Dijital kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için hibrit buluttan yararlanmak.
Yazan: Nutanix Batı Avrupa Bölge Direktörü Rob Tribe
İster sevin ister sevmeyin (ben şahsen seviyorum!), bulut bilişimin kurumsal bilgi teknolojilerine etkisi çok büyük. Ancak ben de bu etkinin gerçekten ne kadar büyük olduğunu, kurumsal bulut pazarına ilişkin kapsamlı bir anketin sonuçlarını görene kadar tam anlamıyla bilmiyordum.
Nutanix tarafından, yüksek teknolojili araştırma konusunda uzman bir şirket olan Vanson Bourne’a yaptırılan bu ankette, dünyanın her yerindeki 2300’den fazla şirketten ilgi çekici veriler toplandı. Ankette, kurumsal iş yüklerinin üçte birinden fazlasının (yüzde 36) halihazırda bulutta çalıştığı ve 2020’de bu oranın yüzde 50’ye ulaşmasının beklendiği ortaya çıktı.
Ayrıca şirketlerin uygulamalarını hem özel hem de açık buluta taşımayı planladıkları da belirlendi. Gerçekten de yüzde 18’lik bir kesim her iki bulutu birden kullanıyor. Bu oranın önümüzdeki iki yıl içinde iki kat artacağı tahmin ediliyor. Bu da bu tür hibirt bulut yaklaşımının açık ara en popüler BT uygulama yöntemi olacağı anlamına geliyor.
Hibrit yaklaşım çok mantıklı
Hibrit buluta geçme isteğinin ardındaki nedenleri tahmin etmek zor değil. Özünde, şirketler hem açık bulutun istendiğinde ölçeklendirme ve kullanım başına ödeme gibi avantajlarından yararlanıyor hem de tüm bulutların aynı olmadığı gerçeğinin bilinciyle hareket ediyor.
Gerçekten de tüm uygulamaları tek bir sepette toplamak hiç de verimli bir yaklaşım değil. Satıcı ve platform bağımlılığı gibi eski sorunların halen sürdüğü görülüyor. Bunun sonucunda da birçok şirket BT için daha uygulama merkezli bir yaklaşıma geçiyor. Bu amaçla, tek bir seçim yapıp tüm uygulamaları onun için standart hale getirmektense kuracakları her bir uygulama için ister açık ister özel bulut olsun en iyi çözümü seçiyorlar.
Çoğu şirketin iş yüklerini farklı bulut ortamlarına yayma isteğinin tek nedeni bu bağımlılık korkusu değil. Çoğu şirket teknik ve finansal nedenlerle de iş yüklerini bulut ortamları arasında taşımayı istiyor. Vanson Bourne’un araştırmasında geçiş nedenleri arasında en üst sırada yer alan uygulamaların taşınabilmesinin ardından maliyet ve güvenlik endişeleri geliyor.
Hibrit nasıl işe yarar?
Uygulamaların özgürce taşınabildiği bir dünya hayalini tamamen gerçekleştirmekten ne yazık ki henüz uzağız. Bunun nedeni, daha önce de bahsettiğim gibi tüm bulutların aynı olmamasına ek olarak, Vanson Bourne anketinde de tespit edildiği gibi, bu hayali gerçekleştirme becerisine sahip kişilerin çok az sayıda olması. Ayrıca veri konteynerleri, mikro servisler ve API’lar gibi teknolojiler sayesinde uygulamalar daha taşınabilir hale gelirken, kurulum, takip ve yönetim becerileri bunun gerisinde kalıyor. Bu da yeterli uzman azlığına katkıda bulunuyor.
Buna çözüm getirecek araçlar ve teknolojiler geliştiriliyor fakat birçoğumuzun arzu ettiği kadar hızlı değil. Mevcut olan çözümler de belirli şirketlere ait ve bunların pek azı belirli bulut platformları ve ürünlerinin ötesine geçebiliyor.
Bunların sonucunda, uygulamalar farklı bulut ortamlarına kurulduğunda takip etmek pek mümkün olmuyor. İşin içine geleneksel yerel altyapıları sokarsanız yalnızca performans ve kullanım olanağı değil ayrıca güvenlik ve uyumluluk sorunları nedeniyle ne olup bittiğini görmeniz daha da zorlaşıyor.
Basitçe anlatmak gerekirse bir uygulamayı bulunduğu tüm bulutlarda göremezseniz sorun çıktığında yönetip çözme imkanınız da olmaz. Ayrıca uyumluluğu garanti etmek çok daha zorlaşır, kullanılabilirlik tam bir baş ağrısı haline gelir ve farklı bulutlarda olan biteni göremezseniz bunlar arasında yapılan işleri de otomatik hale getiremezsiniz.
Bize gerekli aletleri verin
Bir şeyler yapılması gerektiği aşikar ve bulut ortamları arasında gereken görünürlüğü sunmak için bazı umut verici teknolojiler ve çözümler geliştiriliyor. Benim bunlarda olmasını istediğim üç özellik şunlar:
1. BT ekiplerinin uygulamaları için en uygun konumu seçmesine yardımcı olacak teknik, finansal ve yönetimsel noktaları anlayan uzman analitik araçları. Bu araçlar ayrıca, yöneticilere de yatırımlarının ne olduğunu, nerede kullanıldığını ve önceden anlaşılan hedeflerin neresinde olduğunu gösterebilir. Böylece yeni iş ihtiyaçlarına göre yeni bir buluta veya ürüne geçişi yönlendirebilir.
2. Kritik iş uygulamalarını ve verileri koruyacak bulut tabanlı afet kurtarma hizmetleri. Gartner tarafından “BT dünyasının en can sıkıcı teknolojik gereksinimi” olarak tanımlanan afet kurtarma hizmetlerini bulut ortamları arasında sunmak daha da zor. Ancak bu doğru yapıldığında kullanılabilirlik sorunlarını çözme potansiyeline sahip.
3. Farklı markaların bulut ortamları, hizmetleri ve ürünlerinde uygulamalar arası bağlantıyı yönetebilecek, darboğazları ve potansiyel zayıflıkları tespit edip onarabilecek ağ araçları ve teknolojileri.
Bunları ve diğer hibrit bulut yönetim araçlarını sunmak pek kolay değil ve bulut hizmet sağlayıcılarının bugünkünden çok daha yakın bir şekilde birlikte çalışmasını gerektiriyor. Ancak hibrit buluta geçen kurumsal müşteri sayısı arttıkça, birlikte çalışmak herkesin kârına olacak. Birlikte çalışarak bulutlar arasındaki noktaları birleştirmenin ve yazılım tedariği ile kurumsal BT yönetiminin standart yolu olacak bu yöntemden yararlanmak için gereken görünürlüğü, teknolojileri ve araçları sunmanın vakti geldi.