Elimizde Huawei Mate 20 Pro ile İstanbul’un zengin tarihiyle görülmesi gereken yerlerinden Fener ve Balat’ta dolaştık. Demir Kilise, Fener Rum Patrikhanesi, Kırmızı Mektep gibi önemli yapıları dolaşırken, cihazın gün ışığı ve kapalı mekanda çekim performansını da görme şansımız oldu.
Geçtiğimiz günlerde Huawei, yeni modeli Mate 20 Pro’nun fotoğraf konusundaki yeteneklerini test etmemiz için küçük bir İstanbul turu düzenledi. Kendine has tarihi dokusu ve hemen her sokakta karşınıza çıkan sürprizleriyle son dönemde yeniden İstanbul’un gündemine oturan bu bölge, bir dönemin hatıralarına ev sahipliği yapıyor.
Huawei Mate 20 Pro, arka yüzünde yer alan üç farkı özellikteki kamerayı kombine ederek hemen her koşulda güzel sonuçlara imza atabilen ilginç bir model. Özelikle bu tarz cihazların fotoğraf çekmekte zorlandığı loş iç mekanlarda ve düşük ışık koşullarında ortaya koyduğu performansıyla insanı şaşırtan cihaz, ultra geniş açı ve makro desteğine de sahip.
Uğradığımız durakları ve Huawei Mate 20 Pro’nun gözünden çekilmiş fotoğrafları sizlerle paylaşalım.
Seferikoz Sarnıcı
Kadir Has Üniversitesi’nin altındaki Seferikoz Sarnıcı 11’inci yüzyıldan kalma bir Bizans eseri. Bu etkileyici sarnıç işlevini yitirdikten sonra Cibali Sigara Tütün Fabrikasının tütün deposu olarak kullanılmış. Günümüzde Rezan Has Müzesi’nin bir parçası olarak korunuyor.
Rezan Has Müzesi
Urartu ve diğer uygarlıklara ait eserleri bünyesinde barındıran zengin bir arkeolojik koleksiyona ev sahipliği yapan müze, iki ana konsepti bünyesinde barındırarak geçmişi günümüze bağlıyor. Urartulara ait 110 eser bulunan tarihi yapı, dünyanın en kapsamlı Urartu koleksiyonlarından biri olmanın yanı sıra, Kadir Has’ın vefat etmeden önce üzerinde bulunan giysileri ile yapılmış olan balmumu heykeli ile de ayrı bir öneme sahip.
Sveti Stefan Bulgar Kilisesi (Demir Kilise)
Geçmişte dünyada sadece 2 adet olan demir kiliselerden diğeri zamanla yok olunca Balat’taki Sveti Stefan Kilisesi, diğer adıyla Demir Kilise dünyadaki tek demir kilise olarak kalmış. İhtişamıyla oldukça dikkat çeken bir kilise. 9 yıl restorasyon nedeniyle kapalı kalmasının ardından 7 Ocak 2018’de yeniden ibadete ve ziyarete açıldı. Haliç taraflarında görülmeye değer yapılardan biri olarak varlığını sürdürüyor.
Fener Rum Patrikhanesi
Ortodoks dünyasının merkezi olan Fener Rum Patrikhanesi’nin tarihi 12. yüzyıla dayanıyor. Manastır, Patrik II. Timoteos zamanında yeniden inşa edilerek 1614 yılından sonra “Ortodoks Rum Patrikhanesi Kilisesi” olarak kullanılmaya başlandı. 1720 tarihinde yeniden yapılan kilise 1800’lü yıllarda yapılan restorasyonla günümüzdeki görünümüne bürüdnü.
Kırmızı Mektep
Görkemli yapısı ve rengiyle İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biri olan Kırmızı Mektep’in tarihi İstanbul’un fethine dayanıyor. Bugünkü adıyla Fener Rum Ortaokul ve Lisesi olan okul, Osmanlı dönemi boyunca birçok önemli kişinin yetişmesini sağladı. Taştan yapılan bu binanın dışı ise Marsilya tuğlasından ve granit taşından inşa edilmiş. Muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapan bu 3 katlı yapı, eğitim ve öğretime halen devam ediyor.
Moukhliotissa Kilisesi
Kanlı Kilise veya Moğolların Azize Meryem Kilisesi, 7. yüzyılda inşa edilmiş. İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrilmemiş ve Rumların ibadetine bırakılmış. Diğerleri kadar gösterişli olmasa da, Bizans döneminden bu yana ibadete kesintisiz açık kalan İstanbul’un en eski kilisesi olması nedeniyle tarihi bir öneme sahip.
Son olarak, sizi Huawei Mate 20 Pro gözüyle Fener Balat sokaklarından ilgi çekici birkaç pozla baş başa bırakalım.