, Finans, Telekomünikasyon ve Eğitim gibi çeşitli sektörlerde geçerli olduğunu düşünüyorum. Türk şirketlerinin dijital inovasyona odaklanması dijital ekonomideki büyümeyi hızlandırmaya katkıda bulunacak.
Bizimle görüştüğünüz ve zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Bu görüşme için zaman ayırdığınız için ben teşekkür ederim. Elbette dünyanın her yerinden çok sayıda kuruluşun ve çalışanlarının herhangi bir anda herhangi bir yerden uzaktan çalışmaya uyum sağlamakta başarılı olduğunu gözlemliyoruz; ancak, birçok şirket hâlâ dijital dönüşüm stratejilerini uyarlamakla uğraşıyor. Bu yılın geri kalan dönemi ve 2021 yılı birçokları için inovasyon ve uyum sağlama dönemi olmayı sürdürecek. Bu dönem belki de daha önce hiç olmadığı kadar zorlu bir dönem. İnovasyon ve uyum sağlayan kuruluşlar, dijital dönüşümle desteklenen yeni normalde gelişme gösterecek. Kuruluşların uzaktan çalışma için gerekli bütün değişikliklere uyum sağlamasının hayati önem taşıdığına inanıyorum. Citrix de bunu başarma konusunda işletmelere yardımcı olmaya hazır.