Dikkat! Telekomda Tuzağa Düşmeyin

Telefonla arayan müşteri temsilcilerinin yaptığı küçük bir kelime oyunu, sizi yüzlerce liralık sözleşmeden cayma bedeliyle karşı karşıya bırakabilir.

Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da ablama uğradığımda başına gelen ilginç bir hikayeyi bana anlattı. Kendisi Türk Telekom abonesiydi ve internetle ev telefonunun yanında Tivibu gibi hizmetinden de yararlanıyordu. Bir gün ablamı telefonla arıyorlar. Ablamın söylediğine göre arayan Türk Telekom’dan. Diyorlar ki “Efendim şu halihazırda kadar telefon parası bu kadar internet parası ödüyorsunuz. Gelin biz bunları tek faturada toplayalım, sizin de her ay bu işten şu kadar kazancınız olsun. İster misiniz?” Ablam da diyor ki “Tamam yapalım, ama bende Tivibu da var o ne olacak?” “Ona da bir şey olmaz efendim” diyerek güzelce ikna ediyorlar ablamı.

Birkaç gün sonra ablamın evine Vodafone Net bağlanıyor. Ablam tabii çok da bu işlerden anlayan biri değil. Neticede daha ucuza hizmet almış. Telefon çalışıyor mu çalışıyor. İnternet çalışıyor. E iyi. Peki ya Tivibu? “Efendim onu buradan kullanamazsınız” diyerek gidiyorlar.

Asıl bomba ay sonunda ortaya çıkıyor. Türk Telekom, ablamın sözleşmeyle taahhüdü olduğu halde hatlarını sözleşme bitmeden taşıması ve sonlandırması nedeniyle bugüne dek kazandığı faydalar ve cihaz tutarlarından oluşan 650 liraya yakın bir fatura çıkarıyor. Ablam faturayı ödemek zorunda kalıyor, gayet memnun olduğu Tivibu servisinin yerine de D-Smart bağlatıyor ve hayatına devam ediyor.

Bu hikayeyi bana anlattığında arayanların Türk Telekom’dan olup olmadığını defalarca sordum. Israrla Türk Telekom’dan aradılar diyor. Bu işin nasıl olduğunu, nasıl olup da ablamın bu duruma düştüğünü bir türlü çözemiyoruz. Kendisinin de canı bir hayli sıkkın, neyse dedi olan oldu artık.

Olan oldu ama konu benim zihnimde dönüp durmaya devam etti. Türk Telekom ile başlayan bir görüşme sonuçta nasıl Vodafone’a bağlanır? Nasıl olur da bunun operatörler arası bir geçiş olduğu, sözleşmeden doğan cezai sorumlulukları olabileceği bir sır olarak saklanır?

Gazeteci şansı mı diyeyim ne diyeyim, sorunun cevabı bugün bizzat ayağıma geldi.

Tanımadığım bir numaradan arayan beyefendi, Levent Daşkıran olduğumu teyit ettikten sonra “Türk Telekom altyapısıyla hizmet veren Doping’den arıyorum” diye söze başladı. Ardından Türk Telekom üzerinden yaptığım tüm ödemelerin bir listesini sıraladı bana. O kadar ayrıntı verdi ki bir an evde akşam ne yemek pişeceğini de söyleyecek sandım.

İnternete şu kadar veriyormuşum, ev telefonuna bu kadar, üstelik hepsi ayrı faturada. “Size hepsini şu fiyata tek faturada birleştirecek şöyle avantajlı bir hizmet sunmak istiyoruz. Onaylarsanız hemen işlemlere başlayalım” dedi.

Tek fatura işi çok umurumda değil açıkçası ama tüketici olarak baktığımda aldığım hizmeti daha avantajlı fiyatlarla sunacak bir teklif var karşımda. Üstelik de Türk Telekom altyapısıyla hizmet veriyormuş. Ne güzel! Ben de Türk Telekom kullanıcısıyım zaten altından ne çıkabilir ki?

Ama bir dakika…

Türk Telekom altyapısıyla hizmet veren mi dediniz?

Buraya küçük bir parantez açayım. Son 2 yılım Türk Telekom şirketlerine hizmet vererek geçti. Türkiye’deki internet hizmeti veren tüm şirketler, Turkcell Superonline gibi kendi altyapılarına sahip olmadığı sürece Türk Telekom’dan toptan hizmet satın alarak bunu müşterilerine sunar. Yani Türk Telekom altyapısını kullanır.

Sorun şu ki, bu herkesin bilmek zorunda olduğu bir detay değil. Algıda seçicilik prensibi gereği konuyla alakam yoksa sen “Türk Telekom altyapısıyla hizmet sunan” diye lafa girersen benim aklımda Türk Telekom kalır. Tıpkı şu karikatürde olduğu gibi:

yiğit özgür tobleron

Karikatür: Yiğit Özgür

Bunun üzerine beni arayan görevliyle aramızda yaklaşık şöyle bir diyalog geçti:

– Doping dediniz değil mi? Millenicom yani?
– (Hafif bir duraklama) Evet Millenicom.
– Fakat görüşmenin başında Türk Telekom altyapısıyla hizmet veren Doping olduğunu söylediniz.
– Doğrudur.
– Şu an beni Türk Telekom’dan aramıyorsunuz yani.
– Evet. Sizi Doping adına arıyorum.
– Ancak ararken başta Türk Telekom adını kullanıyorsunuz.
– Efendim Türkiye’deki tüm internet hizmet sağlayıcılar Türk Telekom altyapısını kullanıyor.
– Peki bu geçişi yapmam durumunda Türk Telekom’a ödemek zorunda kalacağım sözleşme iptal bedeli ne olacak? 600 küsur liralık cezayı siz mi ödeyeceksiniz? (burada biraz zorluyorum durumu)
– Efendim o konuda bilgilendirme yapıyoruz zaten. 120 liraya kadar biz karşılıyoruz.

Görüşmede bu noktaya kadar herhangi bir sözleşme detayı paylaşılmadığını, sadece Türk Telekom ile başlayan kısa bir tanıtımın ardından bu geçişe rıza gösterip göstermediğimin sorulduğunu tekrar hatırlatayım.

Eğer bir teknoloji gazetecisi olmasam, Türkiye’deki hizmet sağlayıcıların Türk Telekom altyapısıyla hizmet verdiğini bilmesem (ki normal biri için önemsiz bir detaydır), konu “beni Türk Telekom’dan aradılar ve cazip bir teklif sundular ben de kabul ettim” noktasına gidecek. Ay sonunda da Türk Telekom tarafıma enfes bir veda faturası gönderecek.

Bunun üzerine ablamın başına gelenin ne olduğunu aşağı yukarı anlamış oldum. Neden ısrarla “Türk Telekom’dan aradılar” dediğini de.

Benim gibi kaç kişi arandı veya ablam gibi kaç kişi bu şekilde değişime ikna edildi bilmiyorum. Belki fevri olaylardır. Taraflardan bu konuya dair bir yorum veya açıklama gelirse onları da buradan paylaşırız.

Kıssadan hisse, küçük bir kelime oyunu nelere mal oluyor. İnsanların o paraları kazanmak için nasıl gecelere kadar çalıştığını, emek harcadığını düşünün. Sözleşmeniz varsa (ki eminim çoğunuzun farkında olmasanız da vardır), bir kelime oyunuyla asgari ücretin yarısı faturanıza ekleniveriyor.

Rekabet iyi bir şeydir. Keşke Türkiye’de internet servis sağlayıcılar ve altyapı anlamında rekabet artsa da biz tüketiciler bu işten daha fazla sebeplensek. Ben mesela her ay ilk 10 gün jet gibi internet kullandıktan sonra ayın kalanını 3 megabite mahkum geçirmesem.

Peki rekabetin böylesinden tüketiciyi kim koruyacak?

Rekabet böyle olmamalı. Kaybedecekleri pahasına birilerinin elinden bir şeyi almak veya müşteriyi değiş tokuş etmek şeklinde değil, hizmetleri çeşitlendirmek, pazarı büyütmek yönünde olmalı rekabet.

Son olarak bu görüşme bir yandan da ufkumu açtı. Aldığım hizmetler için gerçekten baya ödüyormuşum. Sordum, Aralık ayına kadar sözleşmeniz var dediler. Sonrasında kuşlar kadar hürüm. Arayışlarımın sonucunu yine buradan paylaşırım.

Not: Millenicom yetkilileri bana ulaşarak bunun bayi satış personeli tarafından yapılmış fevri bir davranış olabileceğini, şirket olarak böyle bir satış politikasını asla benimsemediklerini ve bu yaklaşımın kendileri için kabul edilemez olduğunu ifade ettiler. Konuyu da etraflıca araştırdıklarını belirttiler. Kendilerine gösterdikleri ilgi ve detaylı bilgilendirme için teşekkür ediyorum.

1 Yorum

  1. Agah BAGRIK 2 Eylül 2016