Red Hat Advanced Cluster Management for Kubernetes ile Red Hat Ansible Automation Platform arasındaki entegrasyonla geleneksel platformlar, konteynerler ve sınırlar otomasyonla birbirine bağlanıyor.
Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, Red Hat Ansible Automation Platform’u ve Red Hat Advanced Cluster Management for Kubernetes’i entegre ederek kurum çapında BT otomasyonunun ileriye gitmesini sağlıyor. Geleneksel ve bulut yerlisi altyapılar arasındaki otomasyon engellerini aşmayı hedefleyen bu entegrasyonla geleneksel sunucular, sanal makineler ve bulut yerlisi kümeler arasında iş yüklerini ve geliştirme silolarını bileşenlerine ayırarak BT ortamları için uygulama modernizasyonunun artırılması amaçlanıyor.
Forrester Wave’e göre lider olan Ansible Automation Platform1 ve Red Hat OpenShift2, öncü açık kaynak projeleri Ansible ve Kubernetes projeleri üzerine kuruluyor. Temmuz 2020’de erişime açılan Red Hat Advanced Cluster Management, kurumların hibrit buluttaki OpenShift kümelerini daha iyi yönetmelerine ve ölçeklendirmelerine yardımcı oluyor. Artık Ansible Automation Platform ve Red Hat Advanced Cluster Management birlikte çalışarak kurumların halihazırda kullanılan teknolojilerden avantaj kazanmalarına ve bulut yerlisi gelecek için iyileştirmelerine imkan tanıyor.
Modern otomasyon araçlarıyla geleneksel ve hibrit bulut ortamları birbirine bağlanıyor
Uygulama modernleştirme, günümüzün BT öncelikleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Gartner’a göre “2022’ye kadar 2019’da erişilebilir olan konteyner yönetim yazılım hizmetlerinin sadece yüzde 40’ı hala rekabet avantajına sahip olacak veya var olmaya devam ederek mevcut ürün kararlarının daha planlı yapılmasına neden olacak.3” Red Hat OpenShift, bu dönüşüm için güçlü ve ölçeklenebilir bir platform sunuyor. Ancak birçok kurum, yaptıkları yatırımları ve bu kaynaklara bağlı olarak kullanılan kritik iş yüklerini göz önünde bulundurduğunda mevcut BT sistemlerini geride bırakmayı göze alamıyor. Bu yüzden birçok BT ekibi, her biri ayrı araç ve strateji gerektiren, devamında da karmaşıklığın artmasına neden olan farklı teknoloji yığınlarını ve silo ekiplerini ayırmak zorunda kalıyor.
Ansible Automation Platform ve Red Hat Advanced Cluster Management arasındaki entegrasyonun hedefinde geleneksel ve bulut yerlisi teknoloji araçlarını ve geçişleri kolaylaştırarak kurumsal BT ekiplerinin en büyük zorluklarından birini ortadan kaldırmak yer alıyor. Red Hat Advanced Cluster Management, bulut yerlisi yönetim ve görüntüleme ihtiyaçlarını gideriyor. Uygulama seviyesinde veya geleneksel BT iş yüklerine ihtiyaç duyulduğunda Ansible Automation Platform’un sistem güncellemelerini gönderme, yük dengeleyiciler, sunucu kaynakları gibi özelliklerini çalıştırmak için Red Hat OpenShift kümelerinde bir kontrol paneli olarak görev alıyor. Böylece şirketleri BT ekiplerinin o anda ihtiyaç duyduğu veya dijital gelecekte duyabileceği ihtiyaçlar arasında seçim yapmaya zorlamadan karmaşık hibrit bulut ortamlarını tek bir iş yüküyle yönetebiliyor.
Red Hat, iki teknoloji arasındaki entegrasyonun bir parçası olarak hibrit bulut ortamlarında BT otomasyonunu ileriye taşımak için OpenShift’in Kubernetes Operator temelinden faydalanıyor. Kubernetes Operators, nerede olursa olsunlar OpenShift hizmete alımlarında uygulamaların çalışmasını kolaylaştırıyor. Resource Operator for Red Hat Advanced Cluster Management da görevleri Kubernetes yığını dışında daha verimli yapmak için Ansible Automation Platform’u kullanıyor.
